ALBÜME DOĞRU (GÜNEŞ BATARKEN)

• 18 Mayıs 2013 Cumartesi 10:00:47

ALBÜME DOĞRU
(GÜNEŞ BATARKEN)
Hasan Celal Güzeli severim.O da çoklarının sevdiğini düşünerek bir parti kurmuştu.Memlekette dolaşmadığı yer,sarılıp öpmediği kimse kalmadı.Seçimlerde çok düşük oy aldıktan sonra bir değerlendirme yaptı.Siyasetten hiçbir şey kazanmadığım gibi babadan atadan kalanları da harcadık bu uğurda diye.
Kırk yıldır bana niye sanatçı olmuyorsun,kaset yapmıyorsun,albüm çıkarmıyorsun dediler.Bir kasetin varsa versen de dinlesek dediler.Ben de bu yaşıma kadar müzikten bir şey kazanmadığım gibi hep müziğe harcadım.Çoğu zaman müziğin bana yüklediği külfetten bizar olup uzaklaştım müzikten.Ben müzikten uzaklaşmaya çabalasam da dostlar bir şekilde yeniden müziğe bulaştırdılar beni.
Hiç karşılık beklemeden zevkim için,kendim için,dostlar için söyledim hep.Birçok girişimim oldu bir şeyler yapmak için.Maddi bir beklenti için değil de müziğe katkı sunmak için.Ortaokul yıllarında okulu da bırakıp bir arkadaş gurubuyla güya beni sanatçı yapacakları için evden kaçtım.Allahın himayesiyle tek parça olarak geri dönebildim.1975 yılında Çukurova Radyosunun yarışmasına katıldım.Mahalli söylediğim gerekçesiyle kazandırmadılar.Nida Tüfekçi ismine antipati duydum o günden beri..Arabesk dalında bir yarışmanın birincisi oldum fakülte yıllarında.Kendimi mafyanın elinden zor kurtardım.Ankara Radyosunu amatör ses olarak kazandım. Özay Gönlüm rahmetli ayağa kalkıp kapıya çıktı ve tebrik etti beni.Ruhu şad olsun.Ama sonrasında beni bir dövmedikleri kaldı kazandığım için.Dost düğünlerinde ısrarla sahneye çağrıldım.Düğün ekiplerinin hışmına uğradım hep.Düğünlerden uzaklaştım sırf bana türkü söyle demesinler diye.Çünkü düğün ekibinin eşliğinde türkü söylemeye çalışmak piranalarla dolu havuza düşmek gibi bir şeydi.Kimseye anlatamadım.Bana küstüler düğünümüze gelmedi,geldi de türkü söylemedi diye.Bilmediler,görmediler yaşadığım sıkıntıları.
Mahalli televizyonlarda proğramlara çıktım defalarca.Her çıktığım proğram sonucu sıkıntılarla boğuştum.Buradaki müzik çalışmaları sıkıntı olarak geri dönüyordu bana.Memnun edemediğim insanların sayısı her geçen gün artıyordu.Haset okları kirpi okundan şiddetli geliyordu ,hissediyordum.İlçemden uzaklaşıp Antakya’ya gittim ,Kültür Müdürlüğü korosunda çalıştım 3-4 yıl.Orada HRT’de koro elemanlarıyla programlar yaptım.TGRT de bir proğrama konuk oldum.Pişmiş tavuk macerası orada da yaşadım.Beğeniliyordu hep yaptığım proğramlar.Ama giden benden gidiyor,gelen bir şey görmüyordum. Kendimce besteler yaptım ortaokul yıllarımdan beri.Dinleyenler hep beğendi bestelerimi.Ama kısmet olup da geniş kitlelere duyuracak ortam,imkan bulamadım.
Çocukluğumdan beri hep duyardım.Nuri Sesigüzel dolmuşta muavinlik yaparken sesini duyan biri almış götürmüş sanatçı yapmış.Burhan Çaçan maç seyrederken uzatılan mikrofona türkü söylemiş de sanatçı olmuş vb hikayeleri.Kızların beyaz atlı prens beklemesi gibi keşfedilmeyi bekledim hep.Meğerse onlar tevatürden ibaretmiş.
40 yaşına kadar bir şeyler yapma ümidini kuvvetle muhafaza ettim.Sonrasında duygularım mısralara böyle döküldü.
Harcanmışlık Türküsü
Geldim kırk yaş durağına
Tren kaçtı katar katar
Döndüm berber çırağına
Bahşiş umdum azar azar..

Sırlarıma ermediler
Cevherimi görmediler
Bahşişimi vermediler
Yedim şamar, duydum azar.

