- 959 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KIRIM"da Kaldı bir yanım
Tarih : 1944 yılı 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gece...
Kızıl Rus başı Stalin’in emri ile; Kırım Tatar Türkleri ; 18 Mayıs 1944 gecesi ebedi vatanları Kırım’dan hoyrat, hodbin ve bin bir türlü eza ve cefa çektirmelerle katarlara ‘tıkış-tıkış’ sıkıştırılarak ölüm vadisi Sibirya ve Orta Asya çöllerine bırakılırlar...
Katarlarda, hayvanların dahi konulmayacağı yerlerde, yaklaşık bir ay süren yolculuk boyunca 200 bin Kırım Türk’ünden soğuk, hastalık ve açlıktan 50 Bini hayatlarını kaybederek Rabbine kavuşurlar...
Bu sürgünden yaklaşık 4-5 sene içerisinde Rabbine kavuşan soydaşlarımızın sayısı
100 Bini bulur...
Dünya için bir "Utanç Günü" olan 18 Mayıs 1944, Zulüm altında olan TÜRK olduğu için gözardı edilir Dünya Ülkeleri tarafından...
Bu zulüm;
Üzerinden yarım asır geçse dahi Kırım Tatar Türk’lerinin halet-i ruhiyelerinde derin travmalar bırakmıştır ve bu yara hâlâ kanayarak devam etmektedir...
Kırım’lı kandaşlarımızın;
Atalarından kalan Vatanlarından insanlık dışı muameleler ile sürgün edilişinin 69. seneyi devriyesinde "acılarını paylaşıyor" , vefat eden Soydaşlarımızı Rahmet ile anıyor, Soydaşlarımıza bu zulmü revâ gören komunist ve faşizan Rus yönetimini ve günümüzdeki yardakçılarını lanet ile kınıyorum!!!
Bu vesile ile Türk düşmanlarına, Zalimlere, Dünyada Türk’e zalimlik yapanlara;
Ozan Arif’imin sesi ile sesleniyorum;
Türküz dedik çekip çekip vurdunuz...
Bizi vurup bizden hesap sordunuz...
Ölümden öteye köy mü kurdunuz!..
Korkumuz yok, korkumuz yok sizden... (Ozan ARİF)
TANRI TÜRK’ü ve TÜRK YURTLARINI KORUSUN!!!
YORUMLAR
Türk Milletini herhangi bir millet aşağılamaya çalıştı ya da çalışıyorsa, bil ki; kendi ayıbını gizlemeye çalışan yaman hırsız gibi; evsahibine suç yükler ve der ki: "Niye, tedbirini almadın".
Bizim Milleti toplayıp- para verip, târihimizi öğrenmemiz gerekiyor... bildiğimizi sandığımız nice bilmediğimiz var; önce, ben.
Târihimi öğrettiğin için teşekkür ederim.
Bu konuda, Kırım'a kâr amacı taşımayan turlar düzenlenmeli ve Millet olarak bilmemiz gerekenleri, yerli-yerinde görüp beynimize, iyice kazıyarak yazmalıyız.
Devlet Televizyon kanallarımız, bizleri ninni edip uyutmaktan başka pek az şey yapıyor. Bana ne elin devletinin maçlarından... benim elektrik makbuzuma eklediğin TRT Payı ile ayak topu maçları seyretmekten bıktım- usandım.
Kendi Milletinin maçını vermeyen, yabancı devletin topçusu, maça çıkarken yaptığı dîni işâret propağandasını bana gösterip, iş yaptım sanıyorlar.
Millet olmak ve Millet gibi yaşamak, vatandaşlık hakkımdır… Bayrağıma, Bayramıma ve Vatanıma; Kanım fedâ.
(Negüzel yazdım değil mi, oysa; “Ainesi(aynası) iştir kişinin, lâfa bakılmaz”)
Selâm ve teşekkür ederim.
kadiryeter Kadir Yeter. 18.5.2013- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=116203
murateksper