EVERYDAY I'M CHAPULLİNG

• 7 Haziran 2013 Cuma 12:35:59

Bu ülkede hiçbir şeye şaşırmamayı çoktan öğrendim desem de..
Bunun mümkün olmadığını görüyorum gene de..

Ufak tefek ülkelere de olsa.. Her zamanki alışkanlığı ile olaylardan kaçış maksadıyla da olsa...
Sülalemin büyük bir bölümünü şehit verdiğim bu aziz toprakların..
Ve bu vatan toprağında bir uçtan bir uca onuruyla 46 yıl hizmet etmiş memur bir babanın mirasçısı olduğum ülkemin başbakanı ne de olsa…
Ne var ki giderayak ettiği şu “Çapulcu” sözü kendisine öyle bir popülarite kazandırdı ki!.. Bu Söz Literatüre girecek hale geldi! Dünya bu sözle yatıp bu sözle kalkıyor! Toplumuna çapulcu! Yakıştırması yapan bir başbakan! Böylesini tarih ilk kez yazacak! Gel de şaşırma şimdi!
Ancak Yabancılar bu söylemi öylesine benimsedi ki Ülkemizdeki Direnişçilere destek vermek amacıyla birlerine “ne yapıyorsun?” sorusuna cevaben “Everyday I’ m chapulling!
Yani “Her gün çapulculuk yapıyorum!” diyorlarmış..
Reklamın kötüsü olmaz deseler de.. Bu da çok beter bir ülke reklamı canım!..
Barbar Türkler! in izleri silinmeden daha.. Şimdi bir de Çapulcu Türkler! tarifi çıka geldi..
Gerçi toplumumuz bu tür aşağılanmalara söylemlere alıştı hanidir.. Unuttu gitti bile.. Ve o geniş işkembesine sindirdi hiç zorluk çekmeden…
Lakin Yabancı Ülkeler hayretten dona kaldı! Misafirliğe bile kabul etmek istememişler. Selamı sabahı kesmişler söylenenlere bakılacak olursa..
Çünkü onlar insan onurunun ve ülke saygınlığının her şeyin çok üstünde olduğunu bilenlerdendirler..
Bana idarecini söyle sana toplumunu söyleyeyim!
Bu ülke başbakanının halkına layık gördüğü ilk yakıştırması değil kuşkusuz..

Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer!
Açık giyimli kadın tecavüzü hak eder!
Şehitler KELLE!
Vatanı düşman işgalinden kurtaran eşsiz Kahramanlar AYYAŞ!
Toplum Koyun sürüsü!
Zulme boyun eğmeyen
Anasını da alır gider!
Ve daha niceleri…
**
Yüz de elli oyla iş başına geldiklerini pelesenk etmişler ağızlarına..
İsterseniz yüz de doksan dokuzla gelmiş olun!
İş odur ki; insani erdemlerle donatılmış bilinçli ahlaklı aydın soylu ve kaliteli bir kesimin oyları ile gelmiş olmanızdır!
İşte kalitenizin toplumu birbirine kırdırma amacınızın küçük bir göstergesi:
Rize olayları!

Bir anda beş yüz kişilik-ki bu daha da artacaktı- kara cahil gözü dönmüş güruh Taksimdeki Direnişin nedenlerini açıklamak amacıyla meydanda toplanan gençleri linç etmeye kalkışmakla kalmayıp ikinci bir Madımak Oteli olayını başlatmaya çalıştılar!

Elleriniz kırılsın! Allah’ın bütün gazabı üstünüze yağsın inşallah!
Siz kimin vatan toprağından kimi kovuyorsunuz katil ruhlu reziller!
Ya o belediye başkanının!.. “Gidiyorlar merak etmeyin! Gittiler işte!” Sözleri!
Yedi kat düşmanı memleketten kovuyor sanki! Yazıklar olsun!..

Atatürk’ün piçleri! Diye haykıran asıl piçler! Sizi yetiştiren ana babalarınıza sizleri galeyana getiren hainlere lanet olsun!
Koca koca insanlar! da Kalkmış KARDEŞLİK Ve BARIŞ çağırıları yapıyorlar şiirsel bir dille hala!..

Ülke tanınamaz hale geldi. Yer gök GÖKDELEN! Ne tarihi eser ne onca anlamlı anılarla dolu simgeleşmiş değerli yapılar ne ormanlar ne çayır çimen kaldı…
Toplum sizlere güvenip karşılıksız ve koşulsuz sevip ve güvenmiş olsaydı yüzlerce korumayla mı gezerdiniz?
Ne padişahlar ne krallar ne şahlar halkından böylesine korkmuş ne de böylesine KORUNMA gereği duymuşlardı!
Dolaşmadığınız yer kalmadı. Uzayın dışında! Bu harcamalar kimlerin cebinden çıkıyor!