- 584 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BAHAETTİN KARAKOÇ İLE AYNI YERDE BULUNABİLMEK…
Sevgili Dostlar; Bugün sizlere kendi yazdıklarımı değil, yazdıklarım ve yazacaklarıma rehber olan, örnek aldığım yaşayan efsane şairimiz Sayın Bahaettin Karakoç Üstadı yazacağım.
11 Mayıs 2013 Cumartesi günü Şair Türk Şiir Sitesi’nin davetlisi olarak çağrıldığımda Sayın Bahaettin Karakoç’un da şeref konuğu olarak geleceğini öğrenince dünyalar benim oldu. Büyük bir heyecanla davete icabet ettim.
Bildiğiniz gibi Bahaettin Karakoç, yakın zamanda aramızdan ayrılıp Hakk’ın Rahmetine kavuşan Sayın Abdurrahim Karakoç’un ağabeyidir. Bu vesile ile Rahmetli Karakoç’un mekânı Cennet olsun derken Allah’tan Rahmet ve mağfiret dilerim.
Söz üstadlarının yanında bizim söz söyleme cesaretimiz olsa olsa cahilliğimizden olabilir ki; zaten bu hatamızı da Üstad hoşgörü ile karşılamış, yakın ilgi göstererek şairlik ve şiir hakkında engin tecrübe ve birikimiyle yol göstermiştir.
İnşallah ileri bir tarihte ‘Şair ve Şiir’ ile ilgili söylediklerini yazmaya çalışacağımı belirtirken sözü fazla uzatmadan, kimdir bu diye merak ettiğiniz ellerinden öptüğüm Bahaettin Karakoç’un kısa biyografisi ile örnek bir şiirini siz gönül dostlarımla paylaşmak istiyor, saygılar sunuyorum.
“Bahaettin Karakoç (1930 - .... )
5 Mart 1930’da Elbistan’ın Ekinözü kasabasında doğdu. İlköğrenimini köyünde tamamladı. Adana-Düziçi Köy Enstitüsü’nde okudu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nden mezun oldu. Kahramanmaraş’taki sağlık kuruluşlarında sağlık memuru olarak çalıştı. Son görev yeri Kahramanmaraş Verem Savaşı Dispanserinden 1982 yılında emekli oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. K.Maraş’ta 1986-1987 yıllarında ‘Dolunay’ dergisini çıkardı. Her yıl düzenlenen Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı. Çok sayıda ödül almaya hak kazandı.1986 Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın şairi seçildi.1989 yılında Kültür Bakanlığı tarafından ülkemizi temsilen “Strugua Uluslar Arası Şiir Akşamları Festivali”ne katıldı ve burada bir tebliğ sundu.1991 yılında Diyanet Vakfı’nca düzenlenen “Münacaat Yarışması”nda “Beyaz Dilekçe” isimli şiiriyle birincilik kazandı. Bahaettin Karakoç’un birçok şiiri, değişik formlarda bestelenmiştir.
Eserleri: Mevsimler ve Ötesi, Seyran, Zaman Bir Beyaz Türküdür, Sevgi Turnaları, Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, İlkyazda, Bir Çift Beyaz Kartal, Menzil, Uzaklara Türkü, Güneşe Uçmak İstiyorum, Beyaz Dilekçe, Güneşten Öte, Dolunay Şiir Güldestesi, Leyl ü Nehar Aşk, Aşk Mektupları, Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman, Ay Işığında Serenatlar, Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri, Ben Senin Yusuf’un Olmuşum”
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bahaettin KARAKOÇ