GÜNAYDIN GECE
kelimelerle konuşmaz olmuştum epeydir.. kırmışlardı beni ..
ne çok zaman geçmiş ,aradan yıllar , aylar, günleri takmış kollarına koşarak önümden uzaklaşıp karışmışlar zamana...
Yalnızlığım ve uykusuzluğum beni bırakmayan cefakar dostlarım oldu bu süre içerisinde , aynı zamanda sevgilim..
Bir tek onlarla konuştum , anlattım derdimi .sabahlara kadar ,gün ışığı bir tek bize gelmedi.
Gülmek ne idi nasıldı, neden gülünürdü kahkaha ne idi unutmuştuk. neden diye saatlerce düşünür tartışırdık içimizden konuşarak..
Gülmek nasıl bilmeden, ağlamayı öğrenmiştik onlarla. yalnızlık ile ilgili uzun bir roman yazabilirdik birlikte..
Uykusuzluğumla bir olup, yalnızlığı bazen özgür bırakıyorduk hatta kovalıyorduk yanımızdan, ,o kadar vefalı bir dosttu ki bırakıp gitmeyi hiç düşünmedi bizi..bazen gitsede geri geldi.. en güzel sizin yanınıza yakışıyorum diyordu.. bizse şaşkınlıktan mı, acıdan mı, gülüyor bilemiyorduk
onlarla öğrenmiştim ayın en mahzun halini, dolunayda ki hüzünü ,beraber izleyerek geceleri tüketir, şafağı kucaklardık, yıldızların ağlayarak şarkı söylemelerini erken gelip bir o kadar hızla geçen baharları.. ben en çok sizle sevdim sonbaharı onun hüznünü..kış güneşini.. kendime benzetirdim hazan yüklü mevsimi.
Derin uykuları bırakalı çok oldu unuttum ..anlaşılan oda bıraktı beni, çoktandır hemde.. Yatakta sağa sola dönerken aklımdakileri kovmaya çalışıyorum , gidin uyumak istiyorum hemde en derininden istiyorum.. rüyalarımıda kaybettim uykumla beraber göremiyorum onları uzunca bir süredir.. nerdeler kimdeler ,kimbilir
Ne güzeldi eskiden, uyandığımda beni gülümseten rüyalar görürdüm..gözlerimi açar açmaz gülümseten içimi ısıtan,.. sonra ben deliyim galiba diyerek yeniden uyumaya çalışır aynı rüyayı görmek için tekrar uyumaya çalışırdım..
şimdi öylemi, durmadan dönüyorum sağa sola karanlığa alışmak için bakıyorum duvarlara ,kalkıyorum yataktan, en iyisi bir kahve alıp geceyi dinlemek yazmak diyerek,ayaklarımla yere basıyor yürüyorum parmak uçlarımda sesiz ,bir adım atıyor sonra kalıyor, atamıyorum öteki adımımı korkuyorum .neden olduğunu bilmediğim bir korku bu..
Derin bir nefes alıyorum camdan dışarı bakıyorum derin dipsiz bir sessizlik var dışarıda yoksa ben miyim o büyük suskunluk., kendimden çıkıyor dışarısı oluyorum bir an.
Sokaklar ,,kaldırımlar ,ben, lambalar ben ,ay ve yıldızlar ben boş caddeler siyah ,simsiyah karanlık ben oluyorum.. koca bir yalnızlık ben
yalnızlık yanımda beliriyor aniden ürperiyorum’’ korkma’’ benden, sana huzuru veren benim diyor..kendini bulduran, olduran benim. Sana şiirler yazdıran romanlar okutan ve bu yazıyı yazdıran, benim sayemde döküyorsun içini beyaz sayfalara ..ben senim bizim..yeniden ürperiyorum,korkum senden,,
Kendimi hep onun yanındayken sorguluyorum.ürperiyorum yeniden.acaba benim dışım başka içim başka mı neden içimden dolup taşanları dışımdan yapamıyorum..demek benimde maskem var, herkesten gizlediğim bir yüzüm.
