Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven

Ormancı

16

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2438

Okunma

Okuduğunuz yazı 17.5.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Ormancı

Ormancı



Orman köylüsünün tek gelir kaynağı ormandır. E, gelir kaynağı orman olunca, ormancı da hem en çok saydıkları hem de korktukları kişi oluyor. Hâşâ(!) ormancıdan korktukları kadar Allah’tan korksalar, sorgusuz sualsiz cennetlik olurlar ya, neyse…

Şimdi konumuz, cennet cehennem değil, ormancı.

Vaktiyle orman köyünün birinde, bir ormancı görev yapmaktaymış. Konu ormancı olunca, köylünün saygısını, sevgisini kazanmamak mümkün mü? Bizim ormancı da köyün saygısını çabucak kazanmış; billâhsa yaşlıların…

Ormancının görev yaptığı köye, o bölgenin ormanlarından sorumlu müdür, ziyarete gelecekmiş. Ormancıyı bir telaş almış, sormayın. Köyde ne otel ne market, hiçbir şey yokmuş. Şimdilerde var mı bilmiyorum ama o zamanlar yokmuş.

Ormancı, oturduğu bir kütüğün üzerinde başını elleri arasına almış kara kara düşünürken, köyün karayanız delikanlısı Behçet yaklaşmış.

“Ne bu hal ormancı? Denizde gemilerin batmış gibisin.” Demiş.
İki de bir ormancı dememe takılmayın sakın, bu adamın adını sanını bilen yokmuş. Ormancı aşağı, ormancı yukarı… Ormancıymış ya yetmez mi?

Delikanlının sesiyle düşüncelerinden sıyrılan ormancı, saçlarını sıvazlayarak başından çekmiş elini. İki ayağının arasında kalan toprağa okkalı bir tükürük tükürdükten sonra, “Ben düşünmeyeyim de kim düşünsün Behçet? Müdürüm teftişe geliyor. Teftiş sıkıntısı ayrı, kalacak yer ayrı. Nerede ağırlarım ben onu şimdi.” Diyerek sıkıntısını dile getirmiş.

Behçet, gençliğinin verdiği çeviklikle ormancının oturduğu kütüğün ucuna kedi gibi ilişivermiş.

“Düşündüğün şeye bak! Biz ne güne dururuz ormancı!” demiş ve ilave etmiş. “Sen hiç tasa etme, çil horozu keser, tek ve yumuşak minderi altına atarım” deyip ormancıyı büyük bir sıkıntıdan kurtarmış.

Birkaç gün sonra beklenen konuk müdür teftişe gelmiş. Ormancı önde, müdür arkada, köylü etraflarında bütün orman gezilip denetlenmiş. Kesilip soyulan bütün tomruklar incelenmiş. Hava sıcak, orman büyük olduğu için teftiş hayli yorucu olmuş. Akşama doğru ormancı, müdürle birlikte Behçetlerin evinin yolunu tutmuş.

Ormancıyı kapılarında gören Behçet’in anasında bir sevinç, bir heyecan hemen eve buyur etmiş. O heyecanla yüklüğe koşup tek ve yumuşak minderi kapıp ormancının altına koymuş.

Behçet, anasının densizliğini kapatmak istercesine minderi ormancının altından çekip müdürün altına koymuş ama anası durur mu? Rekor derece hızla minderi müdürün altından çekip ormancının altına tekrar koymuş.

Behçet, bakmış ki bu iş böyle olmayacak, anasına açıklama yapma gereği duymuş “Ana, minderi çekme; o, müdür!” demiş.

Çok öfkelenen, ormancıya taparcasına saygı duyan anası,

“Ne yapalım müdürse? O da okuyup ormancı olaymış!”



Emine UYSAL/17.05.2013






Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ormancı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ormancı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ormancı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
BOZOK KIZI
BOZOK KIZI, @bozokkizi
22.5.2013 00:05:16
Çocukluğumda okuyunca ne olmak istiyorsun diye sorulduğunda öğretmen olacağım derdim çünkü köy yerinde tek gördüğümüz okumuşlar öğretmenlerdi, elbette ki bugün ible çocuk olsam ve sorsalardı gene öğretmen olmayı tercih ederdim kendi kanımca en kutsal saydığım bir meslektir .. başarılı yazarımızı ve bu güzel yazıyı kutlarım hak ettiği yerde yerinde anlamlı bir eser sevgiler arkadaşıma..(yazını geç gördüm bağışla arkadaşım bir haftadır netim yoktu yeni geldi can.)
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
19.5.2013 23:02:34
Benzerlerini oldukça çok olan ama senin kaleminden çok daha güzel bir şekilde dökülmüş harika bir yazıydı.

Günün seçkisini ve tabii ki yazarını can-ı gönülden kutlarım.

Selam ve sevgilerimle.
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
18.5.2013 19:49:59
çok güzeldi:)
sevgiler...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
18.5.2013 18:32:23
Değerli arkadaşlarım değerli seçki kurulu, bu yazıyı yazıp astığımda elektrikler kesildi ve sizlere cevap veremedim üzgünüm.

