Gaz Kültürü...
05:32
Ha ha ha ha !
Ne kahramanca ne muhteşem ne bilinçli ve ne cesaretli bir duruş :) Üzülüp kızmaktan vazgeçtiğim günden beri hiç bu kadar gülmemiştim.
Baskıcı iktidara karşı olağanüstü bir güç gösterisi. Koşun ! El birliği ile vatanı kurtarmaya :))
Türk baharı böyle olur, bir gecede ayıldı, bilinçlendi bütün toplum :)
Ama ben söylemiştim. Bu milletin parasına puluna malına ve hatta canına dokunabilirsin, hiç bir mahsuru yok. Hatta bazılarının namusuna bile dokunsan bunu iltifat kabul eder.
Lakin keyfine dokunmayacaksın.
Yok içki yasak, yok sigara yasak yok bilmem ne. Aha işte o zaman bu millet sana çüşş ! der. Temelde yer alan tepkinin asıl sebebi bu saçma sapan salak yasaklardır ama, birileri
sigara kağıdının üzerine Türk bayrağını, birileri rakı şişesinin içine çaktırmadan şehit kanını reklam eder, sen bile anlayamazsın asıl tepkinin nereden geldiğini.
Otuz yıl birbirini boğazladı bu millet, gık diyen oldu mu? Yok... Onlarca darbe geçirdi, sürüldü, hapse atıldı ses çıkaran? Yok... Bankalar boşaldı, cebindeki parası alınıp bir don bir gömlek bırakıldı var mıydı bir "bilinçli eylem" ? Yok...
Sen kalk, bu kadar uysal, efendi, sakin milletin içkisini sigarasını elinden al ! Yok devenin hörgücü !
Cümle alem ahanda böyle kazan kaldırır işte. Çarşısı, pazarcısı, travestisi, sanatçısı, birbiriyle kan davalısı kol kola girip sana öyle bir kol hareketi çeker ki, donup kalırsın.
Bu eylem temelde "sana ne ulan benim arabamda içtiğim sigaradan" eylemidir. Bu eylem "sana ne ulan benim kafayı bulup sızana kadar içtiğim saatlerden" eylemidir.
Bazı uyanıkların, eylem içeriğine kattıkları "vatan sevgisi" "bayrak sevgisi" "dağ başını duman almışlarla bezeli coşkulu memleket marşları" nın bu eylemle yakından uzaktan ilgisi yoktur bu kadar basit.
Yoksa üç tane ağaç, pislik içinde salaş bir park, ya da onların temsil ettiği ideolojik ikonalar kimsenin bu zamana kadar umurunda olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacaktır
:)
Parsayı da bunlardan nemalanan biricik marjinal
örgütlerimiz, kronik muhalif partilerimiz toplar.
Yani kısacası "Ne mutlu Türküm diyene" dir olay..
Yoksa bir ülkede milyarlarca dolarlık silah ihaleleri, uyuşturucu ticareti ve her türlü kaçakçılığın yapıldığı bir sistem uğruna ellibin kişi neden ölsün dü ki?
Elbette vatan için öleceklerdi, elbette kıçına uyuşturucu torbasıyla dolaşan soysuz, yakasına Türk bayrağı iliştirecekti. Başka ne bekliyordunuz.
Şimdi...
Yazıları okuyorum, yorumları da...
Baskıdan, yasakçı zihniyetten bahseden özgür çocuklar ve de gençler ve de onları destekleyen anne ve babaları izliyorum.
Biberli ya da bibersiz gaza gelmiş o yığınla ahmağın bağırış ve çağırışları ve "ağaçlar kesilmesin" saçmalıklarına sığınan ama asıl maksadı birilerininköpekliğini yapmak olan bilinçli toplum mühendisleri.
Dağda gençleri ve şimdi şehirde tüm halkı yine aynı tarz ve taktiklerle kullanan o insan müsvettelerinin pis sırıtışlarını izliyorum. Ama keyifle... Sigara ve rakı bardağımla birlikte.
Sonra geçmişten bu güne kadar gelen o sloganist o baskıcı o beyin yıkayan o özgür iradeyi yerle bir eden sistemlerin aşağılık taktiklerini tekrar tekrar hatırlıyorum.
"Ne mutlu Türküm diyene" Ya değilsem?
"En büyük Türk Atatürk" niye?
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun" mecbur muyum?
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır" hassiktir ordan!
