ACIYA UYANDIM
Bu gece, gecenin karanlığında, hafif bir rüzgârın çığlığında, bulutları savururken gökyüzünden, acıya yattım ben.
Kıvrandım, sen aya karşı soyunurken. Islak yatağında, güzel düşlerin içinde kıvranırken, yaşamışlığın huzuruyla bir oh çekerken, ben acıya yattım.
Gülen gözlerinin içinden, mutluluğun türküleri çalarken, ellerin her an aşkın sıcaklığındayken ve mutluluk kokarken ellerin. Aşk kokarken buram buram tenin, benim ellerim yokluğundan nasır tutarak, bir o kadar da mutluluk kokan ellerine inat sigara kokar. Dumana boğulur, özgür iradem. Acıya yatarım.
Benden başka herkese gülen talih, sabahın ilk ışıklarıyla uyandırır seni yeni aşkın yelkeninde yol alırsın ufka.
Bir ekmek kırıntısını arayan güvercine takılır gözlerim. Peşi sıra bende gölgemi gezdiririm. Yorulduğumda kırılgan cümlelerinin birinde mola veririm.
Utanmadan acıya yatan duygularımı, geçtiğin yolun kenarına bırakırım. Abla bir sadaka vermezsen sevdiğin ölsün diye arabesk karışımı bir zamane bedduası yollarım kulaklarına.
Sen umarsızca, yarı alaylı bir dudak hareketiyle yandan bir bakış atarak;” sevdiğim yok ki ölsün dersin.” Ben yine yatarım acıya.
Başlarım küçük bir çocukla yollarda selpak satmaya. Çaktırmadan açarım birini, beyaz bir peçeteyi çıkarıp, havaya ve hatta hayata karşı şöyle bir sallayıp, gözlerimden kirli düşlerimi silerim.
Uyanırım acıya.
M. Ö. /28.03.2008
kahramanmaraş
YORUMLAR
Bir ekmek kırıntısı arayan güvercine takılır gözlerim. Peşi sıra ben de gölgemi gezdiririm.
Ben de diyorum ki; gölgemi gizlerim. Ürkmesinler diye.,
Beni ve benim gibilerinin yüreğini o güzel duygu ve kaleminizle burktunuz. Teşekkürler. Cengiz...
Cengiz KILINÇARSLAN tarafından 3/30/2008 12:41:00 AM zamanında düzenlenmiştir.