Nerde benim kahvem onu almak için çıkmıştım yataktan ben oysa
Öteki adımı atıyorum tembel işte yürüyüşlerim. Mutfağa sürüklüyorum ayaklarımı kahvemi alıyor odama dönüyorum.ben onu hep aşka benzetiyor aşk gibi içiyorum
kahvem konuşuyor şimdide ’’beni sigarasız sevme’’ diyor ayırma ondan, kavuştur bunu yap tek isteğim onunla buluşmak diyor.
İç çekerek.yakıyorum ..bir yudum sigara, bir yudum kahve, mutlu ediyorum onları ve kendimi.
İkisi birden bir iç çekiyor şimdi odayı dolduruyor kokuları seviyorum bu kokuyu , nefesime alıyorum onları..kucaklaştırıyorum ikisini,.
Benim sevdiklerimle kucaklaşamamın hıncını onlardan alır gibi, karıştırıyorum ikisini
uzaklar geliyor aklıma neden insanın sevdikleri hep uzaklarda olur yanında olmaz.
Derin bir sesizlik siniyor etrafa nefes çekerken içime, pencereden yıldızlara takılıyor gözüm,söylenerek , onlarda benden uzak ama, beni görüyor, duyuyorlar ,bende onları sadece dokunamayoruz birbirimize bakışıyoruz uzun uzun işte öyle..
sanki eski bir sevgiliyi görüyor gibi oluyorum onlara baktıkça, gelse diyorum bir taş atsa içimdeki göl yalnızlığıma yayılsa dalga dalga duyguları sarılsa bana..
seni ’’özledim’’ dese usulca’’ bende’’ seni desem ...
Yalnızlık yine hatırlatıp kendini ,sesli bağırıyor bu sefer,
Kahveni soğutma iç diyor .yudumluyorum dünya içime sığıyor sanki, her yudumda. içim gökyüzünden daha büyük diyorum, evet diyor daha büyük.
gözler bulutlu yağmura hazırlanıyor yine.saatin sesi tik tak susmuyor, durduramıyor gözyaşlarımı, bakarak saate sen ve zaman bir tek gözyaşlarıma tutunamadınız.diyorum daha fazla çıkıyor sesi..
Düşüncelerim beni bozguna uğratıyor yine .sessizliğin sesini dinle diyor..dinliyorum ve..
ayaklar benim olamayan başka ayaklar gibi, yine ürkek ritimlerde.. sesiz yürüyüşlerle eşlik ediyorlar bana ve yalnızlık tınıma..
keşke yataktan çıkmasaydım diyorum. kalkanım olan yorganıma bakarak. altına girmek istiyorum , saklanmak.
Parmaklarım dinler mi beni hiç isyanda sanki yaz diyor..
Geçiyor açıyorum parmaklarımın ucunda ki öteki dünyayı.sesleri dinliyorum ne çok kalabalık burası herkesin sesi ayrı çığlıkları aynı..Çınlıyor kulaklarımda sesleri ,gözlerimden düşüyor dertleri ..yoruldum ben susun diyorum duymuyor konuşmaya devam ediyorlar..
yeniden konuşuyor yalnızlığım.işte bak seninde yok farkın onlardansın ve yalnız değilsin karış o kalabalığa. buradada aynı acılar bir damla su gibi birikiyorlar çoğalıp acıdan acı bir deniz oluyorlar.. Aniden aklıma geliyor Ümit Yaşar Oğuzcanın dizeleri.
.Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
işte benim şiirim...
içinde uzağa giden bir kadının feryadı gizli o benim ..
Baksana herkes içime dökmüş atıklarını bu karanlık bitse artık ,güneş doğsa..
beni alıp götürecek rüzgar gelecekmiydi daha ne kadar bekleyecektim..
İçimden onca şey yazmak gelirken, kelimeler dökülüyor kağıda okuyorum ..yarınlarım aynı dünden farkı yok..kalkanıma takılıyor gözlerim kalkıyorum .adımlarım korkak bir adım dışarıda bir adım içeride.. sessiz..
nazo_50...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.