- 1466 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Kendisiyle konuşmayanlar aslında gelişim ve evrimini tamamlamayanlar dır..
Bir gün Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin duvarına yaslamış oturuyordum..Yanım da ki dosta dedim ki;’’Bu insanların büyük çoğunluğu anlaşılamamaktan ve dinlenip değer verilmemekten burada.Bu bağlam da acaba içeridekiler mi yoksa onları deli diye nitelendiren ,bu yaşamı rica gören ve buralara tıkıp tıkıştıran bizler ve sistemi yönetenler mi deli?’’
Bu şu açıdan önemli insanlık sağır ve dilsiz oldu. Birbirini anlamada,duymada ,algıda ...
İşte halin böyleliğin de pazara kıran girmemesi doğal mı?
Hayır eşyanın tabiatına aykırı.
Eğer herkes bir miktar bilinçli sessizliği ve yalnızlığında iç dünyasına yolculuğu ,kendisiyle arı-duru yüzleşmeyi başarabilse evren daha yaşanılır,ilişkiler daha insani ve güzel,bilimin emrettiği gibi olur...
Kendisiyle konuşmayanlar aslında gelişim ve evrimini tamamlamayanlar dır ve ahh bir bilseler ahh bir bilseler..Keşke bir bilseler kendisiyle konuşmamakla neleri kaybettiklerini..İşte öylelerin çokluğunda dışarısı Bakırköy’den beter bir açık tımarhane oldu çıktı...
SELDA İYİEKMEKÇİ
YORUMLAR
Doğru söylüyorsun Kızım...
Aslında deli sandığımız kişilerden bile öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki...
Biliyor musun kızım, ben Üniversite yıllarımda sınavlar yaklaştığı zamanlar psikiatri doktorunun verdiği bir çeşit sakinleştirici ilaç kullanırdım. İlacın kutusunu görüp "Bu ne ilacıdır?" diye sorduklarında "Akıllanma ilacı." derdim.