UNUTULAN İSTANBUL!..
İstanbul denildiği an kimilerin yüreği burkulur, kimilerinin sevinci tavan yapar. Üzülenler malumunuz, Bizans’ın geride bıraktıkları, Türk’lerden intikam alma duygusu ile sinsice kinlerini asırlardır perdeleyenlerdir. Sevinen taraf ise biz Türkler ve İslam dünyasıdır. Asırlardır bu şerefi gururlar taşırız biz. Hırıstiyan batılıların ön kapısı, ortodoksların merkezi İstanbul’u, büyük bir kumandan Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin Feth etmesi ile köhnemiş çağın kapatılışı; hürriyetin, adaletin, insanlığın, sevginin, peygamber kokulu bu topraklarda, İstanbul’da yeşerip dal budak salmasıdır. Yani, yepyeni bir altın çağın başlamasıdır...
İstanbul’umuzu feth edişimizden günümüze kadar olan zaman içerisinde nice plan ve ayak oyunları ile elimizden alınması için her yol mübah sayılmıştır. İstanbul’un muhtelif noktalarında çok özel gizli şövalye tarikatları kurulmuş, içten, tahmin edemediğimiz çalışmaları yapmışlardır Bizans’ın artıkları. Biran önce İstanbul’umuzun elimizden çıkması arzulanmıştır. Bu kutlu şehrin gizeminde çok büyük dolaplar çevrilmiştir. Hem de bizim kimliğimizle, inancımızla belli mesafeler alınmış, Osmanlı Türk Devletinin çökertildiği yıllarda İstanbul kafirlerin ordusu ile işgal edilmiş, neredeyse elimizden çıkmak üzereyken Mustafa Kemal ve arkadaşlarının üstün gayretleri ile Bizans’ın kalıntıları yok edilmiş, bu mübarek şehir elimizde kalmıştır. Mustafa Kemal, Bizansın gizli ordusu mason localarını bile kapatmıştır. Ki bu mason localarının hedefindeki asıl gaye ulu şehir İstanbul’dur. Türk milletinin elinden alınması için ne gerekiyorsa yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.
Bizans kalıntıları öyle aşağılık planlar hazırlamaktadırlar ki, 2053 yılında İstanbul tekrardan ellerine geçecek şekilde yapılanma yapmaktadırlar. Bundan 5 yıl kadar önce bir profösörümüz açıklama yapmıştı ve demişti ki; ’ İstanbul 50 yıl sonra elimizden çıkacak’ Neden bu lafı etmişti profösörümüz? Tarihin derinliklerini iyi analiz etmesi ve günümüzdeki yapılanmaları göz önünde bulundurması idi. Hocamızın dediklerinin ışığında olup bitenlere baktığımızda gerçekten de acı gerçeği görüyoruz...
Devleti yönetenlerin çalışmalarını iyi analiz ettiğimizde İstanbul’umuzun bizde kalması hayrına bir şeylerin yapıldığını görmek mümkün görünmüyor! Çünkü; Ne kadar hırıstiyan kuruluşları ve kiliseler varsa hepsine özel yetkiler vermekte, onlara ait olmayan yerler onlara bağışlamaktadır. Yerlerinde yeller esen yerlere yeniden kiliseler inşa ettirmekte, yıkılıp gitmiş kalıntıları yeniden yapılandırmaktadır ve tüm masraflarıda bizden yani devletimizden ödemektedirler. ’Çılgın proje’ adı altında kanal çalışmaları yapılarak adeta Bizans’a sur yapılmaktadır! Kentsel dönüşüm adı altında tarihimiz yok edilmekte, Türk-İslam kültürü yok sayılarak sinsice İstanbul merkezi boşaltılmaktadır. Hiç düşündünüz mü İstanbul’u Vatikan şeklinde Ortodoksların Bizans devletçiğine dönüştürüldüğünü?! İstanbul içten içe, derinden işgal edilmektedir!
Bu olanların hepsi daha da ileriye götürülerek, İstanbul’un belli bölgelerine silahlı gizli ordu birlikleri yerleştirilmektedir. Ayak oyunları ve kanuni zorlamaların etkisiz kaldığı anlarda şimdiden hazırladıkları silahlı katil birlikleri devreye sokarak Beyrut’tan da beter kan akıtacaklardır bu kutlu şehirden Türkleri sürmek için!
