'Bahçıvan Ve Tohum Olmak'
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir kış gününün Cumartesi akşamı idi kıymetli OĞUZ GÜLAY hocamla ilk karşılaşmamız ve tanışmamız. Büyük bir kalabalık içindeydik.
Daha sonra Protokole hoş geldiniz demek için ilerlediğimde, masada Sayın; İDRİS NAİM ŞAHİN ile birlikte OĞUZ GÜLAY HOCAM ve birçok önemli isim bulunmaktaydı.
Ben tüm konukların ellerini sıkıp ‘’hoş geldiniz’’ dedikten sonra geri yerime çekilirken; kulağımda hala bugün ki gibi çınlayan sesi ile ‘’Hanımefendiciğim buyurun böyle oturun
lütfen’’ dedi.Büyük bir centilmenlikle protokoldeki yerini bana sunmuştu değerli Büyüğüm, canım Hocam.Benim penceremden bakıldığında ise; masada onca önemli kişi içinde hemen fark edilen, baştan aşağı kalite kokan, İstanbul beyefendisi olduğu her hareketinden belli olan, şimdisinde ‘’Kıymetlim’’ diye sevdiğim OĞUZ GÜLAY hocam duruyordu. Hayatımda hislerim beni hiç yanıltmamıştır… Baktığım anda ilk oluşan düşünce, tanışma anından sonra netliğe bırakmıştı kendini.
O günden sonra hayatımın bu denli değişeceğini tahmin dahi edemezdim.
Hayatı artık hocamın anlatımı, kendi gündelik yaşamı ile ondan öğrenmeye başladığımda bir terazi kurdum kafamda. ilk önce insan sevmeyi, sonra haklıyı haksızı ayırırken dinlemeden önyargılı olmamayı, her resim karesinin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını öğrendim… Hocamın deyimiyle ‘’dilimizin önce iğne oyası yapması gerektiğini’’ öğrenmiştim.Hocam bana şunu öğütlemişti; ‘’sevgili kızım Elif beni izle, ama çok iyi izle bunların sana ilerde hep döngüsü olacak’’. Ben hocamı hep izledim. Eğitim boyunca sizce neden ben hep susuyor ve sadece hocamın sözünün üstüne söz söylemiyordum? Bu bilmediğimden değil böyle bir eli öpülesi kıymetin sözünün arkasına ancak nokta koyulacağını bildiğimdendi.Hocam benim tercümanım, bende hocamın son sözlerinin noktasıydım.
Sevgili hocamın üzerimde büyük BABALIĞI vardır.
Ben sizden razıyım. Allah’ta sizden razı olsun kıymetli hocam.
Sizi anlatmak satırlara sığmıyor Hocam! Defalarca kelimelerimi kısa tutmak istememe rağmen sizi anlatmaya çalıştığım duygularımda çok eksikler var su anda. Eğitimim boyunca az kelime üretip çok biriktiren olmak istediğimden son final günümde affınıza sığınarak bugün çok konuşmak istedim. Farkında olmayarak sizi incittimse çok özür dilerim…Saygı ve hürmetlerimi sunar ömrünüz boyu sağlık dilerim kıymetli hocam.
Ülkeye ismini duyurmuş bir bahçıvan, hep insanların bahçesindeki çiçeklerle ilgilenirmiş.
Bu koca yürekli bahçıvanı tanımak bana da nasip oldu…Çiçek tohumları içinde yabani bir ot tohumu belki de… Neyse ki bende o bahçıvanın bahçesinde olacaktım. ilgi ve alakasından suyundan yararlanıp boy verecektim. Bahçıvan hiç usanmadan kış ortasında tohumlarına ayrı ilgi gösterirdi. Ne tohumu olduğuma bakmadan benim çiçek açmamı bekliyordu.
Buna o kadar inanıyordu ki bende inanmıştım. Bir vakit sonra kendimde beklenmedik değişiklikler oluyordu. Gerçekten de bahçıvanın istediği oluyordu verdiği emekler hep çiçek açmıştı. Bahçıvanın çiçeklerinin ayrı ayrı kokusu vardı… Herkes çok iyi biliyordu ki;
bu değerli bahçıvan OĞUZ GÜLAY hocamdı ve tarlasında bir yudum sevgisi ile kim tohum olmak istemezdi…Tıpkı bir evin güzelliğinin AİLE, bir evin güzelliğinin UYUM,bir evin güzelliğinin SADAKAT,oluşunun tohumlarını bizlere ektiğin gibi.’’SENİ SEVİYORUM KIYMETLİ HOCAM’’
’Yaşanmış bu güzelliğin görünmeyen kahramanlarından olan benim gözümün nuru manevi kardeşim
’ ZEYNEP GEZER’in emek ve fikirlerine çok teşekkür ediyorum.
Seni seviyorum Zeynebim. ’
Engelsiz Gazete Köşe Yazım-Engelsiz Gazete Kadın Portalı.
S.Elif KALAYCIOĞLU
14 Şubat 2012