- 519 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ-4
DELİ-4
Sahnenin ortasına yürüdü. Birbirine kenetli ellerini açtı. Gülümsedi…
“deliyim ben.” Durup önündeki karanlığa, koltuklara baktı. Tekrar güldü.
“ evet, evet deliyim ben. Yoksa buraya çıkmış, size bir şeyler anlatmaya çalışmazdım.”
Etrafına bakındı. Oturacak b ir şey bulamayınca yere oturdu. Bağdaş kurdu.
“bakın, dünyada her yıl savaşlar oluyor. Her gün insanlar öldürülüyor. Kimi silahla, kimi bıçakla, kimi satırlarla doğranarak…
İnsanlar devletlerine savaş açıyor artık. Kendi devletlerini yeniyor, iktidarlarını değiştiriyorlar. Demokrasi kavramı krallıklara, diktatörlüklere de sıçradı. Artık insanlar kendi seçtikleri insanları yönetime getirmek istiyor. İnsanlar artık bazı şeylerin farkına vardı. Bazı sorunlar ise hala kabak gibi ortada ama kimse onları göremiyor. Mesela…
Uzakta değil, sizinle aynı gezegenlerde yaşıyorlar. Onlar ten renkleri sebebiyle (tabiri caizse) hayvan yerine konuyorlar. Aç bırakılıyor, susuz bırakılıyor, ilaçsız, hastanesiz, elbisesiz bırakılıyorlar. Oradaki insanlar beyazların emri altında yaşıyor. Hayır, kölelik kalkmadı. Bugün dünya üzerinde hala kölelik var. Başta sömürge, sonra manda en son da onları medenileştirme başlıkları altında kölelik ala yaşıyor. Büyük ülkeler, onları birer vahşi olarak, kendilerini de iyilik melekleri olarak gösteriyor…
Afrika… ten renkleri farklı olduğu için insanoğluna bahşedilen tüm zevklerden mahrum bırakılıyorlar…
Sadece siyahlar değil. Ten rengi de değil. Tıpkı siyahlar gibi zulme uğrayan ezilen o kadar çok insan var ki…
Öncelikle şunu bir kabul edelim; hepimiz Hıristiyan ve Yahudilerin egemen olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Her yerde onlar onların bir parmağı var. Savaş oluca başrol onlarda. Onlar, her zaman, yapılan her işin meyvesini kendilerine alırlar. Onlar kendilerinden başka kimseye değer vermezler. Bu yüzden onlar suçlamak aptallık olur. Sonuçta onlar atalarından öyle gördüler. Onların ataları katillerdi ve suçlulardı…
Yahudiler; Tevrat’taki vaat edilen yer olan Filistin’i, sözde tanrıya karşı yapmış oldukları iyiliklerinin bir ödülü olarak ele geçirmek istiyorlar. Biraz daha ütopik düşünürsek belki de bütün dünyaya egemen olmak istediklerini söyleyebiliriz. Başta bir avuç olan toprakları, bugün Filistin topraklarının çoğunu kapsamış durumda. Filistin’deki Müslüman halk bugün ırkçılığın en vahşi yönünü yaşıyorlar. Kendileri yıllardır nükleer silah yapıyor ama aynı şeyi bir İslam devleti yapınca küplere biniyorlar. Sebep; dünyaya zarar verebilirlermiş. Sanki kendileri bu silahları çiçek ekmek için kullanacak…
Hıristiyanlar yüzlerce yıldır (sözde) Hıristiyanlığı yaymak için Afrika topraklarını istila etmiş durumdalar. Köle ticaretinin bel kemiğini bu siyahî insanlar oluşturuyor. Gemilerle ne şartlar altında taşındıklarını bugün hepimiz fotoğraflarla görüyoruz.
Resim…
Ve arakanda yapılanlar. İnsan hayatının, insan şerefinin, insan gururunun hiçe sayıldığı toprak... Devletlerinin bir avuç çekirdekle izlediği katliamlar. İnsanların kesik kol ve bacaklarını televizyondan izleyen devlet adamları… Tepkilerini sadece mikrofonun ardından iki dakikada gösteren Müslüman(!) din adamları. Bir düşünün… bugün aynı durumda olan, bir Hıristiyan topluluğu olsaydı Hıristiyanlar ne yapardı. Bir düşünün…
Aslında insanoğlu hiç değişmedi. Dünkü “Habil-Kabil” kavramının zihniyeti bugün “iyi-kötü” kavramlarıyla yaşamaya devam ediyor. İnsanlar hala ezmek için, sömürmek için, öldürmek için açlık duyuyorlar.
Aslında gelişen teknoloji değil, bunları daha kolay yapmak için tasarlanan silahlardır. Kılıç bırakıldı, silah tutuldu. Toplar, mancınıklar bırakıldı; nükleer silahlar geldi.”
Ayağa kalktı. Sahnenin önüne geldi. Eğilerek selam verdi. Salondan ses çıkmıyordu. Döndü, sahnenin kenarındaki temizlik kovasını aldı. Boş koltuklara aldırmadan sahneyi silmeye devam ediyordu. Yarın bir komedyen gelecek, bu koltukları dolduran insanları güldürecekti…
son
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.