- 706 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
NEMRUT SİNEĞİ
Baharın kabardığı yaylalardaki ağaçlar canlandı gözümde. Yeşil ağaçların oylum oylum çıkardığı alevlerin sahibini gördüm acımasızca. Alevler arasından, kendini zorla kurtaran ya da başkalarınca kurtarılan kemiklerin, o ağaçların tahta tabutlarıyla mezarlığa taşındığını gördüm.
Ağaç dikmek güzel şeydir dendi de nedense güzelim yeşil ağaçlar, acımasızca yakıldı ve yok edildi. İnsanların fıtratında var olan acıma hissi, delik para ve senetlerle katı yüreklilere peşkeş çekildi.
Şarıl şarıl akan derelerin kenarındaki o güzelim yeşil ağaçları unutamıyorum. Derenin kenarlarına kurulan iki bacaklı sandalyeler, burnu kırık olarak koklamadan aciz bırakılmış. Ya masalar, taşıyabileceği yükün en ağırını taşırken, yanındakilerin manevi kokusu onu günden güne eritiyordu.
Yanındaki insanlar, sandalye ve masa gibi beli bükük aciz bir madde olacağı düşüncesinden çok mu çok uzaktılar. Bense onları baykuş gibi izlemekten başka bir şey yapamadım. Gözlemek ve düşünmek aslında küçümsenecek bir hareket değildir. Asıl küçümsenecek olan gözlemlendiğini unutmak ve onu yok saymaktır.
Kırık ve sakat bir motorla kırlara ve yaylalara çıkmak, insanı tefekkür deryasına sürükler. Tabiatın yaratıcısıyla bütünleştirirken, sizin bu yalnız yolculuğunuz acaba sizi Erciyes, Ağrı ve Everest’e çıkarabilecek mi? Başlanmamış bir hareket, çok zor olduğu gibi kolaydır da.
Ağaçların altında gördüğüm çiftlerin, seksen üç yıllık hayatın boyunduruğuyla nasıl çift sürdüklerini gördüm. Boyunduruğu kırıp kaçmak mı? Zaten bunu her gün her saat yapıyorlar. Asıl önemli olan bu kabullene bilirlik tarzlarının yalama olduğudur.
İnsanlar, şehir hayatının vermiş olduğu; sıkıntı, nefret kısaca yaşam şartlarının zorluğundan kırsal kesime kaçma, burada rahat etme rüyaları vardır. Aslında bu da pek mümkün görünmüyor.
Kalbi rahat olamayan insanlar, ne kadar refah içerisinde yüzerlerse yüzsünler, o burunlarındaki Nemrut sineği, onları hiç yalnız bırakmayacak ve rahat vermeyecektir. Hatta bu yüzden sineklerin soğukta ölür kanaatiyle Sibirya’ya göçleri bile gerçekleşecektir. Onların tek unuttukları şey, sineğin soğuk coğrafyalarda olmayışı, burunlarının içinde oluşudur…
06.10.2007
Akdağmadeni
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.