CAMİLERDE DEPREM SEMİNERLERİ

• 30 Mayıs 2013 Perşembe 15:51:26

İl müftümüz Sayın Mehmet AŞIK alışılagelmiş Cuma vaizlerini daha çekici kılmanın yollarını arıyor; bu konuda kafa yoruyor olmalı ki, önceki haftalarda Çorum Ulucami’den vaiz yerine konferans verdirdi.

Öncelikle sayın müftümüze böylesi hayati bir konuda işin uzmanını arayıp bulduğu ve cami kürsüsünü izin vererek sinevizyon eşliğinde görüntülü olarak konferans verdirdiği için gönülden teşekkür ederim.

Bu hareket eğer yanlış bilmiyorsam bir ilk olmalı. Şahsen ben elli yaşımı geçmiş olarak gittiğim hiçbir camide böylesini görmedim ve başkalarından da duymadım. Ancak bu bir ilk dedimse de son olmayacağa benziyor. Durgun suya atılan bir taş nasıl dalga dalga genişlerse aynen bu hareket öyle olacağa benziyor ki çokta yerinde olacak.

Bugün ilk dalga Alaca oluştu. Alaca ilçe Müftülüğü koordinesinde gerçekleştirilen konferansı da Çorum Ulucami de konferans veren Milli Eğitim Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanı Sayın Mahir Odabaşı verdi. Buradan özellikle deprem kuşağında olmamız hasebiyle hemen hemen bulduğu her fırsatta halkı bilgilendiren, yazıları ile şiirleri ile il sınırlarımızın çok ötelerinden takip edilen benimde yakinen tanıdığım Sayın Mahir Odabaşı’yı böylesi ulvi bir görevdeki üstün gayretinden ötürü tebrik ederim.

Her halde böyle bir uzmanda ilk gibi geliyor bana. “Bir kez sunumu yaptım görevim tamam oldu” diyenlerin aksine, “talep olması halinde diğer ilçelerde de aynı şekilde sunu yapacağını” belirtiyor. Hatta birde hayali var Sayın Odabaşı’nın. Kendisine kulak verelim.

“İnsan bir şey istediği zaman ya aynısı, ya farklısı ya da dünyada zararı dokunacağı için karşılığı ahrete bırakılırmış. Bu meyanda daha öğrencilik yıllarımda gazetelerin makale bölümlerini okumasını severdim. Gazetecilik okuluna gitmeyi istemiştim ama nasip olmadı. Yıllar sonra yazı ile çizi ile de olsa basınla ilişkimiz oldu. Yine Çorum imam hatip lisesinde okurken, öğretmenlerimiz zaman zaman vaaz ederdi bende imrenir bir gün bizlerde nasip olur mu diye hayal ederim. ‘’Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır’ misali yıllar sonra, kürsüden olmasa da mihrap önünden farklı bir konuyla cemaatin karşısına çıkmak nasip oldu. Nasıl olsa, hayal etmek izne tabi değil ya? Bende, Rabbim nasip eder mi bilmem amma ANKARA KOCATEPE CAMİSİNDE ‘DEPREM VE KORUNMAYI’ SİNEVİZYON EŞLİĞİNDE ANLATMAYI HAYAL EDİYORUM.”

Ümit ediyorum ki bu dalgalar zamanla büyüye büyüye kıyıya vuracak, bu güzel hizmeti Diyanet işleri de duyacak ve izne tabi olmadan kurulan hayal gerçek olup Kocatepe Camiinde deprem konusunu anlatacaktır.

Burada konunun uzmanı zaten anlatacağını anlatıyor, ben de kendilerinin hoşgörüsüne sığınarak deprem kuşağında yaşayıp da depremin ne dediğini ne istediğini bilmeyenlere birkaç söz söylemek istiyorum şairane. Hepinize depremin dilini anlamayı, depremle barışık yaşamayı ve Allah’tan böylesi doğal afet göstermemesi dileklerimle saygılar sunarım.

DEPREM DEMİŞTİ

Deprem bize ne demişti?
Gidiyorum, geleceğim…
Arada haber vermişti
Deme nerden bileceğim

Artçılarla bir yokladı
Bazen de haber yolladı
Yetmedi… Tuttu salladı
Deme nerden bileceğim.

Başkalarında olurken
Seyrettin öyle durdun sen
Yaradan akıl vermişken
Deme nerden bileceğim.

Beton attın kumdan çaldın
Üçe yaptın beşten aldın
Bilen gören olmaz sandın
Deme nerden bileceğim.

Çaldın, çırptın ne oldu
Onca insan toprak oldu
Körpecik filizler soldu
Deme nerden bileceğim.

Duymadın mı Erzincan’ı
Ya da dünkü Sakarya’yı
Gör o zaman şimdi Van’ı
Deme nerden bileceğim.

Halil MANUŞ