- 412 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bulduğunu Bildiğine Vermek 7
Bulduğunu Bildiğine Vermek 7
Bilim adamları insan beyninin işleyişine dair konuşurken bende bazı fikirler oluştu! Onları paylaşacağım. Bulduğum bu fikirleri bildiğime vereceğim!
Zararlı olan bir şeyin zararı, sık sık söylendiğinde; uyarılar, ilk şok atlatıldıktan sonra aksi tesir ediyor! İlginç değil mi? Bu nedenle sık sık insanları ideolojik, kutsal ya da ahlaki söylemlerle ikaz edenlerin aslında ters tarafa hizmet etme durumu kaçınılmaz…
Evrimsel gelişimi vasatın altında olan toplumlara bazı sıradan suçlarda özellikle bireyin kendi özgür alanına dair suçlarda keskin cezalar verilmesi gözlemlenir! Vahşete varan uygulamalarla bireyin özgür alanında işlediği suçtan toplumda linç edilmesi bu nedenledir! Ayrıca bu uygulamalarda cinsiyet ayrımı da vardır! Hatta egemen olanlar asla bu kapsamda değerlendirilmez! Yani güçlüler, din adamları, ideolojik önderler ve kalbur üstü sınıf bireysel özgürlük alanındaki basit suçlardan toplum tarafından yargılanmaz! Zayıf toplumlarda işgal güçlerinin kadınlara musallatına bu kişiler çaresiz seyirci kalır ama kendi dar alanlarında çok zalimce cezalar verebilirler kendi toplumlarına mensup kişilere. Bu da “Görme engelli, tuttuğunu …” hesabına benzer! Sadece zavallılar kurtulamaz bu süreçten… Bu konuyu örnek verdim, açmayacağım!
Belgesellerde vahşi hayvanların tüm sürüdeki dişileri döllemek için kavgaya tutuşması manidardır. Sürünün dişilerin tamamını döllemeye çalışma kavgası kuşlarda ve böceklerde gözlemlenmez! Kavga, vahşetle doğru orantılı. Evcil hayvanlarda da bu gözlenmez! Bakın sözü nereye getireceğim; çiftleşmede erkek dişiyi baştan çıkarmaya çalışır ve dişi seçer çiftleşeceği erkeği. Bu genel olarak hayvanlarda böyle. Vahşi hayvanlarda ise kavga var! Evrimsel süreçte insanların da henüz kurtulamadığı izler var onu anlatacağım!
Kadınların hangi tür erkeklerden hoşlandığına dair araştırmalarda garip bir şekilde bu hal gözlemlenmiş! Genel olarak kadınlar; güçlü, cesur, bıçkın, bulunduğu ortamdaki diğer erkekleri yenebilen erkekleri şuur altında seçiyor! Bu erkeklerin; yakışıklı olup olmaması ya da bakımlı olup olmaması ikinci plandadır. Para babası, mafya babası, fikir babası, ideolojik önder, dini önder olanların seçimi daha yaygın! Vahşi ortamın etkisi gözlemlenebilir! Kadınları etkilemek için bu kişilerin ayrıca bir çaba sarf etmesi de çoğunlukla gerekmiyor! Çevrenize bakın zavallılardan kaç tane çapkın çıkar! Ya da kaç kadın zavallı bir erkeği seçer! Medeniyet ve toplumsal dayanışma ile bu durum dengelenmeye çalışılsa da uygulamada geçerli kural bellidir! Bunu yadırgamıyorum, olması gereken oluyor! Sadece irdeliyorum. Bir arkadaşım köyündeki bıçkın bir serseri delikanlının köydeki evli kadınları baştan çıkarıp pek çok ailenin yıkılmasına sebep olduğunu hatta bu ailelerin dini bütün olduğunu dert yanmıştı! İşte burada kadınlar doğal davranışa yenilir. Erkekler için bu o kadar yıkıcı olmaz, nasılsa erkeklere çok eşlilik bir şekilde