- 612 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Haşlanmış Patatesler
Haşlanmış sıcak patatesler
Alev, benim yan komşum.On yedi sene birbirimizle komşu olduk ve hiçbir gün birbirimize saygısızlık etmedik...Alev sıra dışı bir insan olmasına rağmen
Alev ‘ in kocası içki içer Alev ‘i çok döverdi.Bütün gece kavga seslerinden uyuyamazdık.Uykusuz işimize giderdik.
Alev kocasından bu kadar çok dayak yemesine rağmen asla kocasını sevmekten vaz geçmedi,hiçbir zaman şikayet etmedi.Bir gün kocasının içkiyi bırakacağı inancını hep korudu.
Her gün yüzü gözü mor.bileği çatlak halde dolaşırdı.Kabullenmişti kaderini hele ki kocasına olan aşkı,çok büyüktü…O kadar dayağa rağmen Nuri’m dedi mi..bir Nuri daha çıkardı ağzından…Hayrandı kocasına..
Alev ‘ in babası bir gün bizim eve geldi.Bir telefon numarası uzattı.
-Bu bizim evin,telefon numarası,Alev ‘ i kocası döverken duyduğunuz anda ne olar bana telefon edin,kızımı alıp gideceğim dedi.
Alev ’ in kocasını çok sevdiğini biliyordum.Bir gün babasının dediklerini Alev ’ e söyledim.Gözleri fal taşı gibi açıldı, korktu, ürktü adeta yalvararak:
-Sare..yalvarırım,babama telefon etmeyin.Babam az mı dövdü bizi?
Nuri’m den alınca beni evinde tutacak mı sanıyorsun? Satacak başka birine.Ben başka koca istemiyorum.Ne olur kavgamızı babama duyurma. Dediğinde şaşırdım,afalladım, kararsız kaldım.
Alev kararını vermiş her şeye katlanacaktı.
Ben ise onun dayak yemesini duymak istemiyordum.Değneğin iki ucu da pisti.Ne yapacağıma karar veremedim. Öyle zor bir durumda kaldım ki…
Özelikle de satacak kelimesi beni çıldırttı.Para karşılığı mı satacaktı ? ya da evlendirme olayına mı öyle diyordu.Sormadım bunu Alev’e belki de hayal kırıklığı yaşamak istemedim.Ya gerçekten de para karşılığı satacaksa ?
Alev,ateşler içinde yanan bir çocuğunu altı aylıkken,kaybetmiş ve çılgına dönmüştü."Kalk Nuri uyan oğlan çok hasta dedim Nuri sızmıştı,duymadı beni götüremedik oğlumu hastaneye "derken o anları her anlatışında gözleri dolar,üzerinden yıllar geçmesine rağmen…
Evlat acısı,kocasından yediği dayakların acısı,yaşadığı zor hayat Alev’i dengesiz bir insan yapmıştı. Bazen hiç sebepsiz kahkaha atar,bazen sebepsiz ağlar,hiç yokken gider çöp torbasını kızdığı bir komşusunun kapısının önüne bırakır. Apartmanda kızılca kıyametlerin kopmasına neden olur.Canı ne isterse onu yapar ve apartmanda fazla sevilmez.Onun da sevilmek sayılmak gibi bir derdi de yok zaten…
Yaz kış çoğu gece saat birde patates kaynatır,çıkar balkonuna yer.Eğer yaz gecesi ise bende o kaynamış patateslerden nasiplenirdim.Çünkü hava sıcak olduğundan bende o sırada balkonda oluyorum.Balkonlar bitişik,bir iki laflarız.Bazen patatesin yanında bana çay da verir.İyi oluyor,aniden çay ve haşlanmış patates gecenin bir yarısı...
