3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1029
Okunma
Tarih : 1944 yılı 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece...
Kızıl Rus başı Stalin’in emri ile; Kırım Tatar Türkleri ; 18 Mayıs 1944 gecesi ebedi vatanları Kırım’dan hoyrat, hodbin ve bin bir türlü eza ve cefa çektirmelerle katarlara ‘tıkış-tıkış’ sıkıştırılarak ölüm vadisi Sibirya ve Orta Asya çöllerine bırakılırlar...
Katarlarda, hayvanların dahi konulmayacağı yerlerde, yaklaşık bir ay süren yolculuk boyunca 200 bin Kırım Türk’ünden soğuk, hastalık ve açlıktan 50 Bini hayatlarını kaybederek Rabbine kavuşurlar...
Bu sürgünden yaklaşık 4-5 sene içerisinde Rabbine kavuşan soydaşlarımızın sayısı
100 Bini bulur...
Dünya için bir "Utanç Günü" olan 18 Mayıs 1944, Zulüm altında olan TÜRK olduğu için gözardı edilir Dünya Ülkeleri tarafından...
Bu zulüm;
Üzerinden yarım asır geçse dahi Kırım Tatar Türk’lerinin halet-i ruhiyelerinde derin travmalar bırakmıştır ve bu yara hâlâ kanayarak devam etmektedir...
Kırım’lı kandaşlarımızın;
Atalarından kalan Vatanlarından insanlık dışı muameleler ile sürgün edilişinin 69. seneyi devriyesinde "acılarını paylaşıyor" , vefat eden Soydaşlarımızı Rahmet ile anıyor, Soydaşlarımıza bu zulmü revâ gören komunist ve faşizan Rus yönetimini ve günümüzdeki yardakçılarını lanet ile kınıyorum!!!
Bu vesile ile Türk düşmanlarına, Zalimlere, Dünyada Türk’e zalimlik yapanlara;
Ozan Arif’imin sesi ile sesleniyorum;
Türküz dedik çekip çekip vurdunuz...
Bizi vurup bizden hesap sordunuz...
Ölümden öteye köy mü kurdunuz!..
Korkumuz yok, korkumuz yok sizden... (Ozan ARİF)
TANRI TÜRK’ü ve TÜRK YURTLARINI KORUSUN!!!