"Her şey vatan için " vatan ne için?
....
"Tek yol devrim" emin misin?
"işçi köylü el ele" köyde fabrika kurdun benim mi haberim yok?
"Amerikan uşaklarına geçit yok ! " boş ver yak bir Marlboro
" Bu emperyalistler bu burjuva milletin kanını emiyor" Ama Range Rover Jeep’in oldukça rahat görünüyor?
"Sıkı durun biz kaçmadık, yenilmedik… Çünkü Spartaküs proleter devrimin ateşi ve ruhu, kalbi ve beyni, iradesi ve yaptıkları demektir." Ortada solcu kalmadı, fosilleri arıyorsan barlara takılacaksın.
....
" Huzur İslam’da" İslam nerede?
" Komşusu açken tok olan bizden değildir" Komşunun adı neydi yahu?
" Ne olursan ol, yine gel" Dur şu keferenin başının eziim gelcem, söz !
" Yalan söylemek büyük günahlardandır " Vallahi hiç param yok, ne varsa hepsi hanımın üstüne.
" Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz " Yedi defa gittim ama sekiz defa döndüm. Süleyman Demirel
....
" Ülkücülük faşizm değildir " En iyi Kürt ölü Kürttür gardaş..
" Bacıların namusu bizden sorulur " "Başörtülü görünce daha çok tahrik oluyorum.İnternete düşüp partiden kovulan üst düzey MHP milletvekili (İsmi Lazım değil)
" Gücün yetiyorsa İmralı canisini as da göreyim erkekliğini" Abdullah Öcalan yakalandığı zaman hükümet ortağı olan parti lideri
---
" Bu kardeş kavgasını bitirmek içün Ordumuz müdahale etmiştir" demiştir netekim.
" Çıktık açık alınla" Çok baydınız be kardeşim, biraz da işinizi yapın.
" Asmayalım da besleyelim mi?" Büyük Türk atasözü...
......
Hangisine inanalım? Yoksa zamanında hepsine inandık da şimdi yan mı çiziyoruz? Yoksa zamanında hepsine boynumuz kıldan ince idi de, şimdi ensemiz mi kalınlaştı? Yoksa
önceden korkak pısırık ahmak bir toplumduk da, şimdi Taksim’de bir gece de silkinip kendimize mi geldik?
Yoksa, hakikaten mesela... En iyi Kürt ölü Kürt değil midir artık bizim için? Bir ermeni kızı, ermeni orospusu olmaktan çıkmış, kademe mi atlamıştır zihinlerimizde? Yoksa
gerçekten artık ciddi anlamda soran sorgulayan bireyler haline mi geldik? Gerçek anlamda üç beş ağacın değerinin idraki midir bize "hepiniz oroospu çocuuğuusunuuz!" diye
polise küfür ettiren iç güdünün sebebi?
Orada ne gördünüz söyleyin bana? Bilmek istiyorum. Aydınlatın beni, sarhoşum karanlığım çünkü, ışığa ihtiyacım
var.
Yoksa orada gördüğünüz şimdiye kadar gördüğümüz aslımızın bir başka tezahürü mü? Yığınla koyun gibi, bir kıvılcım bir cümle bir sözün arkasından gidişimizin başka bir resmi
daha mı?
Eylem dediğiniz şey, bastırılmış ruhumuzun, böylesi karmaşa ve ne idüğü belirsiz toplumsal patlamalarda açığa çıkan yansıması olabilir mi? Hani yıllarca televizyonlarda görüp
"hassiktir yaa" ile geçiştirip, ama köye geldiğinde arkasından bağıra bağıra giderek "Şehitler öölmeez vatan bölünmeez" diye yürüdüğümüz o "ayıp olmasın" gösterilerinden biri daha mı?
Her gelen kendine benzetmeye çalışıp dururken, ben kendime benziyor muyum sorusunu kaç kişi soruyor bu ülkede?
Ben soruyorum.
Kimim gerçekten?
Attığını vuran profesyonel bir katil mi? Bir ayyaş mı? Ama aynı zamanda değerlerine sahip çıkan bir kalender mi? Uçkur düşkünü arsız mı? Tek başına kalan ve hayat denen karmaşa
içinde onca gördüğünden sonra hiç bir kavramı ve düşünceyi umursamayan bir duyarsız mı?
Kimim ben?
Bunu öğrenmek, uzun bir zaman sürecinde "kim olmadığımı" anlamam ile mümkün oldu.
