' OTURAN DEVA '
Yener Nihat Altuğ’u namı diğer sosyal medyanın Oturan Deva’sını yazmak istedim bu yazımda.
Nihat abi’ mi ilk etapta uzaktan takip etmişimdir, biraz sert, biraz maço, en çok da zeki ve ailesine özellikle kızı ırmağa çok düşkün değerli bir isimdi.
Hani bazı isimler vardır girdiği ortamlarda hemen tüm dikkatleri üzerlerinde toplarlar ve ama tüm dikkatlerinizi yöneltseniz bile o isimlere ulaşmak biraz zordur.
Bazen cesaret edemezsiniz, bazen de sadece dışarıdan gözlemlediğiniz bu insana karşı yoğun bir saygı ve akabinde saygıdan doğan bir korku beslersiniz.
Nihat abim ile biz bir birimizi ismen tanıyorduk, bir birimiz hakkında bir hayli bilgimizde vardı ama nedense sadece uzaktan dı tüm paylaşımımız.
Hepimiz engelliler camiasından olduğumuz için Nihat abimle bir sürü ortak dostum vardı, zaten tüm dikkatimi toplayan bu ismi pek çok dostumdan’ da övgüyle dinledim.
Hatta bir ortak dostumuza şunu dediğimi çok iyi anımsıyorum: “Nihat abi ne kadar çatık kaşlı ve ne kadar sert bakıyor, ama yaşadığı çok acısı var ve bunlar yüzünden okunuyor” dedim.Dostum güldü bana; “hayır onun sadece dış görünüşü öyle, pamuk gibi bir gönlü var ve buna rağmen lafını da hiç esirgemez” dediğini dün gibi hatırlıyorum.
Nihat abi ile pek çok ortamda karşılaşmamıza rağmen ikili ilişkimizde hiç sohbetimiz olmamıştı.Ta ki bir gün bana mesaj yollayana kadar. Çok sinirli bir mesajdı bu ve benden talep ettiği bir konu vardı. Abartmıyorum oturup bir gün boyunca nasıl cevap versem diye düşünmüştüm ve bu ilk defa başıma gelmişti. Ertesi gün mesajına yanıt verdiğimde beni çok iyi anlamıştı ve cümlesini “kızım” diye bitirmişti.
O günden sonra Nihat abimi uzaktan takip eden bir isim olmadım, belki de beklediğim hamle gelmişti tatsız bir konu vesilesiyle.
Nihat abimi ve değerli ailesini yakından tanımak çok hoş bir duyguydu ve ben onlara harika ‘’ALTUĞ’’ ailesi diyorum.
Aradan yıllar geçti, Nihat abim benim için abiden öte bir yerlerde şuan, onun babacan yüreğinden çok şükür bende nasibimi aldım.
Nihat abim bana her zaman güven verdi, en küçük sıkıntımda tüm ülkeyi ayağa kaldırabilecek kadar cesur bir dev yürek.Bilmeyeniniz yoktur ama ben yine de hatırlatmalıyım: “Yalnızca adımı biliyorsun hikayemi değil” diyor hani bir cümle,Nihat abi üzerinde o kadar şık duruyor ki.
Nihat abimin bir sloganı var “konuştuklarım sustuklarımın %40 ı bile değil” der her zaman…
Ben bu yüzden sustuğu kısımları yazıya ve şiirlere döktüğünü düşünüyorum.
Çok güzel ve çok yürekli bir kalemi var. Tam on ikiden vurdu dediğimiz şiirler vardır hani,herkes kendinden mutlaka bir parça bulabilir, öyle şiirler bu şiirler.
Nihat abim; geçmişi gerçekten büyük acılarla dolu bir abim, acının en büyüğüyle evlat acısıyla sınanmış bir abim.Nihat abim 1985 den bu yana omurilik felçli, kendiyle, bedeniyle dalga geçebilen bir isim.
Kendi bedenine dair edindiği tecrübeleri paylaşmaya hep açık oldu.
Her gün yüzlerce engelli bireye yoldaşlık yapıyor, zaman zaman toplantılar düzenleyip ya da davet edildiği toplantılara katılıp engellilere ve ailelerine çözümler üretmekten tecrübelerini paylaşmaktan hiç çekinmiyor.
