Sonsuz zaman
Kalın duvarlar ardında bir düş gibiydi o.
Hiç bir zaman en derinine ulaşamadığım bir hayal gibi.
O benim aynam dediğim bir insansa şayet...
Zaman kavramını sordum ona.
Sonsuz bir zamandı zaman kavramı.
Ne demek istediğini anlamasam da gülümsemiştim.
Zaman geçtikçe, o bende yok olmaya başladıkça anlamıştım sonsuz zamanı.
Sonsuz zaman dediği ulaşılamaz bir düşe ulaşmaktı.
Yani bizim sonsuzluğumuza.
Evet şimdi o sonsuzluktayım fakat onsuz.
Yani bu bizim değil benim sonsuzluğumdu.
Evet hep sonsuz olacaktım.
Onun hayatında ve kendi hayatımda.
Bir daha aynı şekilde birine gülümseyebilir miydim?
Bilmiyorum.
İlk ve son bir gülüştü o belki de.
Sonsuz zamanın yarattığı bir gülümseyiş.
Ulaşılamaz düşümün yarattığı bir gülümseyiş.
Evet şimdi bambaşka hayatlarda geçip gidiyor zaman.
Fakat bende sonsuz, onda sonsuz.
Tıpkı o ilk gülümseyiş gibi sonsuz...