- 6602 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Talkan ve Curcan deyip İslâma Saldırı
"Türkler kılıç ile Müslüman oldu ve Türkler’i kılıçlayan da Müslümanlardı" diyenler var şu zamanlarda;
Hatta bu kişiler Tarihteki Talkan ve Curcan Olaylarını da örnek gösterip Emevi’lerden İslâm Âlimlerinin "Zalim" diye tanımladığı ve Kâbe’yi bile iktidar için taşa tutan Haccac ve dönemin valilerinden Kuteybe’nin birçok Türk’ü Müslüman olsunlar(!) diye kılıçtan geçirip asimile ettiklerini ve bunu da İslâm adına yaptıklarını söyleyip sanki "İslâm Türk’ü öldürün" diye emir vermiş gibi gösterenler var...
Bu katliamlar olmuştur lâkin Türkler bu katliâmlardan sonra asimile olup Müslüman olmamışlardır. Kaldı ki Bu katliamların olmasının sebebi o zamanki bir iki münafığın İktidar kavgasından başka bir şey değildir...Manevi yönü yoktur...
Bu kişiler Tarihi araştırmadan kendi kafalarından yorumlar yapan İslâm düşmanlarıdır...Bunlardan bazıları ayetlerin meâllerini bile değiştirip, güyâ Rabbimizin İslâm’ı yaymak için Müslüman olmayanları öldürün diye bir emri olduğunu ileri sürmektedirler.
Tarihteki ilk Müslüman kadın şehid’in Hz.Sümeyye(r.a) Türk olduğunu bile bilmekten acizler bu katliamları öne sürüp, "Müslümanlar Türkleri katl etmiştir ne işiniz var İslâm da" diye İslâm Düşmanlıklarını göz önüne sermektedirler...
Peki;
Kütüb-i Sitte müelliflerinden Ebu Davud ( doğumu. M. 825 ) Sünen_i Ebu Davud isimli eserinde (Sünen-i Ebi Davud ve Tercemesi, tercüme İbrahim KOÇAŞLI cilt 5, sayfa 107 İst.1983) nakl ettiği;
Peygamber Efendimizin;
"Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın. Hele Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayınız.“
ve
"Türkler size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyin. Çünkü ümmetimin mülkünü ve Allah’ın onlara olan bol ihsanını onun elinden ilk alan Kan tura oğulları olacaktır.(Ümmetimin idaresi Türklerin eline geçecektir.)” (Camius-Sağir/ Süyuti : UTRÜK( Türkler) maddesi, Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri cilt 4, sayfa 1719)
meâllerindeki Hadislerine rağmen Türkleri öldüren ve katliam yapanların Müslümanlığa hizmet ettiğini söylemek iftira değil midir?
Bahsedilen katliâmları Müslümanların Türkleri öldürmesi diye göstermek günâh değil midir?
Tarihteki bir İktidar kavgasını İslâm’a alet etmek Şerefsizlik değil midir?
Ve ne gariptir ki; İslâm(!) adına bu katliamları yapan kişi, Bütün İslâm Alimlerinin Zalim diye adlandırdığı, İktidar uğruna Kâbe’yi bile taşa tutan Haccac’ı Zalim’dir...
Şimdi gelelim Türklerin nasıl Müslüman olduğuna...
Türkler, Nuh peygamberin oğullarından Yâfes’in neslindendir.
Türkleri İslamiyete yakınlaştıran en önemli sebep, Tevhid inancı olmuştur. Allah’ın(c.c) birliği inancı Türkler’de çok yaygın olan bir inançtı. Din adamlarını huzuruna çağıran Mengü Kağan, "biz tek Tanrı’nın varlığına, onun sayesinde yaşadığımıza ve onun emri ile öldüğümüze inanıyoruz" demişti. (Süleyman Kocabaş, Adil Türk İdaresi, s.15)
Türklerde Allah’ın(c.c) birliği inancı "Kök Tengri" (Gök-Kainat Tanrısı) olarak isimlendirilmişti. Türkler’in inançları ile İslâm inancı arasındaki benzerlik sadece bununla sınırlı değildi.
İslamiyet öncesi Türkler ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanırlar ve kurban keserlerdi. Zina ve eşcinsellik kesinlikle yasaktı ve hırsızlık ağır ceza ile cezalandırılırdı. (İ. Hami Danışmend, Türk Irkı Neden Müslüman Oldu, s.17)
Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinde İslam öncesi Türklerin inançları ile İslamiyet arasındaki büyük benzerlikler önemli rol oynamıştır. Bu benzerlikleri kavradıkça İslamiyete her geçen gün yakınlık duyan Türkler, Emevi Valisi’nin Horasan’da İslamiyeti yaymak için cami ve medrese açmasına hiçbir tepki göstermemiştir. Bu yakınlaşma süreci Arap Müslümanlarla Türklerin ortak düşmanları olan Çinlilere karşı omuz omuza mücadele etmesiyle doruk noktasına ulaşmıştır.
