- 2776 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
T O S B A Ğ A
Ondokuz Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.
Eğitim ve öğretim durumumuz çok iyi değil.İleri ülkelerde herkes bir akademiyi bitiriyor.Bizde durum farklı.Şimdi bir hikayeyi okuyalım.
T O S B A Ğ A
Tüm insanlar bir anadan doğma,yada bir fabrikadan çıkma değildir.Yedi milyar insanın ayrı dünyası vardır.Kimisi öyle , kimisi de böyledir.Bazıları geç,bazılarıda çabuk öğrenir.Bu olay bazı köy ve bazı yörelerde göze çarpar.Kimi yöre öğrenmeye,o işi yapmaya yatkınken,kimi yerde zor kavranır.
İşte böyle bir köy var uzak bir yerde.Şehire uzak bu köyde eğitim ,öğretim yapılamamaktadır.Çünkü bu köydeki çocuklar okuma yazmayı öğrenemiyor,yada öğrenmiyorlar.Milli eğitim en iyi öğreticileri gönderiyor.Fakat sonuç sıfır.Milli eğitim müdürlüğü ne yapacağını şaşırıyor.Tüm öğretmenlere bu olay duyuruluyor.Bu sorunu çözecek bir gözü kara,sabırlı öğretmen aranıyor.
Bu duyurudan sonra o öğretmen bulunuyor.Bu çalışmayı yapacak genç öğretmen Serhan Aydemir o köye gönderiliyor.İl milli eğitim bastırıyor.Dolayısı ile müdür Rıfat Aydın bey bu yeni öğretmene çok güveniyor.Çünkü genç öğretmen çok iyi donanımlı.
Serhan çalışmaya başlıyor.Tüm pedagojik bilğilerini kullanıyor.Fakat çocuklar Nuh diyorlar,peygamber demiyorlar.Yakışıklı genç öğretmen Serhan belki okuma yazmayı öğretirim diye inatla durmadan çalışıyor.
Aradan bir kaç ay geçiyor.Müdür köye müfettişin teftişe geleceğini önceden bildiriyor.Serhan öğretmen yurdumuzda ve dünyadaki tüm metotları uyguluyor.Sonuç yok.
Hiç uygulanmayan bir metodu deniyor.Müfettişin yazacağı,soracağı cisimlerin birer maketini sepete dolduruyor.Çocuklara önceden öğretiyor.Eğer müfettiş ceviz yazarsa hemen gösteriyor.Çocuklarda onu söylüyorlar.Sepeti arka sıranın altına gizliyorlar.
Bir kaç gün sonra müfettiş çıkıp geliyor.Çocuklarla sohbet ediyor.İlk olarak tahtaya havuç yazıyor.Öğtermen havucu gösteriyor.Çocuklar güzelce ha-vuç diye heceliyorlar.
Her ne hikmetse hecelemeyi çok iyi yapıyorlar.Müfettiş seviniyor.Bu sefer herhalde olacak diyor içinden.
Tenefüsten sonramüfettiş tahtaya elma yazıyor.Öğretmen sepetten elmayı alayım derken,eline acele ile elma büyüklüğündeki kurutulmuş kaplumbağa geliyor.Çocuklar görüyor.Eyvah durum çok kötü.
Müfettiş çocuklar okuyun bakayım diyor.Yüksek sesle hecelemeye başlıyorlar.TOS-BA-ĞA.Tekrar ettiriyor.İYİ okuyoruz zannediyorlar TOS-BA-ĞA.Yurdumuzun bazı yerlerinde kaplumbağaya tosbağa deniliyor.
Serhan’da öğretemez okumayı.Her şeyi biliyorlar sanki öğrenmemek için inat ediyorlar.Öğretmen çok üzğün. Keşke yuvarlak maketleri ayrı koysaydım diye hayıflanıyor.
Müfettiş Mehmet Koda hep tosbağayı düşünmektedir.Elmaya neden tosbağa diyorlar.
Bu sırrı öğrenemeden köyden ayrılıyor.
HASAN KARACA AYVALIK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.