Sevgimizi Giydiren Serüvenin İçindeyiz Şulenar
hayrettin taylan
Gözlerine benzesin diye içimden yazdım yemyeşil baharları. İlklerin kadar yeniydi ilkbahar.İlk haber kadar anlamlıydı senden gelen haber.İçsellerimin sularını taşırdı.Sularımın surları arasında kalan sırların ıslandı.Üstü başı ıslak bir aşk geldi sahilime.Kurulanmak için soyundu.Kimse yoktu, çok kalabalık yalnızlığım dışında.
-Kendine dokundukça bana dokunmuş gibi hissettim. Öylece başladı bizim için başlayan mevsimler.Öylece bahardan , hardan, yaza, yazgıya teslim olduk.
-Sen artık kader ve kısmetten öte bir yerdesin.Bana yar olmanın imkansızlık sızısında durulanmış sabrım var.
-Hüzün gölgesinden gebe. Israrımım ,ısırıyor seni.
İlmeği ilime ulanmış bir aşkın hicretiyim. Sana gelişim bakilik sularına yansıyor.Kaçınılmaz bir an gibi aynı anıların aynasında taranıyor yarınlar.
İçi içe kalesi olan bir yar kentisin.İstenmedik bir eylemdeyiz.Kaleni sarmış Fatih gibiyim.Yıkılmaz surların var.Çevrendeki duvarların , duvar yazılı sözleri etkiliyor seni. Birilerini üzmemek için bir ömür heba ediliyor. Sen kadar bir can kavli taşıyor vebalim.
-Bu serüven kendine giyindi.Bizi taşırıyor bağrın sularıyla.Sularla örülü surlarımızı aşıyor algımızın dalgası…Seni içten sevişimin ikliminde ısınıyor sınanmak.
-Bir kader gülü gibi açılıyorsun.Huzurun kokusuyla mutluluk tümcelerimde ağırlanıyorsun.
Özüm, öznem hoş geldin dedi sana çançiçeğim.Sen yüklem gibi duruşunu noktaya muhkem kıl.Kıblemiz belli. Dualar kadar yakın avuçlarımız açılıyor amaçlarımıza.
-Bir yar kadar yakın, bir ser kadar akın bir dildesin Şulenar…
- Şaşkınlığın bakkalıyım. Veresiye defterinde senin hasret hesabın var.Ay sonu geldi, aşk sonu gelmeden bir öpücük ucundan öde şu sevda borcunu.
-Süpermarketlerin reyonlarında görülen özel biri gibi değilim.Çevrendekilerin istediği sevda erin , süpermarketlerin özel reyonlarında vitrinlik, tüketilmişlik timsalleridir.
Dedim ya billur bir bülbül gibi eski kadar eski, yeni kadar çok yeni, gelecekten öte bilinçli, olgun bir aynadayım.Tüketilmiş, doyumsuz aşkların arpalığında değil aramız.Bir sen kadar ömür, bir “ben “ kadar aşka muttasıl haller, hayaller arasındayız.
-Gömülü bir yar sandığının sandıklarını taşıyorsun.Leyla yazması var yazgılarında.Şirin tadı var sözsüz romanlarında. Aslı’nın asil duruşu var tavırlarında.Beni sevmenin kentisin diye bütün kıskanç güller soldu.Bütün güzellerin dili lal oldu.
Beraber sevelim bu sonsuzluğu kafiyelere taşıyan özlemleri
-Suları sulatan aziz ve mavi algıların erinciyim. Suların tozunu alan tözümden sana gelen berraklar hakimiyim.Nefsime hakim olmanın oltasında sana yakalanmış Yunus’um…
-Haydi, pişir beni aşk ocağında.Haydi,tadıma alış aşk arası ekmeklerde.Alışmış gibi başlasın yanı başında kalışın.Ömrümde örneklerini artır.Bu ders, bu aşk kitabında…
-Güzelsin diye değil, nasıl diyeyim, güzel duruşun, güzel düşüncelerin var.Yerli bir melek gibisin.Yerelleğin, cennetiliğin siniyor içime.
*Sensizlik korosundan son bir sesle gidiyorum kendime.Kendime dönüyorum, kendime birkaç laf ediyorum…Gel gör ki bu aşk ferman da beni de dinlemiyor.
Şimdi y’araya vurmuş bir gemin ada sahilindeyim.Önce adını sordum …
Sular güldü .Köpükler sardı beni.Islatıp gittiler.Ağlayan sadece yıldızlardı.Bildikleri var….
-Göğsümde sen yoksun diye yaryüzümdeki yıldızlar ağlıyordu. Haydi, annen-baban hayrına sar beni…
-Gülümser bir gök gibi gecelerimin hecelerinde topla cümlemizi.
“Seni seviyorum “kadar güzel bir cümleye kitap kalalım.
-Her dem bu cümlenin kitabı kalalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.