Ankara deplasmanı
Gideceğim ilk deplasman maçıydı. İzmirden bursaya, Bursadan dernekle ankraya gidecektim. Fenerbahçe sevdasıyla böyle yorucu bir yolculuğa çıkacaktım. Oldukça heyecanlıydım öyle ki, Kendi kendime bu kadarı da fazla değil mi diye sormuyor değildim. Fakat mutluydum, İçim rahat ve gitmeyi istiyordum.
Nitekim gittim. Bursa da dernekteki dostlarım karşıladılar beni. Maçtan önce ki gece her zaman ki gibi eğlence alemlerinde deşarj olduk. O alemlerde stresimizi boşalttık az da olsa. Eğleceden sonra yola çıkana dek konaklayacağımız yere geldik. Ve çok kısa bir uykunun ardından sabah yola çıktık. 8 Kişiydik. Az dık fakat öz dük. Bu yolculuğun ne kadar yorucu bedellerinin ne kadar ağır olacağını hepimiz biliyorduk. Yola çıktık öyle ki, herkesin yüzünde anlamlı ve mutlu tebessümler. Herkeste anlamlı ve tatlı bir heyecan...
Ankara’ya maçın oynanacağı stadyuma yorucu bir yolculuğun ardından vardık. Herkes bu maçta bu yorgunluğun acısını çıkartma arzusundaydı. Öyleki sahada mücadele eden 11 Futbolcu da sanki bu insanlarla aynı derece de yorulmuş ve o yorgunluğun acısını sahada oynayacakları güzel oyunla çıkarmak niyetinde gibiydiler. Maçın oynanacağı stadyum mahşer yeri gibiydi. Stadyumun yarısına biz, Yarısına da rakip takım taraftarı sahipti. Herkes yerini aldıktan sonra maç başladı. Maçın başlamasıyla birlikte Fenerbahçe taraftarının coşkulu ve heyecanlı patlaması bir oldu. Ben koyu anlamda benden daha üstün bir Fenerbahçeli olmadığını düşünüyordum. Ama karşılaştığım manzara ne kadar yanıldığımı gösterdi bana. Maç bitti ve kazanan 1-0 lık sonuçla Fenerbahçe olmuştu. Ankara dan Bursa ya dönüş yolunda herkes mutlu ve coşkuluydu. Sevinçliydi herkes. Hepsinden önce o otobüste nasıl taraftar olunur nasıl arkadaş olunur bir çok güzel örneğe şahit oldum. Birbirini tanımayan 8 kişi, ve hayatlarını Fenerbahçe armasına adamalarından ötürü yollarının kesişmesi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.