Şair Nihat İlikçioğlu ile röportaj

• 18 Mayıs 2013 Cumartesi 16:44:11

Fatih Ortakcı ve Türkiye Şairler Birliği Temsilcisi, Anadolu Edebiyat Derneği Kurucu Başkan ve Temsilcisi Nihat İlikcioğlu ile Röportaj

Fatih Ortakcı - Şiir dışında herhangi bir türde eserleriniz var mı ? Ya da bu şekilde başka türlerde eserler vermek ister misiniz ?

Nihat İlikcioğlu - Deneme, güncel makale, yöresel şiveyle yazılmış nesir yazmaktayım. Elbette yazmaya devam edeceğim.

Fatih Ortakcı - İlk şiirinizi kaç yaşında iken yazdınız , kime yazdınız Sizi yazmaya iten önemli bir etken: "kişi, olay veya fikir" var mı idi.

Nihat İlikcioğlu - İlk şiirimi 16 yaşımda yazmaya başladım. Ortaokulda tanıştığım bir kız arkadaşıma yazdım. Ama o şiiri de utandığımdan veremedim. Yazmak için hiçbir fikir yoktu sadece duygularımı ifade edebilmek için şiirler yazardım, onu da kimseler görmesin diye yastıklarımın altında ve bir küçük dolabım vardı defterlerimin ve kitaplarımın arasında saklardım.

Fatih Ortakcı - Dünya ve Türkiye genelinde beğendiğiniz şair ve yazarlar kimlerdir ?

Nihat İlikcioğlu - Her şair aynı türde şiir yazsaydı sadece bir tek şair olurdu ve onu beğenirdim. Demek ki her şair ayrı yazdığı için şair ayrımcılığı yapmıyorum.

Fatih Ortakcı - Yaşadığınız veya gördüğünüz olayların birebir oranla tasvir ettiğiniz bir şiiriniz var mı ?

Nihat İlikcioğlu - Ben zaten yaşamın içinden yaşananları yazıyorum.

Fatih Ortakcı - Şiirde alışık olduğunuz bir tarz var mı mesela aşık tarzı, serbest ölçüde şiir yada kafiye olmazsa olmaz ... filan gibi . Yada hiç yazmam dediğiniz bir şiir tarzı var mı ?

Nihat İlikcioğlu - İlham nasıl gelirse öyle yazıyorum. İlla serbest, hece diye ayrım yapmıyorum, yeter ki şiirde önemli mesajları verebileyim.

Fatih Ortakcı - Sizce Türkiye’de şiir denilince neden okunmaz, alınmaz ve hatta kimse tenezzül edip bakmaz bile deniliyor (Buna benzer şeyler söyleniyor)
Sizce bunun sebebi insanların şiiri anlamayışı mı ? Yoksa Türkiye’ de gerçek anlamda bir şairin olmaması mı ?
Nihat İlikcioğlu - Şiir neden okunmaz. Güzel bir soru bunu bir şiirimde dizelere dökmüştüm. Ya kıskançlıktır, ya da şiirden anlamıyorlardır ya da ben yazayım gerisi beni ilgilendirmez diyen bir çok insanımız vardır.

Fatih Ortakcı - Bir programda görmüştüm ya avukat ya doktor bir siyaset adamı gençlere şiirle alakalı bir şeyler anlatıyordu "Dünya çapında roman denilince ödülümüz var lakin şiirde hiç mi hiç yok " demişti... Sizce Türkiye’den Nazım Hikmet RAN’ dan sonra yazdığı şiiriyle dünyada tanınacak bir şair çıkabilir mi ? Bazı amatör lakin bu işe gönül vermiş insanların böyle bir imkana erişme şansı var mı ?

Nihat İlikcioğlu - Amatör çapta kendi kendine bir şeyler yazanlar elbette şairlik basamağının ilk ş harfi ile merdivenin ilk basamağına çıkmıştır. Fakat bu epey bir zaman alacaktır. Kendisini şair olarak ispat edebilmesi için şiir yolunda kendisini ilerletmesi, aktivitelere katılması gerekiyor. Ki ödül almasa da şiiri sevip şaire ve emeğe saygı duymalıdır. Öyle şiiri yazıp bir kenara atmak olmaz. Şiir yolundaki ehli kişilerle oturup bir cümlenin bile fikir alış verişi yapılmalıdır. Benim gözümde her şair bir Nazım Hikmet Randır, Orhan Veli Kanıktır.

Fatih Ortakcı - Okur kitleniz genelde ne yönde? Bu kitlenin arasında gençler mi, kadınlar mı yoksa erkekler mi daha ilgili idi size ?

Nihat İlikcioğlu - Okur kitlesini bulmak çok zor. Ben 7’den 77’sine hitap edecek şiirler yazmaktayım.
Ama şu da bir gerçek erkek şairleri bayan okuyucular, bayan şairelerin de erkek okuyucu kitlesi vardır.

Fatih Ortakcı - Bütün şiirlerinizi ezbere biliyor musunuz ? Ya da bunu gerekli buluyor musunuz ?