Özgür bir iradeye sahip değildim ben. Yönlendirilmiş bilinç altına binlerce kelime serpiştirilmiş, yine binlerce tarihsel ve kültürel ve hatta sosyolojik yalanlarla
donatılmış bir toplumun milyonlarca ferdinden biriydim sadece.
Tıpkı dün gece gördüğüm o binlerce insandan biri gibi.
Analiz yeteneği neredeyse sıfırlanmış, algısı körleştirilmiş, sorgu yolları kapatılmış bir sistemler bütününün sahibi olan iktidarların gönüllü kölesi...
Tıpkı şimdiki iktidarın yaptığı gibi...
Görsel şov ve olağanüstü gündem değiştirici ama en başta alt eğitimde size verdikleri ile yetişkin halinizde bu kıvama gelmenizi sağlayan soytarı Cumhuriyet, ya da soysuz
demokrasi.
Boka batmayan insanların asla tam anlamıyla çözemeyeceği ve lağım çukurundan çıkan çok az bireyin sonrasında dehşetle izlediği bu tekrarlanan sahne.
Bilinçli eylem, bağımsız Türkiye ve özgürlükçü demokrasi mi dediniz?
Ha ha ha ha!!
Güldürmeyin beni..
Bu arada...Olur da bir tongaya düşer o saf vatani duygularla böyle bir eylemde bulunma zaafına düşerseniz, aklınız da olsun..
Limon iyi gelir...
Not: Dinde zorlama yoktur deyyus ! Mekruh dediğin sigarayı ister arabamda içerim ister tuvalette kapalı alanda. Benim özel mülkiyetim seni hiç alakadar etmez. Sen git badem
bıyıklılarla halvetine devam et. Benim şarabıma karışma.Koyduğun her yasak için; söz. Bir fazla içeceğim !
07:30
YORUMLAR
Para konuşurken gerçekler susarmış!
Hepsi doğru tespitler olup CANI YÜREKTEN ALKIŞLI/YORUM...
Sistemciler( siyaset, çıkar egemen bir yönetim) Ülkemizde din ve siyaset gölgesinde halkı sömürürken halk da koyun olmuş sömrülmeyi arzular gibi duruyor!
Televole, popüler kültür ego manyağı olmuş bir milleten bir şey ummak beklentisi bende hep hayal kırıkları yaratmıştır ve travmalar içindeyim.
aslında uzun ve üzerinde çok tartışılacak bir konu fakat gel gelgelelim hayalkırıklarımın kesikleri hayallerimi çokça acıtmıştır.
Haydi gençler CAZA desem milyonu bin para olup çılgınca konser stadyumuna hucum ederler ilginç olan ne? Caz'ı anladıkları da yok. bir yabancılaşmak marka, model olma özentisi bizde baş döndürmekte; kızıl kiyametler kopmaktadır...
İslam olabilirler fakat müslüman olmazlar çünkü hala komşusunun adını bile bilmeyenler varsa, ki vardır. Adam, tefecilik, zina, kumar, hilekarlık, en kötü günah olan kul hakkını yer Pat gider camide oturup bir iki rekat namaz kılıp, çıkarken de kibirli kibirli , bön bön bakıp çıkar.
Atatürkçü olabilirler fakat onu tanımazlar...
vatansever olabilirler fakat vatanın tanımı bilmezler...
Müslüman olabilir fakat kıble hangi taraftadır bilmez...
İnsan olabilirler fakat insanlıktan anlamzlar... vs. vs..
Bunları yazarken bile düzeltmeli yazıyorum çünkü ülkemizde 706 baraj(405 i HES) olmasına rağmen, günde bir kaç kez elektrikler kesiliyor olmasından...
Yok kardeşim bu böyle gitmemeli, artık ülkeyi Bilgili, kültürlü gençlerin yönetimde olması gerekli diye düşünüyorum ve tabi ki sevdiği midesi kadar ülkesini sevenlerin de çok olması gereklidir.
Ayrıca, kendini aydın sanan hurdalık olmuş kimi aydın-yazar- kesimi de bu çarklarda ganimeti paylaşmaktadır.
selamlıyorum
Deman Ronahi tarafından 6/1/2013 12:09:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Deman Ronahi tarafından 6/1/2013 12:14:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Deman Ronahi tarafından 6/1/2013 12:30:21 PM zamanında düzenlenmiştir.