- 412 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN TARİHİM DİYEBİLMEK.
Bir millet ,tarihiyle yaşar.Ve bir milleti oluşturan unsurlarsa din-dil-kültürdür.Bunları tek tek ele alırsak DİN,herkesin içinde yaşadığı şekillendirdiği ve inandığı ibadetidir.Hiç bir zaman korkuların ve umutların sömürüsü değildir.Ve bir vicdan meselesidir.Saygıyla karşılayıp düşünceye ,düşünüşe muhalif olunmamalıdır.Eğer büyük önder ATATÜRKün bizlere bahşettiği LAİK bir devlette yaşıyor ve yaşatmaya çalışıyorsak.Bu konuda insanları din kurallarıyla yanlış yollara sevk eden ,din perdesine bürünmüş bu gibi insanlar ,tarihte de örnekleriyle görülür ki;milletleri harap etmişlerdir.DİL ise; bir milletin tarihi yazılmasıyla başlayan ,örf anane ve kültürünü taşıyan daha doğrusu ,ölümsüzleştiren bilgilerin nesillere doğru gelmesini sağlayan en önemli unsurdur.Geçmişle olan bağımız, "tarih rehberi" diyebiliriz. Bunun yanında önemli bir konu ve en önemli vazifelerimizdendir tarihin izlerini korumak,ayakta kalabilmek ve geçmişi dünya tarihinde yaşatabilmek .Bu eşsiz hazineyi korumaksa hem bizlerin vatandaş olarak duyarlılığı , DEVLETe düşen en büyük görevse başarıyla yürütmesidir...Yıkmak -yakmak değil elinden geldiği kadar sahip çıkmasıdır..Dünya devletleri ,Türk MİLLETi kadar şanslı olmamalarına rağmen sahip çıkarlarken değerlerine ,medeniyetin beşiği sayılan ülkemde tarumar edilip,yerlerine imitasyonlarını koymak bilmem ne kadar doğrudur?Hiçbir şey aslı gibi olamaz ancak ,görüntü her zaman yanıltır insanları.İlk önce elimizde kalan buram buram tarih kokan ortak miraslarımıza sahip çıkmak gerektiğine inanıyorum.Son zamanlarda, güzel ülkemin yeniden yapılandırma senaryolarında altında yatan nedenlerin ne olduğunu anlamak mümkün değil.Acaba emperyalist sermayelerin kendilerini bir süre daha idame ettirebilmeleri için uygulanan planları mı,doğayı ve tarihi eserleri katletmek.?Milli ve manevi kimliğimizi oluşturan tarih kokusundan mahrum kalmamalı bu millet.Her zaman ve her yerde "Çocuklar bizim geleceğimiz" derken,yazık ki,
geleceğin ancak ve ancak bir temel üzerine oturabileceğini, bu temelin de geçmişimiz de olduğunu
unutuyoruz.İLK önce dediğim gibi yakıp-yıkmak yerine bir çivisini ,bir taşını hiç değişime uğratmadan nesillere taşımak.. Çok değerli bir ziynet ne kadar eskide olsa,taklidiyle bir olabilirmi?İçimde gene bir nebze kalan inançla eminim ki sizlerde ;TARİHi kalan izlerinde koklamak görmek ve yaşamak,yaşatmak istersiniz..Sevgilerimle EDA(aşiyan052)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.