Nihat İlikcioğlu - Değerli Fatih kardeşim hiçbir şair şiirini ezberleyemez. Çünkü bir çok eserleri vardır. Şiir elbette ezbere bilmek faydalıdır. Yazmış olduğum bir makalemde dile getirmiştim.
ŞAİRLER ŞİİRLERİNİ EZBERLEYEMEZLER Şairler; arkadaş çevresinde, sohbet esnasında, şiir dinletilerinde, herhangi bir toplantılarda, eğlencelerde, televizyonlarda ve radyolarda konuk olarak çağrıldıklarında güçlü şair, hocam, üstadım çok güzel şiirler yazar diyerek tanıtılır ve takdim edilirler.
Programcıların, arkadaşlarının ve dinleyicilerin ısrarı ile şiirlerinden biri okumaları istenir. Şairler hafif bir gülümseme edasıyla bu yaklaşıma sevinmiş görünüp, onur duysa da şu an okuyamam diyerek özür dilerler. Çevresindekiler ısrarcıdır. Şairleri ikna etmeye çalışırlar. Şairler ise bir başka zamana erteler ama büyük bir fırsatı kaçırmış olurlar.
Konuklar haydi haydi tezahüratla şairin şiir okumasından vazgeçmezler. Şairlerden birisi hatır için şiire başlar.
Kader değil ayrılık.
Aşkı bilmeyenlerin.
Sevdalılara yaptığı zulmün adı.
Iımmm ıımmm.
Ağlayanların.
Yaraların en derini.
Iımmm ıımmm.
Duraklar, bir müddet daha duraklar ve.
Sevenin sevene oyunu diyerek bir iki dize okuyup gönüllerini alırlar.
Şairler çok sayıda şiirlerinin olduğunu beyan ederek şiir sohbetini başka konulara yönelerek ortamın değişimini sağlarlar.
‘’ Şairler şiirlerini ezberleyemezler ‘’

Fatih Ortakcı - Şiirleriniz de yaşanmışlıktan mı yola çıkarsınız yoksa diğer şiirlerin size verdiği bir ilhamdan mı? Hangisi doğru şairlik örneğidir...

Nihat İlikcioğlu - Şairlik duygu işidir. Şairlik örneği olmamalı diye düşünmekteyim.

Fatih Ortakcı - Uzun şiirler ile kısa şiirler arasında fark var mıdır ? . Şiirde anlatılmak istenen uzun yazılmış bir şiirde mi yoksa kısa şiir de mi daha açık öne çıkar ?

Nihat İlikcioğlu - François Marie Arouet Fransız yazar ve filozof mahlası Voltaire’nin bir sözü vardır. ‘’ Şiirin, düz yazıdan farkı şudur; az kelimeyle çok şey söylemek ‘’ diyerek farkı ortaya çıkarmıştır.

Fatih Ortakcı - Şu ana kadar herhangi bir şiir yarışmasına katıldınız mı ? Şiir yarışmalarındaki elemelerin adil olduğunu düşünüyor musunuz.?

Nihat İlikcioğlu - Şiir duyurusu aldığım bir çok şiirlere katıldım. İstanbul’da Türkiye Dergisi Bay-Ajans tarafından düzenlenen1994 yılı Şiir Yarışmasında 3.lük, 1995 yılı Başarı Mansiyonu, ve 1996 yılında Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un anısına düzenlenen şiir yarışmasında Mansiyon kazandım. Acaba hak mı ettim, teşvik miydi bilemiyorum. Artık şair oldum galiba ki şiir yarışmalarında JURİ görevlerinde bulunuyorum ve kişiyi değil eserini eleştiriyorum ve adil olmaya özen gösteriyorum.

Fatih Ortakcı - Nihat hocam bazen öyle şiirler yazılır ki sen şiiri bir başkasına okuttuğunda ayıplanacak
dereceye gelirsin , sebebi de yok efendim şiirde Allah kelimesini küçük harfle yazmışsın nasıl adamsın sen , yok efendim bu şiirde niye hiç nokta yok, virgül yok ... vb gibi basit şeylere dikkat eder misiniz normalde yani hiç nokta ve ya virgül olmadan yazdığınız bir şiiriniz var mı ?

Nihat İlikcioğlu - Fatih kardeşim, Türkçemizde imla kuralları vardır ve elbette bu kurallara uyarak yazmalıyız. Bilmiyorsak da ehli kişilerden yardım almalıyız. Şiiri okurken bile imla kurallarına göre okunmalıdır. İmla kuralları basit şeyler değildir. Bazı şairlerimize imla kurallarına dikkat ediniz diye uyarılarda bulunurum.

Fatih Ortakcı - Okuduğum bazı şiirleriniz de " Şehrime bombalar yağıyor " , "genelev" ... anlatımı kısa tutarak hemen esas vurgulanmak istenen yere gitmişsiniz , genel şiir algınız ve gerçek hayattaki yaşantınız bu yönde midir : Hiç uzatmadan direk konuya girmek gibi.

Nihat İlikcioğlu - Bir şeyden etkilenmişsem o etkilendiğim olay ve kişi için yazarak şiiri güncel hale getiririm.

Fatih Ortakcı - Şiirde gerçekçilik mi ? İdeal dünyamı yoksa, hüzün mü ?

Nihat İlikcioğlu - Şiir çoğu zaman gerçeklilik olmakla beraber hayali de yazılır. İdeal dünya değil de istenen bir hayat tarzı şiire yansır. Yaşamın içinden yaşananları yazmayı çok seviyorum ve bu da şiiri bu sayede daha çok kişiye hitap edebiliyorsunuz.

Fatih Ortakcı - Toplumumuzda şair olmanın getirdiği bir sorumluluk var mıdır ?

Nihat İlikcioğlu - Sadece şairler değil yazarların da sorumluluğu vardır. Öz diline sahip çıkmaları gerekir. Dil, din, ırk ayrımı yapmadan örnek bir şair ve yazar kimliği ile yazmalıdır...

Fatih Ortakçı