Bu yüce şehrin biz Türkler hala kadrini ve önemini kavrayamadık! Olanları hala at gözlüğü ile seyretmekteyiz. İstanbul’una sahip çıkmayanlar, çıkamayanlar unutmasınlar ki bu vatanıda kaybetmeye mahkumdurlar. İşi siyasi bir rant kavgası görenler yanıldıklarını iyi bilsinler. Kutsal şehrimizin yok olmasına siyasi kimlik yapıştıranlar, particilik, mezhepçilik hastalığı bulaştıranlar Allah’ın gazabına uğrayacaklardır!
Bugün mübarek feth günü ve coşku ile kutlamamız gerekirken, insanlarımızın üzerine ölü toprağı serpilmişcesine umursamazlık içerisinde, sanki bu şehir ’bizim değil’ şuursuzluğundadırlar. Bu ilgiziszlik kendimizi, ecdadımızı inkar, İslama saygısızlıktır, sevgisizliktir. Bu kutlu şehirin fethi Türklere nasip olmasını peygamber efendimize mazhar olmuş ve müşdelemişti. Büyük islam kumandanlarının defalarca akınlar yaparak kuşatmasına rağmen feth etmeyi başaramamışlardı. Mübarek şehrimizin fethini Allah Türk Başbuğuna bahşetmesi azımsanacak bir durum değildir?
İslamın bu büyük kutsal beldesinin değerini anlayamayanlar, kıymet bilmeyenler İstanbul elimizden çıktığında çok arayacaksınız ama iş işten geçmiş olacaktır o zaman! İşte Kudüs gözleriniz önünde!.. Her gün gözyaşı dökmekte, kan ağlamakta, inim inim inlemektedir siyonistlerin zulmünde!.. Şimdi oraya rahat rahat gidebiliyor muyuz? İsrail’in işgalinden kurtarabiliyor muyuz? Sizler hala oyun ve oynaşta olduğunuz müddetçe daha çoookkk değerlerimizi kaybedeceğiz milletçe!
Bugün en çok neye kırıldım ve üzüldüm biliyor musunuz?
Edebiyat Defteri formunda İstanbul’un fetihi ile ilgili konu açılmış. Konuyu açan değerli arkadaşımıza, yöneticimize yürekten teşekkür ederim, sağolsunlar. Lakin diğer forum konularına sayfalarca iştirak varken, herkes birbirleri ile adeta yarışırlarken bu foruma sadece altı, yedi kişinin iştiraki beni çok derinden üzdü ve yorum bile yazmamış katılanlarda! Üç-dört kelimecikle konuyu geçiştirmeye çalışmışlar (!). Yine de kendilerine teşekkür ederim foruma iştiraklarından dolayı.
Biz bu durumda olmamalıydık! Milli duygularımız niye bu kadar dumura uğratıldı? Milli kültürümüzü yaşatmak, milli duygularımıza birlikte ortak olma ruhu neden öldürüldü? Şuna inanın, peygamberimize mazhar olmuş şu mübarek şehrimizin bir tek çakıl taşına bile hasret gideceğiniz ama bir daha asla adım atamayacağınız bir şehir olma yolunda hızla ilerlediğini unutmayın! Şayet ulu şehir İstanbul’umuz elimizden çıkarsa, bu utancı nasıl taşıacaksınız ömrünüzün sonuna kadar ve nesiller boyu kara bir leke olarak kalacaktır Türk milletinin alnında!..
Ecdadımızın hatırasına lütfen sahip çıkalım. Her şey aşk,meşk değildir. Hele, beni sokmayan yılan bin yaşasın hiç değildir! Artık özümüze dönelim, kimliğimize sahip çıkalım!
İstanbul’umuzun İslam yurduna katılışı mübarek ve kutlu olsun! Ayasofya’mızdan ezan sesleri inlesin, düşmanın kulaklarında yankılansın! Mübarek şehrimizden bayrağımız ebediyete kadar gururla, şerefle dalgalansın!
Kutlu beldemiz için şehit düşmüş ecdadımıza Allah’tan rahmetler diliyorum. Mekanları cennet, ruhları şad olsun!
Ey Türk! Aldatıldığın ve uyutulduğun yeter! Kalk ayağa, silkinip ölü toprağını at üzerinden! Yeniden şanlı tarihini yaz!
Selam ve sevgilerimle...
Zafer Direniş
...
30 mayıs 2013 Perçembe 01.25 Lahey
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.