- 3872 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Sessiz ayrılıklar hiç yazılmamış vedasız mektuplar gibidir
Ayrılık kelimesi aramıza girdi gireli, içimde sürekli yazılan, anlaşılmamış kayıp bir mektup taşıyorum. Yazıp, siliyor, bir türlü bitiremiyorum. İçimdeki duyguların, fısıltıların, özlemin, çaresizliğin çığlığını bastırmak için sarılıyorum kaleme. Biliyorum yazarak bir duyguyu anlatamazsın. Hatırlatırsın, benzetirsin, bir parça hissettirirsin belki ama anlatamazsın. Duyguları anlatmaya kalkışmak tıpkı yazılmış bir öyküyü filme çekmek gibi. Kitabı okuyan filmdeki eksikleri fark eder. Filmi izleyen kitaptan aynı tadı alamaz. Eser kaybolsa sahibi yeniden yazsa o öykü aynı öykü olmaz. Öyküyü sahiplenen, seven, okuyan her insana yeniden yaz desen her biri başka bir öykü yazar. Herkes kendinden bir detay ekler, bir sahne çıkarır, başka başka ayrıntıda öykü kaybolur gider.
Karşımda perdesi, ışığı kapalı evler, köprüden geçen ağır vasıtaların gürültüsü, martı sesleri ve gökkubbeye asılmış yüzlerce yıldız eşliğinde yazıyorum bu mektubu. Bir şarkı başlayıp, bir şarkı bitiyor fonda. Kiminde özlem, kiminde aşk, kiminde ayrılık. Her biri başka tonda. Aramızdan yıllar, gökyüzünden yıldızlar geçiyor. Çocukluk günlerimizin, yeni yetme gülüşlerimizin, birden bire bastıran hüzünlerimizin, değişken ruh halimizin temposunu mükemmel geçişlerle ayarlayan usta bir orkestra şefi gibi zaman. Sakin bir iç nehir gibi mavi, lacivert, gri ve yeşilin tonları arasında kah ıslanıp, kah susarak, zaman zaman içe kapanarak akıp gidiyoruz.
Ayrılıklar da sevdaya dahil diyor ya şair. Düşündükçe ayrılık kelimesi sanki ete kemiğe bürünmüş, gözümüze güzel görünmüş, bizi kandırmış, inandırmış, tutup elimizden uzaklara götürmüş hissine kapılıyorum.Biliyor musun sessiz ayrılıklar hiç yazılmamış vedasız mektuplar gibi. Sessiz bir ayrılıkla içimize döndük, sevdaya dahil olduk. Senin payına uzun uzun susmak, benim payıma yazmak düştü. Sessiz bir ayrılığın hem kaybeden, hem kazanan tarafı olduk.
-Özür dilerim, büyüdüğüm için.
Diyor içimdeki çocuk. En çok ayrılık büyütüyor çocuk yanlarımızı. Ayrılık kelimesi aramıza girdi gireli iki kişilik bir hayatı yaşıyorum. Yazarken yaralayan, yaralanan, yanan yanım bir tarafta, kalabalıklar içinde kahkahalar atan yanım diğer tarafta. Belki de bu kadar çok kızmamak gerek ayrılığa. Yapayalnız kaldığımız bu hayatta iki kişilik yaşamaktır ayrılık.
04 Haziran 2013 - Zeynep Özmen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.