hayrettin taylan



UMUT senin içsel aynan…
Sen güzel düşüncelerle, düşlerle taranmayı bil, hayata daha şık katılmış olursun. Çünkü asıl olan güzellik her şeyde bir nüve olarak var. Her şey , her umut, her ufuk, her algı güzel olana gitmeyi sınar.Ve biz de güzel olanın peşindeyiz, ömrümüzse peşinattır.

Umut, ufuk,azim, sabır, inanç ve açık algılar korkarak yaşamayı tuş eder. Düşlerden kurtarır, gerçeğin eleğinden, zorluğun feleğinden geçirip güzel olanı sunar.

*Korkusuz yaşamak demek , korkulara neden olan içseL kaygı etmenlerini yok etmektir. Öyle körü körüne erkekçe hayata saldırma cahilliği değildir.
-Bilmek , sevmek, yenilenmek,ilerlemek, bilincin zirvelerine gitmekle olur.Düşlerine düşünce suyu katarak gerçeğin toprağında en güzelin meyvesine ulaşılır.

-Düşler uçan hızlı bir kuş gibidir. Onun peşinden giderek gerçeğin yuvasında yakalamak lazım. Her düş kuşunun bir kuluçka dönemi vardır. Sonrası gerçeğin yavrusudur. Hayat işte o gerçeklerle tanışmakla başlar.

Düşle gök aynı renktedir.İkisinin sonu yok.İkisinin maviliğini kaplayan sisler, isler, hüzünler, dumanlar, kötülükler vardır.
-Ama umut, sabır,akli sığınış, takdir gibi iyilerin aynasında kalışlar vardır.

Her insan güzel düşlerinin sahibi,onların yıldız bekçisi.
Onlarla sadece gece değil, her zaman sahiplenmek lazım.İçimizde beslediğimiz düşler, sevgiler, ilgilerdir bizi ayakta tutan.İçimiz derya, içimiz toprak, içimiz gök.Onları bu sonsuz olgulara teslim eden sağlam düşler, algılar, sebatlar, azimler,inançlardır.Özümüzün tümleyen bu nitel değerlerin en özel adı olarak kalmalıyız.Çöle çevirmemeliyiz varlıklı toprağı, sislere teslim etmemeliyiz huzurun göğünü, masmavi denizi kirletmemeliyiz önyargılarla, kötü niyetlerle, doyumsuzluklarla.Mutlak olan her zamanın bir darası vardır.İnsan da yaşamının her zerresini mutlak mizan gibi tartmalı.



Ve insan her zaman gönlüne yakın olmalı. Gönül en güzel duyguların süzgecidir.En özelleri ruhun derinliğine süzer. Sızışlar aklın bütün kanallarını da ıslalatır.Aşka serzenişin tümsel aynasında aklın sesini kısar.Kalp işe beyin arasındaki ses yayılır. Aklın sesini işitmez içsellerimiz.
Ve kendimizle kayıplar içinde duyusal denize teslim olmuş Yunus gibi sevimlice, sevdalıca yüzeriz.

Oyaladın her şeyimi...
K’alemimi oyaladın...artık nakışlı bir dünyayım... Aşk, insanı böyle özellerle oyalanmış anlara taşır.

Kirlenmişlik kendi eksenindeki dünyayı da kirletmiş.Hastalıklı bir yaşamın ortasındayız. Mikropları salya üreten çok tüketilmişliğin açık alanında doğru olanla uyum içinde olmak gittikçe zorlaşıyor.

Olumsuz niteller arasında sağlıklı bir ölçüt zor gibi görünüyor.
-Yaşamanın güzel bir sıfat olduğunun farkında olan özümüze yakın isim olarak güzelliklerin tamlaması kalmak umuduyla…İçsel imgenin dilinden, sevda aynasından akan her gerçeğin yansık anıyla yaşamak kısmet olsun.