Eskici ile Kadın Haspihali
Hayrettin Taylan
Eskici:
- Çıplaklığınıza , kadınsal ışıltınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kaç kadındınız ?
Kadın:
-Kaçınız ,çıplak bedeni sahiplenmek, onu arzulamak, nerdeyse ömrünü bu yola, kadını arzu olarak düşünmek yerine, onun çıplak olan duygularını, karekterini örtmeye çalıştınız?
Eskici:
-Her güzel kadının, güzel düşünceli, merhametli bir annesi, ya da çevresi vardır.Kızının bahtı için güzel dualarda bulunur.
-Oysa, bahtın güzelliği demek, içinin güzelliği demek. Güzel bilen, güzel yaşar,güzel yaşayan güzel insanlarla karşılaşır. Tesadüf olmaz ruhsal buluşmalarda.İnsanı birbirine bağlayan özdeş içsel dengeler vardır.Eşruhun terazisi, aynıdır.Karşımıza çıkanların ölçüsü bizim algımızdır, içsel olgumuzudur, içimizdeki ayanın kendini t’aramasıdır.
-Nasıl davranıyorsak biz o’yuz.Biz davranışlarımızın toplamıyız. Güzel bahtın duasından çok, güzel bir karakteri yetiştirmek duayı o zaman yapmak lazım.
-Yeni annelerin duası artık şöyle olmalı:
Allah’ım…Kızımın algısı açık, duyusal dünyası temiz, egoları eğitilmiş, bilinçaltı filtresi temizlenmiş, inancına, değerlerine, çevresine, ülkesine duyarlı, özel örnekli bir ayna gibidir.Ben onu, özel yetiştirdim, onunla mutlu edecek aynı özdeşlikte bir eş ya da sevgili kısmet et…
Kadın:
-Eskici, sen ne yaptın? Böyle kadın var mı ki?
-Kadın sevmek ister, sevilmek ister.Sevdiğiyle kendini aşmak, tanımak, yaşamak , kadınlığını bütün boyutlarıyla yaşamak ister.
-Yüreğini titreten, onu anlayan, algılarına, fikirlerine, değer veren.Onun anlayan, güvenli bir liman olan.Çeyizindeki sandık kadar sadık bir ayna ister.
-Kalbindekileri dillendiren, dinlendiren, yaşatan, akıtan berrak bir nehir ister.Sevdiğiyle
sevincini paylaşmak, zor anlarda onunla aşmak, damlalarını onun omzunda akıtmak.
Romantizmin bütünsel olarak yaşamak, şımartılmak, ilgi, sürprizler, hediyeler, sıcak demler sunan bir erkek ister.
-Dahası, sevildiğini sürekli hissetmek, güvenmek, güvendiği, sevdiği, nefesini yaşadığı adamın eşi, hevesi, çocuğunun annesi, dimağların her çeşidi olmak ister…
Eskici:
-Sen ne yaptın be kadın…Şairliği bırak, böyle erkek var mı?
Albert Einstein der ki:
“Bana güvenilen bir sırrı kutsal bir emanet gibi saklarım, ama sırları elimden geldiği kadar bilmemeye çalışırım...’
-İnsanlık aynasından bakınca milyarlarca yüz yansıyor.Her insan bir dünya.Ama her dünya bir insan etmiyor.Her insan bir dünyanın hem kiridir, hem temizidir.İdeal olana, güzel olana, yeni olana gidiyoruz.Nefsimize , algımıza, çıkarımıza yakın olana işlem oluyoruz.
-Herkes kendinle tanışmalı.İçindeki duyular, duygular, mantıklar okuluna yazmalı.İnsani değerlerimiz var.Temel dinamiklerimiz var.İnanç, ilim, sanat, kültür, değişim, yenilik gibi kavramların süzgecinden geçerek içsel bilince ulaşıp, aydın, saygın, kendini ,Rabbini, ailesini, çevresini bilen birey olup kaliteye ulaşmalıyız.
-Sosyal, aydın, inançlı, değerlerine bağlı, içsel bağları temizlenmiş.Yani içindeki çocuğu eğitilmiş, doyurulmuş, ehil, içten, güvenli, bilgili, sosyal ve güzel dünyası olan biri olmak.Böyle birinin çocuğu olmak, böyle güzellikleri olan birisiyle yaşamak, ondan böyle güzel bir çocuğu olan birisini sevmek, yaşamak öyle kamil, öyle temiz, öyle bizden birisini istemektir doğrusu…