Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
festival44
festival44
@festival44

GİT ÇOCUK

4 Haziran 2013 Salı
Yorum

GİT ÇOCUK

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1298

Okunma

GİT ÇOCUK

Hazan vurdu bahçeme ne gül kaldı ne nergis.Ne de ayak sesinle coşan nehir.Daha ismin ağzımdan düşmeden çılgına dönen bülbüller, uğramaz oldu semtime.Kokunu senden çalıp bana getiren sabah yeli ki yıllarca senden haberler fısıldardı kulağıma .Artık o da uğramıyor bana.Önce güneş çekildi yamacımdan ,ardından yıldızlar bir bir kaydı.Mehtap küstü dünyaya ,yakamozlar firari.Sen kaç zamandır yoksun dünyanın şirazesi dağıldı.Rüsvay oldum ahvalime,ayanıma,aşinama.Bütün bunların sebebi oldun.Başına çok büyük ödül koydular,ödül avcılarına dikkat et ,ellerim kana bulanmasın.

Ey can, düşmüşüm kara sevdana,sevdan beni eritirken ömrümle karşılıklı kadeh kaldırıyoruz yokluğuna.Yokluğunda bütün kuşlar göçe kalkmış.Gülistanda kıyam var.Mevsim dönmüş ben durmuşum.Zaman akmış ben solmuşum,güller solmuş ,giden solmuş, gece solmuş, güneş gözlerin solmuş ,dizde derman solmuş .Bildiğin ne var alemde yok olmuş.Bilirsin ki alem şefkatine muhtaç. Sensiz bu dünya yok olur.Bu sonumuz olur,hayat durur,coşan deniz, esen rüzgar durur.Bunları hiç mi düşünmezsin? Tıynetinizde zalimlik var,hile var,desise var.Bana ne diyeceğini biliyorum ve susuyorum.Sorgulayacak mevkide değilim,malikin olmadığım için.Yerime mıhlanıp payıma düşen ızdırabı sırf senden geliyor diye şerefle, onurla ,hakkıyla yaşıyorum.

Et tırnaktan ayrılmaz der kitaplar ,sonra güngörmüşler ve aydınlar.Öyle de oluyor görüyorum.Tırnağımı taşıyan parmağımı ve elimi bileğimden söküp götürdün.Et de kalmadı tırnakta. Canını azaba teslim etmiş birini kezzaba yatırsan ne çare.Yürek acısı olana fiziki acıların bir etkisi olur mu?Kutsal bildiğim uğruna değerlerimi yitirdiğim, uykularımı böldüğüm ,yemeden içmeden kesildiğim aşk, meğer koca bir düşmüş.Cana neşve katan,kana hız veren ,ömrü heder eden aşk,illetmişsin.Görenden ayrı koyma, yaşamayana yaklaştırma beni halk edip gurbete gönderenim.

Kıyamet koparken dağlar devrilip ,ovalar ,vadiler dökülürken insanoğlunun dehşete düştüğü o an, her bildiğimi, her duygumu yitiririm de sana olan aşkımı unutamam diyordum.Kendime güvendiğimden değil, boncuk boncuk gözlerinden dökülen yaşlara,sesin sesimin kanadına takıldığındaki değişimine,nefesinin tenimi yakışına,bir an gözlerime bakışına güvendiğim içindi.Oysa bu alem gölge olduğu gibi insandaki hislerde sadece nüshaymış.Aslı kimde olur bilinmez ama müsvedde duygular midemi bulandırıyor,ruhumu köreltiyor.

Aşkı yüreğime Mecnun mühürlemiş,Cem aşkın kadehini elime tutuşturmuştu.Yüreğimi yüreğine iliklediğim,gözlerimi gözlerine perçinlediğim,ellerimi ellerine emanet bırakacağım peri yaratılışlı sevgilide sonsuz olacağıma,bir ömür kınalandığım ellerinde rengimi kaybetmeyeceğime inanmıştım.Her doğan öldüğü gibi mutlu başlayan her rabıta ,geride sancılar bırakarak bitiyormuş.Unutulmaya yüz tutmuş bir duygunun baş kahramanı olmak ne acı.Bu yalan dünyada baki kalan bir aşk bırakamamak beni cehennem azabına sevkediyor.Her daim avuçlarında ateş taşıyana ateş kar eder mi?Sorarım ey bağrı rendeden geçirilenler,uykusunu kaybedenler,güne küsen geceyi yoldaş edinenler,dermanı kadehlerde arayanlar.Var mı cevabınız?Verdiğiniz,vereceğiniz cevapları çoktan unutmuşum…

Aşkını temrin ederek çıkmadım bu yola,hazırlanmadan ,her zorluğu göze alarak,yalın kılıç çıktım.Çıktığım yolun başına mezarım kazılmış,üzerime kefen biçilmiş, azık olarak da heybeme dert,keder,ıstırab bırakılmış.Yaşadıklarım çocuk,yaşıyor olduklarım sana duyduğum bu yüce aşkından ötürü ya, her kahrına eyvallah. Uhrevilikten uzak tensel duygulara rotasını çevirenler bunu anlayamaz.Dünyasını iki bacak arasına imar edenler, siz, aşk nedir bilmediğinizden taşı eriten,dağları delen, çölü, ateş denizini bir nefeste geçiren bu ulvi duygunun hazzını bilemezsiniz.Bilseydiniz,idrak etseydiniz bugüne kadar bildiklerinizi unutur gözleriniz kapalı bu acılarla dolu sefere çıkardınız.Bu mutlu yola çıktığını sanan meczuplar,çıktığınız yol tali yol olmasın.Yol işaretlerini ,levhaları iyi kontrol edin.Aşk yoluna çıkacaktınız.Aşkın meşki ateşinde.Kürek kürek içebilecek misiniz?İçtim kana kana elhamdülillah.Sen git çocuk,yolun bahtın açık olsun, bu ulvi hislerim baki kalacak.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Git çocuk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Git çocuk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GİT ÇOCUK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Fırat Avcı
Fırat Avcı, @firatavci
4.6.2013 15:58:52
Ne çoktu yazı! Tebrikle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.