bazılarınca serbest kabul edilebilir! Genel anlayışa o kadar da ters sayılmadığından aile yıkılmaz! Medeniyetin ilkeleri cinsel alanda doğal davranışa yenik düşer. Bu genel olarak böyledir demiyorum. İzleri sürüyorum. Pop starlara bakın, ya da filmlerdeki kahramanlara bunlar da bu yönleriyle yani güç ve bıçkın edalarıyla tutulurlar! Tavukları izlerken, horozun tavuklara hiçbir cilve yapmadan direk dalması ve toz toprağa karması ilginçtir! Güvercinlerde daha estetiktir olay; balkondan izlerim ne cilveler yapar zavallı erkek güvercin! Kendi etrafında döner, tüylerini kabartır… Bunun nedeni seçeneklerin tavuklarda kümes horozlarıyla sınırlı olması elbet! Hani Adem’e sormuş Havva; “Beni seviyor musun?” Adem cevap verir; “Başka seçeneğim var mı?” İşte kümesteki tavukların seçeneği sınırlanınca horoz da pervasız davranır! Bazı örümcek türlerinde ve peygamber devesi türünde dişi çiftleştikten sonra eşini yer! O da diğer uç…
Aynı şekilde erkekler de dişiliği ön plana çıkan pervasız dişilerden hoşlanır. Cinsel hatları belirgin, doğurgan ve dişi görünümünü saklamayanlar… Hani “Sokakta hanım, mutfakta aşçı, yatakta dişi” şeklinde bir söylem var! Kadınlarda cesaret, güç ve diğer kadınları alt etmesi aranmaz! Hatta erkeğe ne kadar muhtaçsa o kadar makbuldür! Gözlem olarak…
Popüler dizilere bakın; genelde bıçkın erkeklerin aciz kadınlara pervasız yaklaşması ve onları himaye etmesi, koruması, onlar için kavga etmesi gibi doğal şeyler var! Belgesel tadında dizi izlemek gibi. Yadırgamıyorum ama bu aşamanın aşılması gerekir diye düşünüyorum…
Genel bakış şöyle; cesareti, gücü (ister para olsun isterse toplumda kabul gören bir makam olsun fark etmez; meşru olup olmaması da ilk planda değildir) ve cinselliği olan bir erkek tercih edilir! Buna bıçkınlık ve çapkınlıkta eklenince etki artar. Bazı halk türkülerinde ve manilerde kadınlar, erkeği; çapkınım, sarhoşum diye över!
Kadın erkek ilişkilerinde eşit haklar ve eşit yaşam koşulları hayalinin bu yüzyılda gerçekleşme ihtimali üzerinde düşündüm! Birkaç nesil sonra denge sağlanabilir belki daha erken olur henüz denge sağlanmadı. Bu açık.
Geri kalmış toplumlarda kadınlara zina suçundan verilen cezaların; bu cezalar, feci şekilde öldürülmek şeklinde olabiliyor! Yukarda da bahsettiğim gibi güçlü olan güçsüzü feci şekilde cezalandırıyor! Zina bir erkek bir dişi ile yapıldığına göre neden kadına verilen ceza daha ön planda? Yukarda bahsettim, cezayı zavallılar çeker! Şimdi Temel fıkrası aklıma geliverdi; Temel ile Fadime amca çocuklarıymış! Bunları evlendirmişler. Fadime anasına sorar; “Alttaki mi hamile kalır üstteki mi?” Anası kolay bir cevap verir; “Tabi ki alttaki kızım!” Fadime; “O halde emmi oğlu yandı, hamile kalacak!” Anası; “A benim akıllı kızım; altta da olsan üstte de olsan, olan sana oluyor!” İşte bu nedenle “Süreç uzar!” dedim. İnşallah, kadın ve erkeğin eşit şartlarda, eşit hak ve fırsatlarda yaşaması daha erken olur!
Sözü uzatmayım. Bildiğimi bulduğuma verdim.
Saygı ve selam ile,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.