Bir kış günü gece bir sıraları sokaktan sarhoş naraları geliyor.Merakla yataktan fırlayıp mutfak penceresinden sokağa baktım.İki sarhoşun kafasına haşlanmış patatesler küt diye düşüyor.Adamlar sarhoşluktan ayakta duramıyor.yukarıya bakmaya çalışıyorlar dengesini kaybedip düşüyorlar.Suratının ortasına bir patates daha geliyor.Sarhoşun biri oturdu kaldırıma patatesi yemeğe başladı.
-Abla bir tuzlukta atsan iyi olacak,yenmiyor haşlanmış patates tuzsuz dediğinde,terlik, odun parçaları, kömür,oyuncak,ne bulduysa o sırada balkonda adamların kafasına,hem de tam isabet,Diğer sarhoş ise nasıl sövüyor.Alev’in umurunda bile değil o eline ne geçerse kafalarına atıyor.
Ertesi gün Alev’e neden öyle davrandığını sordum.
-Sarhoş gördüğümde dayanamıyorum.Öldürmek geliyor onları içimden dedi.
Sustum…
Alev’in kocası yıllar sonra içkiyi bıraktı.Alev yuvasında çok mutlu oldu.Dayak yemiyordu artık. Kocası, bir dediğini iki etmiyordu.At yarışı nedeniyle borçlanan kocasının elinden ev icra yoluyla alınmıştı.
Karısına çok büyük yeni bir ev aldı.
Bizim apartmandan taşındılar.
Bana hoşça kal demeye geldiğinde teşekkür de etti.
-İyi ki babamı telefonla aramadın.Şimdi ben ne durumda olacaktım kim bilir ? Ben Nuri nin içkiyi bırakacağı inancımı hiç yitirmedim. derken.
Küçük mavi gözleri ışıl ışıl parlıyordu.
Güle güle alev,daha çok mutlu ol. Seni çok özleyeceğim.Biliyorum Alev,belki de bir daha hiçbir zaman... Gecenin bir yarısı haşlanmış patates uzatacak komşum olmayacak...Komşu olduğumuz on yedi yıl için .Hakkını helal et Alev.
Ben seni her zaman sevdim. Aynen senin beni sevdiğin gibi.
YORUMLAR
Sevgili Sare.
Bu yazın ile bizlere sabrın sonunun selamet olduğunu bir kez daha göstermiş oldun. Haa..Bu her zaman böyle midir? Değildir elbette ama sanırım sabretmek demek sadece boş boş beklemekten ibaret değil..Bir şeylerin değişeceğine inanmak..Alev inanmış ve olmuş...
Çok çok güzel bir yazıydı. Severek ve beğenerek okudum.
Selam ve sevgiler.
efendim her iki taraf içinde sıkıntılı bir durum okadının pisikolojisinin bozulmaması için hiç bir neden kalmamış o ruh hali içinde sadece tek inanca bağlamış kendini ve oda eşinin bir gün içkiyi bırakacağı ve nihayetinde buda olmuş çok da güzel olmuş başarıya ulaşmanın mutluluğuyla bundan sonraki hayatını umarım güzelliklerle geçirir emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
Alkol ve kumar insanı insanlıktan çıkaran şeyler, dozunda yapmayı bilmek pek az insana ait bir meziyet .Hayat beklenmedik şeyler de sunabiliyor dedim yazıyı okuyunca ben kötü sona hazırlamıştım kendimi çünkü yazının başında ...
Şanslıymış dostunuz. Herkes bu kadar şanslı olmuyor ; her gün görüyoruz (üzülerek )tv de bir kadının katledildiğini...
Tebrikler duru anlatımınıza
Sevgilerimle
Yazılardaki yaşanmışlığın samimiyetini seviyorum. İnsanı okurken sıkmıyor ve meraka sevk ediyor. Alev, gibi kadınlar hatırı sayılır derecede çok memleketimizde. alev, yine şanslı kadınlardanmış ki kocası tövbe yolunu seçmiş.
Tebrikler Sare, çok güzel anlatılmış bir öykü. Sevgimle...