Vah Vah
Bir memlekette Yasama yürütme yargı hakkıyla görev yapmazsa vay o memleketin haline.Hele hele ille de meclis….Memleketin huzur ve selameti için çalışsınlar diye millet mebus seçiyor, seçim sonrası 3-5 ay geçer geçmez nerdeyse %80’i %90’ı burnu havada soğuk bir merhaba, elektriksiz bir tebessüm, o dokunulmazlığın havasıyla da gururdan kabarıyorlar. milletin selameti için seçilen bey efendiler dönüp dolaşıp millete hava atıyorlar neden mi? Çünkü asıl görevini yapamıyor da ondan eğer yasama ve denetim görevini yapsaydı daha bir mütevazi olurlardı iş adamı emek adamı nankör olmaz çünkü.Vatandaş olarak adımız gibi biliyoruz ki küçük bir azınlık cumhuriyetin imkanlarından yararlanarak kendini adamdan sayıyorlar bir nevi şura meclisi konumunda olan Parlamentoyu belli sınırların içinde hapis etmek istiyorlar değişen ve gelişen toplumu engellemeye morallerini bozuyorlar en önemlisi de dünya kamu oyu nezrinde ülkemizi küçük düşürüyorlar.Benim bildiğim her kim ki görevini yapmazsa küçük düşer bu bireyler için geçerli olduğu gibi kurumlar için de geçerlidir.Bu gün eğer ana yasamızda şu durumda bu durumda parti kapatılabilir diye bir madde ana yasamızda olmasaydı bu gün cumhuriyet savcısı parti kapatma davasını açamazdı.bakıyorum oklar savcıya yönelmiş kimse demiyor ki anayasa maddelerini neden revize etmiyoruz.Vatandaşlarımızın daha hür ve özgür yaşamaları için neden demokratik bir ana yasa değişimine gitmiyoruz.Asıl mesele burada Yani meclisimiz sözüm ona devletin kırmızı çizgilerini deşifre edip bir kenara atmadan vatandaşın huzuru için pek yapacağı bir şey yoktur.öyle doluyum ki aralıksız yazabilirim ama ne çare!
Demokrasimizin olgunlaşması için ,özgür düşünme fırsatını elde etmek için,daha üretken daha zengin bir duruma gelmek için en önemlisi de eğitimli sağlıklı cesur ve mutlu bir millet olmak için Meclisimize sahip çıkalım…Ben dünya devletiyim diyebilen hangi ülkede 11 kişiye 11 bin kişiyi cezalandırma yetkisi verilmiştir,sadece değişik kadsemelerde görev alan partililerin sayısı bile bundan fazladır,malesef bu tuhaf durum 12 Eylül anayasamızda ancak bulabilirsiniz işte buna vah vah denir….Kanaatim o ki bu süreç Çanakkale savaşı kadar zor ve mücadelesi de bir o kadar kutsaldır….
Selam ve dua ile