Ne ümitler soldu bir bir
Harcanmışlar bunu bilir
Neye yarar sitem, kahir
Zaman uzar, derdim azar.

Beklentim yok bundan gayrı
Hiçbir şeyin olmaz hayrı
Belki esen belki sayrı
Fırsat kollar ,bekler mezar...
Beklentim kalmamıştı ama bazı gelişmeler oluyordu doğal olarak. Günüm dolduğunda sırf sanatla,müzikle ilgili çalışmalar yapma adına emekli oldum.Birkaç yıl evvel ATV’nin TÜRKÜNÜ SÖYLE yarışmasına dostların ısrarıyla katıldım.Belkıs Akkale’nin de olduğu jüride Antep ‘te Türküsünü söyleyen benden başka kimse yoktu sanırım.Kendi bestelerimden birini söylemiştim.Çok beğendiklerini söyleyip Belkıs Akkale’nin türkümü repertuarına alacağı esprisi yapılmıştı.Çıkışta benimle röportaj yaptılar.En azından o röportajın yayınlanmasını bekledik ama.Adı Türkünü Söyle olan yarışmada sanırım benden başka türküsünü söyleyen yoktu.Meğerse boy,pos,yaş kriterleri koymuşlar.Şu an kimsenin hatırlayamayacağı bir siliklikte yapıldı bitti proğram.Kafamda yazılmayı bekleyen yüzlerce hikaye,roman duruyordu.İskenderun Belediyesi Musiki derneğine başladım hevesle.Halk Müziği ,Sanat Müziği,Tasavvuf Müziği derken yoğun mesai harcadığımı ve yorulduğumu hissettim.Artık sadece pc başında edebiyat adına bir şeyler yapabilme peşindeydim.Sanal ortam dedikleri alemde reelden çok daha sıcak,gerçek dostlar edindim.Elimden geldiği,dilimin döndüğü,gücümün yettiğince bir şeyler vermeye çalıştım almak isteyenlere karşılık beklemeden , haz alarak.Akış döndü dolaştı beni bir noktaya getirdi.
İskenderun ile ilgili bir belgeselde bir türkü söyledim.Yönetmen 15-20 sene önce karşılaşsak senden çok para kazanırdım dedi.Sanal ortamda paylaştığım türküleri dinleyenlerden biri(tv yönetmeni) Barak bölgesini çok iyi tanıdığını ,karış karış dolaştığını ama bendeki barak gırtlağını duymadığını ve hayran kaldığını söyledi.Yayına çağıracaktı beni.Çalıştığı tv ile anlaşmazlığa düştü.Yine muhallebi yerken dişimiz kırıldı yani.
Bir müzisyen dostun “Allah sana bu sesi vermişse senin bu sesi dinletmemen vebaldir,günahtır.Allah bunun hesabını sorar.Bu sesi bütün Türkiye dinlemeli” demesi bir büyük sorumluluğa itmişti beni.Ama ne yapmalıydım,nasıl yapmalıydım bilmiyordum
Bir ay kadar önce TRT MÜZİK KARDEŞ TÜRKÜLER programı için bir çekime davet ettiler beni ,öneren dostlar vasıtasıyla.Ekim ayında yayınlanacağı söylendi o çekimlerin.Orada doğrudan müziğin içinde olan dostlar vardı.Görüşmeler esnasında niye albüm yapmadığım soruldu.”Geçti bizden “itirazımı yersiz buldular.Bulunduğum ilçede böyle bir imkandan bahsettiler.Aklımı çeldiler ve kararımızı verdik.Bu yaştan sonra teneşirin paklayacağı bir adımı attık.

Hasan Celal Güzel’in elde avuçta ne varsa babadan-atadan kalan siyaset yoluna harcaması gibi ben de son kuruşları bu uğurda harcamaya karar verdim.Üstelik babadan-atadan kalan hiçbir şeyim olmamasına rağmen.
Çoğu benim olan sözlerin yanında sözleri Şefik Tiryaki,Mustafa Çetiner,Osman Tekerci, ve Bekir Yaldız’a ait bestelerimden oluşan bir albüm olacak bu.Bir iki uzunhava-slow türkü ve ağırlıklı olarak hareketli türküler yer alacak albümde.
Dostların memnun olacağı bir adım atmış olma hissimi hep korumayı ümit ediyorum. Beğenilen bir albüm olur da oğlumun kıvancına vesile olurum en azından.İlginiz için şükranlarımı sunarım.Dualarınızı beklerim.Muhabbet ve saygımla.
.