Dünya Tarihinin Dönüm Noktası
Türkler’in İslam dini ve Müslüman Araplarla tanışmasına vesile olan "Talas Savaşı"ndan Çin Ordusu karşısında zorlanan Müslümanların yardımına Türk süvarileri yetişmiştir. Savaşı izleyen Karluk beyinin emriyle savaş alanına giren Türk süvarileri karşısında neye uğradıklarını şaşıran Çinliler Talas Savaşı’nda yenilgiye uğramışlardır. Bu savaşın ardından İslamiyet Maveraünnehr’de kalıcı hale gelmiş ve Türkler de uzun zaman Çin tehlikesinden kurtulmuşlardır.
Bölgeye adım atan Müslüman Araplar, Türklerin yüksek ahlaklarını, idarecilik ve savaştaki üstün meziyetlerini yakından tanıma imkanı bulmuşlardır. Bu savaş sonucunda, Türklerin Müslüman Arapları, Arapların da Türkleri tanımasına neden olan "Talas Savaşı" dünya tarihi için bir dönüm noktası olmuştur.
Abbasiler ve Emeviler çekişirken Türklerde Çinlilerle savaştaydı . Abbasiler Türklerin ne kadar iyi bir savaşçı olduklarını biliyordu . Bu yüzden Karluklara bir teklif yolladı;
Ordularına Türk asker katma teklifi ..
Bu teklif bir nevi 2 devletin ordularını birleştirmesi demekti. Ordular birleştirildi . Abbasiler Köktürklere Evlerini açmışlardı . Onlara iyi bakmışlardı . Karluklarda onların bu temiz yaşamlarından , Birbirlerine karşı güzel davranışlarından etkilenmişlerdi .
Türklerle ve abbasiler birlik olup önce Emevileri sonra talas savaşında çinlileri yenmişti . Bu gelişmeler sonrasında karluklar abbasilere iyice ısınmış onların böyle uyumunun nedeninin islam dini olduğunu anlamışlardır ve İslamiyete katılan ilk türk toplumu olmuşlardır.
Talas Savaşı’nın ardından kitleler halinde İslam dinine geçen Türkler, iddia edilenlerin aksine hiçbir zorlama ile karşılaşmamışlardır:
"Türkler, İslamiyeti samimi olarak, kendi istekleriyle, hiçbir zorlama ve dış baskı olmaksızın kitle halinde kabul edince, tarihlerinin yeni bir devresine ayak basmış oluyorlardı… "
(Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, s.47)
Yılmaz Hoca’ya ekleme yapar isek;
Türklerin Müslümanlığa geçisi özellikle de Karahanlı döneminde Satuk Buğra Han Kara Hakan Abdülkerîm Bazir’in (921-955) Müslüman olmasıyla onunla birlikte tebâsı da Müslüman olmaya başlamış; 960 yılında ise İbnü’l Esir’in El-Kâmil fi’t-Tarih’ine göre 200 bin çadırlık bir Türk topluluğu İslâmiyet’e girmişti.
Bu süreçte Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ayetleri Türkçeye tercüme etmesi’nin payının da büyük olduğunu unutmayalım! ...ki Müslümanlığı avrupanın ortasına kadar götüren Alp Erenler; Ahmet Yesevi Hazretlerinin öğrencileri ve bu öğrencilerin öğrencileridir.
Şimdi diyeceksiniz ki, durup dururken Neden bu paylaşım yapıyorsun?
Gün geçtikçe Talkan ve Curcan’dan dolayı ortaya atılan fitnenin yayıldığını gördüğüm için paylaşıyorum...
Dileyen dilediğini dilediği yerden almakta özgür tabii iftira etmeden...
Selâm ile...
...MuRaT ÇALIK...
Not: Fotoğraftaki Zekeriya Kitapçı Hocam’ın Kitabını paylaşmamın sebebi ise; Bu akılsızların çoğunlukla bu kitabı referans almalarıdır. Evet Zekeriya Hoca " Taberi"den birçok alıntılar yaparak Talkan ve Curcan’ı anlatmıştır lâkin, bu katliamı yapan Haccac’dan da bahsetmiştir...Nedense bunlar sadece katliâmı ele alıp, katliâmı yapanın münafık olduğundan bahsetmezler...Ayrıca Bu Katliamların İslâmı yaymak adına yapıldığını söyleyenlere sormak gerekmez mi; Zekeriya Hoca’nın bile yararlandığı Taberi’nin hangi sayfasında; "Bu katliamlardan sonra şu miktarda Türk Müslüman olmuştur" ibaresi vardır?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.