- 794 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bir günün izlerinde!
Artık yapraklar
Sararmaya yüz tutmuştu
Dalların şevki kırılmış, mülayimliğin
Kesitleri görülmeye aşikâr olarak başlamıştı
Ağaçlar esintinin
Hışmında çaresiz kalıyor
Aşiyanlar ise pek çok sahipsiz görünüyorlardı
Kuşlar sessizliğe bürünmüş garip bir şekilde bakıyorlardı
Âlem manzarasının
Karelerindeki resmedilen bu hallerin
Ağacın gölgesi bile bir hüznün nağmesiyle sarsılıyordu
Bir nedametin izleri, bariz bir şekilde anlam adına tezekkür vardı
Artık zahirdeki iksir
Yavaşça ve nezaketle çekilse de
Batın yönünde akımı mütemadiyen sürüyordu
Geldiği yöne doğru, kader cilvesindeki esrar sahnesi istikametine
Toprak onun haznesiydi
Bir tuvalin derinliğinde ki resmiydi
Vazgeçilmez hazzıydı, en güzel aşkıydı, bulunmaz sevdasıydı
Bu yol sayesinde hilkatin fanisiydi, bir gün zail olacağını bilen dervişti
Varislerinin banisi olmak adına
Bir himmetti. Rahmet adına elçi, vefa adına temsilciydi
Emanetin ne olduğunu idrak eden sezgiydi, nihayet konusunda
Metanet adına bir neferdi, ilmi hakikat sahnelenirken her şeyi kuşatırdı
Mahlûkat ancak bu kadar
Duyarlı olan yaratılmışlardı, insan,
En güzel biçimde tanzim edilmiş sanat adamıydı
Payelerin erbabı, cihanın efendisi, hakikatin en nadide temsilcisiydi
Yalnız iman için hedeflenen
Yegâne nesillerdi, inkârı reddedenlerdi
Hak adına kenetlenen, evrensel mesajla ibret için sergilenen
Peygamberleri hiçleyerek, iblisin yolunu seçen sefiller sıralanmıştı
Aşk adına teni seçenler,
Sevda adına gönül dinlemeyen her kimseler
Hayat memat ilişkisinde denkliği bulamayan onca canlar
Ne derler kaygısını üzerinden bir türlü atamayan sefih hezeyanlar
Nimetin kadrini bilmeden
Hoyratça ahenk bozukluğuna boğulan canlar
Ağacın, dalın yaprağın, canın hengâmesinde anlamsızlıkta kalanlar
Geldik ki gideceğiz derken hazırlık aşamasında mağfireti anlamayanlar
Bir nefes kadar yakınken,
Her gün ölürken, hastalıkta şifa ararken
Musalla taşına bakarken, bir faniyi omuzlarken,
Ecdadı anarken neler, enler, benler, şekliyeti önceleyen heceler
Yalnız geldik, gelmek için
Biz vesilelerden geçtik, ama bizler niye geldik
Aslanın pençesinden korkarken, timsah dişlerinden kaçarken
Bir kuşu avuçlarken, yaprağı koparırken, çocuğu kucaklayıp öperken
Uykuya dalarken, rüyalar görürken,
Hülyalarda gezerken kimlerdik, bazen şefkatken,
Bazen hiddetken, bazen dilberken, bazen ihsanken, her gün
Bir canı gömerken, en yakınlarımızı çaresizce toprağa gönderirken
Aşk adına ısrar ederken
Manayı öncelemeden, teni güncelleştirmek
Hırs uğruna meşkten feragat etmek, neyi terk etmek demek
Edebi silmek, hayâyı ötelemek, adabı bilmemek, manayı öncelememek
Her geçen bir zamanda
Tefekkür hazzını yaşamadan güne başlamak
Ölmeden ölmek bunu idrak etmek, aşkla serinliğe ermek
Cemalin hakikatinde nefeslenmek,
Sevda meşkiyle nihayetinde ölümsüzleşmek
Mahşerin katresinde akıbetimizi terennüm ederek hemen yüzleşmek