Güzel memleketimizde buna benzer öyküler dilden dile anlatılarak bugüne dek gelmiştir. Bu olayı ben yaşadım. Tabii ormancı olarak değil ama benzer bir şekilde.

Uzun yıllardır şefi, müdürü oldukça çok olan bir şirkette çalışmaktayım. Hani derler ya, elini sallasan şefe çarpacak. İşte o denli çok şefimiz var. Bu kadar şefi denetlemek için ara sıra da ormancının müdürü gibi müdürlerimiz de gelir.

Ormancı gibi bizim şirkette de telaş alır götürür herkesi. Ben hariç, her gün işimi aksatmadan yaptığım için müdür gelince ekstradan yapacak işim olmaz. Bana sadece “hoş geldiniz” demek düşer. Ah bu dil alışkanlığı, şefim demeye alışık dilim, gelen müdüre de şefim deyince olanlar oldu. Öykümdeki Behçet gibi, benim şefim de beni uyarıp, “o şef değil abla, müdür” dedi. Müdürümüze, dil alışkanlığı olduğunu söyleyip geçiştirmeye çalışsam da müdür bana ormancıya benzer bir fıkra anlattı. E, altında kalır mıyım, ben de ona müdür fıkrasını anlattım ve bizim müdür morardı. Bana dönüp, “bu fıkrayı başka müdürlerine de anlatma işinden olursun” dedi.

Altında mı kalacağım? Kalmadım, “atsınlar, bana da yeni bir yazı konusu çıkar müdürüm” dedim.



Durmuş Çağlayan
Durmuş Çağlayan , @durmuscaglayan
18.5.2013 16:45:09
Merhaba Emine Hanım, çok güzel, orman serinliğinde bir öykü kutluyorum. Akıcı ve ustaca bir son düşündürücü....Günün yazısı olmayı haketmiş. Selâm ve saygılarımla...

Durmuş Çağlayan tarafından 5/18/2013 4:46:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
18.5.2013 16:39:18
:) çok güzeldi öykülerini özlemişim canım sevgilerimle. kalemin daim olsun... yurdumun insanı atmaz sevdiğini değişmez müdüre:)
direniş
direniş, @direnis
18.5.2013 13:42:28
Kankam yürekten kutlarım...

Keşke bende okusaydım, pilot olurdum.

Memleketime sık sık gelip giderü yarimi görür, memleketimin

nadide çiçeklerini koklardım :(

Selamlarımla kankam... uzak ellerden ...
erolabi
erolabi, @erolabi
18.5.2013 10:59:41
Bir orman köylüsü olarak kısa ve öz öyküden çok şeyler okuduğumu belirtmeliyim.
Selam ve saygı ile..
ay
aydini, @aydini
18.5.2013 08:18:30
Müdür Bey''in, o anda hangi duygu ve düşüncelere sahip olduğunu bilmek isterdim.Emine Hanım' ı içtenlikle kutlarım bu akıcı dili ve de yazısı dolayısıyla. Saygı ve selamlarımla...
lazuşağı
lazuşağı, @lazusagi61
18.5.2013 00:28:20

Her gün ormancıyı gören ana nerden bilsin müdürün ne olduğunu en iyisini yapmış. 50 senede bir köye gelirsen biraz daha okuyup ormancı olmak zorunda kalırsın.


...........selamlarımla.
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
17.5.2013 23:52:47
Keyifli bir öyküydü ablam, gerçekten okumuşa bir saygı vardı eskiden, özellikle köy yerlerinde, bırakın amiri memuru, lise mezunlarına bile saygıyla bakılırdı, şimdiyse çift üniversite bitirenlerin bile durumu ortada:)
Selam ve saygımla.
ersinbaşeğmez
ersinbaşeğmez, @ersinbasegmez
17.5.2013 22:28:26
9 puan verdi
KÖYLÜNÜN BAKIŞ AÇISI
BAZEN SAYFALAR DOLUSU YAZIYA BEDL
TOPLUMA NE GÜZEL AYNA TUTMUŞUNUZ
TEBRİKLERİMLE
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
17.5.2013 21:45:40
sayenizde gülümsedim.duygulu şiir okumak hayli yormuştu.
Bizim oralarda bu hikaye kaymakam olarak söylenir ama sizin hikaye hem güzel hemde bayağı teferruhatlı.
kaleminize sağlık.
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
17.5.2013 21:00:45
Hiç yani değil mi,? Az daha okuyup ormancı olsaymış....:)))


Sevgimle....

asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
17.5.2013 20:54:38
: ) ye kürküm ye ! gibi ...
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
17.5.2013 20:53:29
Kaleminizi özlemişim. Yine güzel ve içeriği olan bir yazı okudum, severek, her zaman olduğu gibi.

Tebrikler, bu kadar ara vermeyin.

Sevgiler sevgili Emine Hanım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.