hoşçakal
Bazen bomboş kaldığını hissedersin ya hani.. hiçbir kalabalık susturmaz içindeki uğultuyu.. sen umursamamak dersin adına ben boğulmak..
Kurulacak cümlelerin çokluğu dilimi yakıyor gibi..birde becerebilsem!!
Düşünsene farkında olmadan ne kadar uzun bir zamanı paylaşmışız seninle aslında..ne kadar yakından nasılda çırılçıplak dokunmuşuz birbirimizin yüreklerine..
Ne kadar iyi dost olmuşuz ki başka bişey olmayı unutmuşuz beklide..sızlayan yanlarımıza basmışız birbirimizi..dokunulmaz yaralarımıza sürmüşüz..adını düşündüğüm ama bir türlü koyamadığım nasıl bir şey büyütmüşüz..
Saçmalayasım yok değil aslında.. hani oturup şuraya hiç ara vermeden bizi anlatabilirim günlerce yorulmadan sıkılmadan..ama anlatacağım her şeyi zaten bilmiyor muyuz..?
Eminimki sıkılacaksın daha başlarken okumaya..şöyle bir göz gezdireceksin önce..yazının tamamını okumadan anlamaya çalışacaksın ne dediğimi..
Hani bir şey söyle derdin ya bana..güzel bir şey söyle..
Benim söyleyebileceğim en güzel şeyin sadece kulaklarını mutlu edeceğini bildiğimdenmidir nedir sana en çok bildiğin şeyi söylemek istiyorum her seferinde..ben seni çok seviyorum…
Bir gün sana ben senin arkadaşın ve çok yakın bir dostunum ama güneşin değilim dediğimde evet ben senin güneşinim ben sevdiğinim ben hayatındaki ışığım ben senin her şeyinim demeyi öyle çok isterdim ki..
Kendi başıma kurduğum ve seni sahibi bildiğim dünyada inanmak istediklerim inandıklarımın önüne geçti hep..bugün bir öncekinden güzel olacaktı her sabah uyandığımda..bugün ben seni dünden daha çok sevecektim ve bugün sen beni beklide çok sevecektin..
Ama adı üstünde inanmak istediklerimiz işte…
Çok şey yaşayıp çok şey biriktirdik senle..geri dönüp baktığımızda belki tek tek sayabilecek kadar az keşke miz ama hiçbir yere sığdıramadığımız çünkü lerimiz oldu..
Mutlu olduk mutlu ettik tutunduk tutuştuk..
Her şeyi yaptık belki en hak ettiği şekliyle ama bir gerçek varki biz iki sevdalı yürek olmadık hiçç..
Sen hayatıma verilmiş paha biçilemez bir armağan oldun hep..sesini nefesini özlediğim din.bazen söylemekten utanacak kadar çok istediğim ve bazen duymak istemediğini hissedip söyleyemediklerimdin..
Bense hayatında açılmış kocaman boşluğu doldurmaya çalıştığın ayıp olmasın diye gönlünü okşadığın avunduğun sadece gerçeğinden sonra gelmiş gerçeğin GİBİ’ydim..
Hiçbir şeyi saklamadan gizlemeden yaşadın zaten..anlatırken sesine dolan heyecan içindeki kıpırtı ve hatırladığın ayrıntılar sen saklamış olsanda ele verecek kadar güzel anlatıyordu seni..
Ama büyüdük artık..yaşadıklarımızı sindirdik bilmediklerimizi öğrendik..
Artık evcilik oynayamayacak kadar sahiciyiz anlayacağın..gözlerimizdeki ışığın nereye dönük olduğunu biliyoruz ikimizde..
Ve ben anladım ki birini çok sevmek için onunla beraber olman gerekmiyormuş..
ki bunu sen öğrettin bana..yaşayarak yaşatarak...
Bu defa mızıkçılık yapan benim özür dilerim..ama aşk çılık oyunumuz bitti..
Kalbimde kocaman bir yangın başladı bugün bir gün söner mi bilmiyorum..söylemek istediklerimin çoğunu yutkunup birkaç gerçek cümleye sığdırmak istiyorum her şeyi..
Ve galiba hayatımın en zor cümlelerini kuruyorum şimdi..
Zaten hiçbir zaman tam olmayacak bir şeyin yarım kalması mümkün değil..
Dolduramadığım boşluklar için özür dilerim..belki seni anlayamadığım için ve kendimi anlatamadığım için de...ben seni çok sevdim ama yetmedi..hiç bir zaman aslı gibi olmazmış sureti anlamış olduk..ve hiçbir suret aslının yerine konulamaz mış…
bana öğrettiğin herşey için teşekkür ederim sana..ama en çokta sevmeyi öğrettiğin için..kalbime sızdığın ve orda kaldığın için..varlığın için..hayatıma kattığın anlam için..
Hoşçakal malıyız artık.. ve üzerimize düşen yalnızlığı yaşamalıyız..
hoşçakal gözbebeğim..
hoşçakal...