- 592 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Keşfettiğim U/mutlu Yüzüm
//Gün karanlığa doğuyordu bugün,
Ayrılıklar hiç sevişmiyor,
Kadehlere dolan hüzün
İçmekle bitmiyordu.
Ta ki keşfedene kadar,
İçimde ki u/mutlu yüzümü.//
Kaybolmuşluğumun kaçıncı dönümüydü bilmiyorum. Her geçen gün, ardına bile bakmadan güneşi batırıyordu şehrin tepesinde. Geceyi doğuruyor gökyüzü, bense hiç çıkamıyordum bulunduğum karanlıklardan.
Vurgun yemek bir sebepten, tam yaşamın ortasına...
’Gerçekten bu kadar zor muydu ayağa kalkmak? Yoksa ben mi bu kadar mecalsizdim. Neydi yaşamak gayesi? Huzur mu, mutluluk mu, paylaşmak mı ya da sadece yaşamak için yaşamak mı? Hedef neydi mesela, ya da hedefe varmak için sadece belirlemek yeterli miydi hayatta? Sorular...
Yaşam gayesi kaybolmuş kişilikler, var oluş sebebine hiçbir bulguyu yakıştıramazlar! Son mu? Bir son yoktur onlar için. Hayat; doğum, yaşantı ve ölümden ibarettir sadece. Peki ya hayaller?’
İnsan kaybettiği bir şeyi ilk nerede arar? Tabi ki kaybettiğini düşündüğü yerde. Bende öyle yaptım sanırım. Bundan seneler evveline gidip yokladım tüm yaşantımı. Beni benden alan anları, aldığım yaraları ve şimdi ki izlere bir göz attım. Neden bu kadar kayıp kaldım hayatta bu soruyu sorguladım günlerce içimde. Anladım ki insan güveni olmadan var olamıyormuş hayatta. Güven duygusunu yitirdiğiniz gün, bırakın başkasına güvenmeyi kendinize bile şüpheyle yaklaşıyormuşsunuz. Peki ya hayat böyle kaybolmuşluklar içinde geçer mi? Geçmiyor.!
Yaralarımı iyileştirmek sadece zamanla oluyormuş bunu öğrendim. Zaman her şeyin ilacı dediklerinde yaranız henüz tazeyse, sadece laf gelir insana bu ibare. Zaman geçtikçe anlarsınız ilacın günler, aylar, yıllar olduğunu. Zaman birçok şeyi iyileştirmek adına geçer. Tabi bunun bilinciyle davranırsanız. İnsanın kendini iyileştirmek adına hayalleri veya hedefleri olmalı hayatta bence. Yoksa sadece yaşamak için yaşamak kaçınılmazdır.
Günlerin bana en iyi getirisi yaşamımın içinde harmanlanan acılarımdı sanırım. Çünkü onlar olmasaydı beni ben yapan ilkelere sahip olamazdım. İnsan yeni gittiği bir şehirde kaybolursa eğer, her yeri gezer ve tüm şehri öğrenir böylece. İyi ki kaybolmuşum kendi içimde! Yoksa beni ben yapan bu karakteri bulamazdım.
Yaralarıma yoklama yapıp hepsini kanattım. Günler geçtikçe acısı da dindi tüm yaşananların. Umutlarıma sıkıca sarılıp, hayallerime ulaştım. Artık çıkmaz sokaklar nerede gizli, uçurumlar nerede çıkar karşıma biliyorum. Kaybolduğum günler düşe kalka öğrendim, hayatın tüm acımasızlığını. Hayat; doğmaktan, yaşamaktan ve ölmekten ibaret değil. Anladım ki hayat, sevgiyle harmanlanıp güveni ve umudu yanına aldırdıysa bir insana yaşamanın tadı o an çıkıyor ortaya. Ve ben artık yeniden kaybolsam da biliyorum geriye nasıl dönülür. Hayallerime varmayı hedeflediğim yollarda engeller sadece bir durak olur artık. Mücadele etmenin hazzıyla zafere ulaşmak daha da güzel olmalı.
’ İnsanın içinde öyle bir güç vardır ki; ancak farkındalıkla çıkar ortaya. Kendinizi keşfetmek için geç kalmayın. Keşif sırasında kaybolmak kaçınılmaz olsa da, beklemektense yeni yollar aramak evladır.’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.