Nihat abim ayrıca çok başarılı bir iş adamı da aynı zamanda, zekası ve sağ duyusu öyle güçlü ki zaman zaman tecrübelerinden yararlanmak bana da nasip oluyor.
Ben ona proje adamı diyorum, insan sarrafı diyorum, babacan yürek diyorum, adam gibi adam diyorum.
Duruşuna hayran olduğum isimlerden biri olan Nihat abim proje yapacağı zaman ayakları muhakkak bir kova suyun içinde olmalı ve kesinlikle kahvesi de yanında olmalı,
Kahvesi olmazsa olmazlarından elinden her şeyini alın ama kahvesine dokunmayın.
Nihat abimin en güzel projelerinden olan “Nihat amca adımları”n dan bahsetmek istiyorum;Nihat abim kendisi omurilik felçli olduğundan ve yürüyemediğinden, doğan her yeni bebeğe bir yürüteç hediye ediyor,ve bu bebeklerimizin attığı ilk adımlara biz “Nihat amca adımları” diyoruz.
Bu projeyle Nihat abi şuna inanıyor: her bebek büyüdüğünde yürütecinin hikayesini mutlaka dinleyecek, o bebekler büyüyüp erişkin olduklarında ise engelli dostu olacaklar. Bu dev yürekli adam, Nihat amca adımlarını attırırken aynı zamanda geleceğe bu şekilde yatırım yapıyor engelliler için.
Nihat abi için sert bakışlı dediğime bakmayın, içine girmeden anlaşılmıyor bazı şeyler, mizacı böyle sadece.
O çok iyi bir dost, çok iyi bir eş, çok iyi bir baba aynı zamanda.
Çok iyi bir aile babası; Nihat abim kendi kıyafetlerini kendi seçmez asla,
Onları hep değerli eşi Salihacığım hazırlar ve Nihat abime “bugün bunları giy” der.
Grip olduğu zaman bir çocuk gibi, Salihacığım onun etrafında pervane gibi döner,çünkü benim babacan yürekli abim çok nazlı grip olduğu zamanlar. Çok esprili aynı zamanda, onu dinlerken gülmemek elde değil.
“Tüh” demez, tüf der, yahu demez “yafu” der ve tüm bunlar ona bam başka bir sempati katar.
Nihat abim tecrübelerle dolu yarım asrı geride bırakmış bir isim ve ben o ismin en büyük hayranlarındanım, ondan öğrendiğim o kadar çok şey var ki satırlara sığmaz,
Ben ona babacan yüreklim diyorum, o da bana cimcime diyor, ben abimin cimcimesi olmaktan gurur duyuyorum.Nihat abim duruşuyla, görüşleriyle, sözleriyle hayatımda örnek aldığım en tepedeki isimlerden, ben ona arkamdaki dağ diyorum.
Mütevazi kişiliği ise taktire şayan, nice başarılar kazanmış, nice acılardan geçerken tecrübeler kazanmış bu isim mütevaziliği hiç bırakmamış bir isim olarak anılmak gayesinde her zaman.
Ve onun bir sloganı da: “izlemek değil izlenmek hedefim” izlenirken cümlelerini ve sahnelerini öyle itinalı seçiyor ki, bu da onu izlemeye değer kılıyor.
Ve ben onu izlerken hayata dair çok güzel şeyler öğreniyorum.
karşılık beklemeden yardımlaşmak,dost sıkıntıya düştüğünde hemen çözümlere yönelmek,
paylaşmaktan korkmamak,kibre bürünmeden mütevazi bir yaşam sürmek,hak yememek ama aynı zamanda yedirmemek,haksızlık karşısında susmamak,ne olursa olsun hayal kurmaktan vazgeçmemek,umutları tüketmemek,sabırlı olmak yere sağlam basmak ve mücadele alanı asla terk etmemek.
İzlediklerim arasında olanlardan sadece bazıları.
Babacan yüreklime selam olsun...Seni Seviyor Cimcimen...
S.Elif KALAYCIOĞLU
27 Ocak 2013