- 1257 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
AHLAT’TAN BİR SİNAN GEÇTİ!!!
AHLAT’TAN BİR SİNAN GEÇTİ!!!
Tarihten bugüne kadar, çok çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış Ahlat. Çeşit çeşit kavimler, topluluklar, devletler gelip geçmiştir. Her biri kendi kültüründen, sanatından çok derin izler bırakmış Ahlat’a. Her devirde, kültür, sanat ve eğitim denince ilk akla gelen kentlerden biri olmuş. Adı Bağdat, Şam, Halep, Kahire, Horasan ve Buhara ile birlikte anılmış. Yetiştirdiği bilim adamları ve sanatçılar dört bir yanına yayılmış, zamanın dünyasının.
Dünyanın en büyük yapı sanatçılarından biridir, Mimar Sinan. Tarihte birçok yerlerde olmak üzere iki yüz kadar taş yapıt bırakmıştır. Birçoğu ölümsüz birer dev anıt olarak, tarihe insanlığın en usta mimarlarının önde geleni olarak geçmiş bir büyük dehadır.
Ahlat’a gelen önemli şahsiyetlerden biri de şüphesiz Mimar Sinan’dır. Sina’nın Ahlatla buluşması tarih açısından çok önemlidir.
* Van Gölü’nde Osmanlı Ordusunun İlk Gemisi: 16. yüzyılda Doğu Seferi sırasında Safevi’lere karşı İran seferi yapılmaktadır. Süvari birlikleri İbrahim Paşa komutasında İran içlerine sokulmuş, Sultan’ın ağır ordusuyla buluşmayı bekliyor. Safeviler’in kuzeyden dolanıp orduyu arkadan çevirme olasılığına karşı tedbir olarak Adilcevaz ve Van kalelerine toplar yerleştirilmeli, binlerce asker, teçhizat, araba ve top da gölün karşısına geçirilmelidir. İlerde İbrahim Paşa düşmanla göğüs göğsedir. Tatvan-Gevaş yolunu da dolaşacak zaman yoktur. Sultan, bütün ağırlığın göl üzerinden kestirmeden geçirilmesini emreder. İşte o zaman bir Sinan Ağa çıkar ortaya “Emrin olur” diyerek sıvar kollarını. Eldeki üç-beş küçük piyade kayığını ikişer ikişer güverteden platformla bağlayarak (Tabi kusursuz bir hesap ve denge kontrolüyle) kullanışlı sallar imal eder ve görevi kusursuz başarır. Bu dâhiyane beceriyle Sinan ilk kez vezirlerin dikkatini çeker. Kanuni Sultan Süleyman’ın İkinci İran Seferinde, Lütfi Paşanın delaletiyle Van Gölü’nde yapılacak gemilerin inşası Mimar Sinan’a havale olunarak üç kadırga yapılmıştır. Asker teçhizat Gölün karşıki kıyısına başarı ile taşınır.
Aradan yıllar geçti bu kez bir başka seferle bir başka diyara düştü Koca Sinan’ın yolu. Karaboğdan, yani Moldovya üzerine. Prut ırmağının iki yakası da bataklıktı ve asker çamura gömülüyor karşıya geçemiyordu. O zaman çaresizlik içinde kıvranan seraskerin aklına Ahlat geliyor. Ahlat’taki denge ustası büyük hesapçı Sinan Ağa. Sinan 13 günde batmayan ve devrilmeyen bir köprü kuruverecektir orada da. Bütün ağırlığıyla orduyu karşıya geçiriyor.
Van Gölü üstünde askeri ulaşımı sağlayacak gemilerin yapımında gösterdiği yararlılık üzerine Haseki rütbesini aldı
Ahlat, Mimar Sinan’ın tarihe kayıt defteridir
*Ahlat Sahil Kalesi: Ahlat tarihinde çok önemli bir yere sahiptir, Ahlat Sahil Kalesi. Kalenin Urartular döneminde yapıldığı fakat 1224 yılında yıkıldığı bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman ise Ahlat’ta bulunduğu dönemde ki; yaklaşık 60 ile 75 gün arası Ahlat’ta kaldığı belirtilmektedir.
Bu sürede güzel ve nadide mahallesi olan bugünkü adı, Tahtı Süleyman Mahallesi’nde kalmıştır. Mahallenin adı buradan gelmektedir. Bu sürede kalenin harap olduğunu görmüş, veziri Zal Paşa’ya emir vererek kalenin onarılmasını istemiştir. Bunun üzerine Mimar Sinan kaleyi tekrar yapmıştır. Kale surları günümüzde de sağlamlığını korumaktadır. Osmanlı Kalesi olarak da anılan Ahlat Sahil Kalesi, Ahlat gezilerinde ziyaret edilen noktalardan biridir.
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Ahlat Kalesinin etrafının 3000 adım ve 13 kuleden olduğunu yazar. Bunun yanı sıra yine aynı eserinde Evliya Çelebi, kalenin içinde 350 tane mamur ev , bir han , bir hamam, bir camii ve 20 kadar dükkanın olduğunu da kaydeder. Bundan başka, göl kıyısındaki kayıkhanede harp kayıkları daima hazır beklediğini belirtmiştir.
* İskender Paşa Cami. Kitabesine göre H.992 (M.1584) tarihinde İskender Paşa tarafından, muhtemelen Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Yavuz Sultan Selim zamanında inşa edilen camii, Kanuni Sultan Süleyman döneminde genişletilmiştir. Camii iç ve dış yapılışı itibariyle Osmanlı Mimarisinin tipik bir örneğini teşkil etmektedir. İbadet saatleri dışında sürekli ziyarete açıktır.
Aynı döneme denk düşen diğer bir eserde İskender Paşa Caminin yanındaki tarihi hamamdır. Muhtemelen yine Yavuz dönemine ait olup, ancak Mimar Sinan tarafından onarılmıştı. Ancak şu an da harabe durumdadır.
Ahlat Mimar Sinan’ın Mimar oluşundaki en büyük etkendir.
Ahlat nice uygarlıklara ev sahipliği yapmış, nice ustaların izlerini bağrında taşımıştır.
Tarihsel doku üzerinde mutlu bir yaşam diliyorum. Sağlıcakla
Birgül OTLU AHLAT
YORUMLAR
Susma ey yar susma...!!
Her bir günüm zehir zembelek...
Eser kalmadı adamlığımdan..
Her adını anışımda...
İçimde birileri öldü..
Her gelmeyişinde..
İçimde bir cenaze çıktı
Ben bende deyilim....
Arada yürüyen sadece süliyetim.
Yorgunum,suskunum..dargınım..
Son ümitlerimin hapsindeyim.
Ey sevdiğim,ey ceylanım..
Son bir defa göreyim.
Susma...
...........................yoruma değer bulduğum paylaşımın engin yürek sahibine selamlarımla.........