- 1535 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Fındık Ağacının Hikayesi
Yapayalnız bir tepenin başında
Şehirdeki tek fındık ağacıydı
Her gece gelişine bakılırsa
Sanki ayyaş adamın cefakâr karısıydı
Elinde kese kağıdı yamaçtan seğirttiği an
Kaygılar yayılırdı adamın karanlığından,
Tedbirli her anne gibi gökyüzü seslenirdi
“Yatma vakti yıldızlar kapatın gözlerinizi”
Yamaçta serpileli en çok beş yıl olmuştu
Fındık ocaklarının güçlü kökleri yoktu
Önceleri uçan kuşla haber salıp yalvardı
Ne yazık ki kol gerecek kimseciği çıkmadı
Avcıdan çok, avın suçlandığı zamandı
Günaha eşti dertler, ortaya saçılmazdı,
Her kapı çalınmaz her yara açılmazdı
İyi kızlar annelerin uykusunu kaçırmazdı
Fakat bu karanlığın zindandan farkı yoktu
Yamaca fırlatılmış hissettiği an çoktu
Elbet Tanrısı vardı fındık ağaçlarının
Kıyıda kaldığından biraz unutulmuştu
Adam da bezmişti bu gidip gelmelerden
Kahrederdi itinayla karanlığını sererken
Kimsenin eşlik etmediği şarkılar söylerdi
Uzandığı gölgeleri karartarak giderken
Fındık ağaçları işte, sevmedi mi sevmezdi
Kırıldı mı bir kere daha randıman vermezdi
Her bir dalı tomurcuk çiçeklerle bezeli
Özüne yerleşen yas mevsimlerle geçmezdi
Küfür, lanet akarken adamın dudaklarından
Sevmediği her şey olurdu fındık ağacı
Yaprakları ürperir, dalları iğrenirdi
"Gökyüzünde yıldız olsak, olsak da birbir kaybolsak"
Adam bazen ağlardı yüreğiyle,
Merhamet nedir bilirdi fındık ağacı
Fakat dallarının herbiri silkelense
Bir yaprağı düşmezdi sevmediğine
Güya “sevdiği” ağacı kirletip giderken adam
"Haklısın be fındık ağacı benden iyisine layıksın” derdi
Ağaç bir vakit gövdesinden iğrenirdi
Yaprakları dökülsün kökleri o tepeden sökülsün isterdi
Öbek öbek bulutlar yağmurlar getirsinler
Götürsünler fındık ağacını
Selden beşiklerde sallayın
Dallarına sımsıkı tutunsunlar yapraklar
Derken geldiler sağanak sağanak,
Sudan atlar, terkisine attı fındık ocağını
Gecelerin aydınlık olduğu bir yerde bıraktılar
Şimdi güzel kızlar gövdesine yaslanıp, şarkılar söylüyorlar
O karabasan masalının ’Bir yokmuş’ kısmı kaldı
Yağmurun annesininki gibi şefkatli elleri vardı
Damlalarla incitmeden dallarını okşadı
Her bir yarasını öpüp kulağına fısıldadı
Artık gecelerden korkma fındık ağacı
Gecelerden korkma
Gecelerden...
YORUMLAR
Bir öykü tadinda, aciyi icine sindirmis bir finduk agaci. Aci yar olmus duvarlar zindan. Oyleki sellere kapilmak istiyor yeterki kurtulsun kök saldigi tepeden. Maviye yakin ama maviden uzak. Hüzün arkadasi olmus. Yamaclar ciplak ve yaninda birak agaci tutunacagu çalı bile yok. İlgiyle okudum. Yuregimin her zerresinde findik ağacının acisini hissettim. Güzeldi ve ibretlikti. Kutluyorum.
Bir öykü tadinda, aciyi icine sindirmis bir finduk agaci. Aci yar olmus duvarlar zindan. Oyleki sellere kapilmak istiyor yeterki kurtulsun kök saldigi tepeden. Maviye yakin ama maviden uzak. Hüzün arkadasi olmus. Yamaclar ciplak ve yaninda birak agaci tutunacagu çalı bile yok. İlgiyle okudum. Yuregimin her zerresinde findik ağacının acisini hissettim. Güzeldi ve ibretlikti. Kutluyorum.
Bir öykü tadinda, aciyi icine sindirmis bir finduk agaci. Aci yar olmus duvarlar zindan. Oyleki sellere kapilmak istiyor yeterki kurtulsun kök saldigi tepeden. Maviye yakin ama maviden uzak. Hüzün arkadasi olmus. Yamaclar ciplak ve yaninda birak agaci tutunacagu çalı bile yok. İlgiyle okudum. Yuregimin her zerresinde findik ağacının acisini hissettim. Güzeldi ve ibretlikti. Kutluyorum.
''Derken geldiler sağanak sağanak,
Sudan atlar, terkisine attı fındık ocağını ''
( ağacını )
Fındık ağacı evet. Ben de yaparım sık sık yazım hataları. İnsan kendisi okuyunca yazdığını, göremiyor yanlışını. Başkası okuduğunda görebiliyor.
'' Gecelerin aydınlık olduğu bir yerde bıraktılar
Şimdi güzel kızlar gövdesine yaslanıp, şarkılar söylüyorlar ''
Neşeyle kızlar şarkılar söylüyorlar. Mutlular. Fındık ağacı da mutlu.
'' .....Yağmurun annesininki gibi şefkatli elleri vardı
Damlalarla incitmeden dallarını okşadı
Her bir yarasını öpüp kulağına fısıldadı ''
Bu kısmı pek anlayamadım. Kızlar vardı bir önceki dörtlükte. Mutluydular. Sonra tekile indi anlatım. Yağmurun annesi... öyle anlaşılıyor. Annesinin şefkatli elleri gibiydi yağmur...
şimdi oldu.
Akıcı, romantik, hüzünlü, güzeldi anlatım.
Kutlarım.