- 371 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yok Para
YOK PARA
“Borç yiğidin kamçısı” denilmiştir.İş yapmak için para gerek.Para para para...Varlığı bir dert,yokluğu yara.Bir şarkının bağlantı dizeleri.Bir hakikatin ezgisel dillendirilişi.Parasızlık elbette bir yaradır.Gelin görün ki bazı hastalıklarla kıyaslanınca ehven-i şerden sayılır.Mesela uyuz olmak.Hani dabaz olmak,gicimik...gibi.Eskiler:”Parasız olup düşünmekten uyuz olup kaşınmak evladır.” buyurmuş.Elhak doğrudur.
Parasızlık zordur.”Parayla saadet olmaz.”demesi bir gerçeğin ifadesi.”Saadet=Para” bağlantısı her halikarda geçerli midir? Mutluluk için para tek ve vaz geçilmez değildir.Paranın yanında başka “olmazlar” da vardır. Hayata bakışta uyum,sosyal yaşamada ortak anlayış,birçok konuda ortak payda olmazsa olmazlardandır. Eğer bunlar yoksa yağa yatırsan,bala batırsan faydasız.Sırça saraylar zindan olur insana.Uyum varsa samanlıklar seyrangahtır.
İş için sermaye lazım.Sermaye demek,para demek.Para yoksa bulunacak.Borç harç...Başka çare yok.
Bizim Mehmet enişte çok çalışkandır.Küçük yaştan beri gecesi gündüzü yoktur.Hayvancılık,rençberlik,taşımacılık...On parmağında on marifet. Hacer bacımızla evlendikten sonra karı koca el ele verdiler.Namerde muhtaç olmamak için çalışıp çabaladılar.Başlarında gelin bacımız:Sultan bacı.Halen de gece gündüz çalışıyorlar.Günün yirmi dört saati az geliyor.
Mehmet’le Hacer hayvancılık yapmaya karar verdiler.Para lazım.Firdez anadan borç para aldılar.Aradan bir hayli zaman geçti. Borç ödenecek,ama yemiydi,küspesiydi,kesiydi,samanıydı derken ödeme öteleniyor.
Bir gün Firdez ana, Hacergil’e oturmaya gidiyor.İnancınız olsun alacağını istemek niyetiyle değil.Sultan bacıyla iyi anlaşır Firdez ana.Oturuyorlar.Hoş beş...Şundan bundan konuşuyorlar.Çaylar içiliyor.Hacer diyor ki Firdez anaya:
“Ana! Sana borcumuz var ya, şimdi paramız yok.”
Firdez ana Hacer’in lafını kesiyor:
“O nasıl söz Hacer? Ben paraya mı geldim? Canınız sağ olsun.Paranız olunca verirsiniz.”
Bizim yeğen Çağlar küçük o sıralar.Ortalıkta dolaşıp duruyor.Annesinin “Para yok.” deyişine
takılımış. Giriyor yatak odasına. Sandıktan bir tomar para alıp geliyor:
“Anneanne paramız var.Bak bu paralar bizim.Al borcumuz ne kadarsa...”
Hacer şaşırıyor, kızarıp bozarıyor.Bocalıyor.
“Oğlum o paraların yeri var.”diye vaziyeti kurtarmaya çalışıyor.Ne çare! Çağlar ne bilsin? Annesinin paradan haberi yok sanıyor.Üzülmesini istemiyor anacağızının. Parayı geitiriyor destesiyle. Renkten renge giriyor bizim kız.Terin suyun içinde kalıyor.
Firdez ana:
“Tamam Hacer! Ben paraya gelmedim.Acelesi yok.” diyor.Gülüşüyorlar.
Hacer zaman zaman anlatır.Sözün düğümünü şöyle bağlar:
“Çağlar elinde bir tomar parayla içeri girince başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Elim ayağıma dolaştı.Öyle bir utandım ki yer yarık değil ki içine girsem...”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.