- 6977 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BU GÜN, BENİM DOĞUM GÜNÜM
Şükürler olsun Yaradan’ a ,verdiği ve almadığı her güzelliğe şükürler olsun. Gören gözlerime , yürüyen bacaklarıma , tadan dilime, istediğimi sindiren mideme , istediğim yer ve zamanda, istediğim mekanda mevzii hava üstünlüğü kurabilen uçuş ekibime de sonsuz teşekkürler.
22Mayıs 1950 günü , Denizli ‘de , benden önce iki evladını doğum sırasında kaybeden anam, kundağımı yedi gün Eyüp Sultan Hazretlerinin sandukasına serdikten sonra , bir pazartesi günü saat 16.00 da doğurmuş beni. Beş kilo altı yüz gram olarak. Üstelik iki yaşıma kadar da süt emmişim anamdan , zor vaz geçirmişler. (Eh güzel bir şey bence ….)
Son zamanlarda ekonomik krizden etkilendiysem de, biraz yüksek seyreden şeker dışında pek şikayetim yok. Kendimi kırklı yaşlardaki gibi hissediyorum. Ne de olsa hiç sigara kullanmadım. Damarlarım ve ak ciğerim temiz yani.
Kadınlar hala çok ilgimi çekiyor. Yeni yetme iki oğlanı kavgada dövebilirim . Üç duble rakı hala deviremiyor beni. Ortam güzelse bir ufak olabilir. Ama en fazla ayda iki kere. Sarhoş olmadan ,insan gibi, ağzımla…
Eski cesaretimin yarısı gitti artık. Çünkü ruh emretse bile , beden çoğuna hayır diyor. Eski uzun koşu derecelerim resimlerde kaldı .İstanbul 1974 Motorkros üçüncülüğüm , aldığım güzel kupada saklı. Boks derecelerim de öyle.
Ulu Tanrım, bana epey torpil yaptığını biliyor ve sana şükürler ediyorum. Hayatım boyunca on kişinin yemesi gereken yiyeceği yedirdin , yirmi insanın gezeceği kadarını gezdirdin, gördürdün. İçimde hep on kişilik cesaretle yaşattın beni. Hani şu harama uçkur çözmez ler sayesinde , onların nasipleri olan dişi kulların karşısında epey şans tanıdın bana. En az otuz erkeğin rızkını tattırdın. Sana şükürler olsun . O Nazif hatun kişilere, binlerce teşekkürler .
Hiç fanatik olmadım. Her konuda önce empati yapmayı nasip eyledi Allah’ım bana. Biraz fazlaca Atatürk’e hayranım . Devrim ve fikirlerini benimsiyorum . Şehit ve gazilere oldukça değer veren ve onları kutsal insanlar gibi gören bir yapım var. ( Birinden, simidinin ucundan bir ısırımlık isteyin bakalım, alabilecek misiniz? O tanımadığınız kahraman sizin için bir bacak bir kol verdi. Teşekkür ettiniz mi?)
Hastane ve komada geçirdiğim günleri unutamıyor , insan denen yaratığın asla bir yatağa veya diğer insana bağlı yaşamaması gerektiğine inanıyor, haksız yere hürriyetleri kısıtlanan , zaten kısacık bir huzur dönemi olan ömrümüzden, zamanın çalınmasını kabul edemiyorum. Allah’ım, düşen ve devrilen kullarını kurtarsın.
İşte bu gün ben, 64 (atmış dört ) yaşıma girdim. Tanrıdan uzun ömür istemiyorum. Huzurlu ve kaliteli bir yaşam diliyorum kendime. Onun kulları önünde şerefsiz ve iteklenen biri asla olmayayım . Hasta ve kendine bakamaz olmak yerine, akli melekeleri kaybetmek, yük olmak yerine, inanın ölümü seçerim. Borçlu ölmek , borç bırakarak ölmek ise asla olmamalı.
Buna uzun zaman babalık ederek o manevi gücünü hissettiren, tohumun esas sahibi rahmetli babama , hala annelik şev katini eksik etmeyen annem Nezihe Ovalı Hanımefendiye, benin duygularımı gelecek nesillere de taşıyacak olan aslan oğullarım Mert ve Cenk’e, bana kadın olarak mutluluklar vererek cenneti ( bazen de cehennemi, hatta cehennemin dibini) yaşatan kadınlara teşekkür ederim.
Gerek telefonla, gerekse internetten doğum günümü kutlayan ince zevk ve düşünceli unutulmaz hediyesi ile beni ve hayatı anlayabilen Handan Hanım’a , bütün dostlarıma teşekkür ediyor , onlara kaliteli yaşamlar diliyorum,
Sizin de, geri kalan yaşamınızın ilk günü , en güzel günü , en şanslı günü bu gün olsun.
Sevgiler ,saygılar, hürmetler.
E. Yaşar Ovalı 22.05.2013