- 982 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÖKSÜZLÜK KADAR ACI OLAN (2)
Kız kardeşini evlendirmenin rahatlığıyla (mehmetali)
Artık bu sefalet ve eziyete tahammül edemeyeceğim der,ve göçe karar verir.
adana ya belki dönüşü olmayacak yolculuğa çıkar.
Sessiz,sedasız ve kaçma gibi bir düşünceydi bu.
Öksüz yaşamanın kalıntılarıydı.itilip kakılmak bir yana yokluğun merhametsizliğin den kaçış
denebilir...Ve arkadaşların da yardımıyla bunu gerçekleştirir.
Daha önce hiç antakya dışına çıkmamış bir genç olarak bunu ilk kez yapmanın mutluluğunu
yaşar...adana hatay halkı için kazanç şehriydi bu hayallerle gidilirdi,
Mehmetali bunun peşindeydi,ve bu hayallerin ilkini yapmanın huzurunu (halil ağa)diye bir
İş adamının yanında kendine iş bulur,bu işi hayatının dönüm noktasıydı.
Çok uzun yıllar doğup büyüdüğü memleketine dönemez.
Bir kuşun kafesinden salınıp hür bırakılmasına benzedi ve bu çalıştığı yerde çok sevilen biri
Haline geldi az,çok halil ağa hikayesini öğrenmiş oldu ve bir oğlu gibi sevip yıllardır uzağında
Kaldığı şefkatle sarıldı ona daha önce yaşamadığını yaşattı ikisi bir birinden memnundu
Uzun yıllar beraberce çalıştılar...bir gün halil ağa
---oğlum gel sana buralardan temiz bir aile kızıyla evlendirip hep burada kal diye teklif yapar..
----Siz bilirsiniz diye cevap verir mehmetali
Ve çok geçmeden kendisi gibi yetim annesiz büyüyen aslen hataylı bir kızla evlenir.
bu süreç halil ağa rahmetlik olana kadar hep o çiftlikte yaşarlar.
Şimdi biraz kardeşi zelihadan bahsedelim hep araştırmalarımda ikisini merak etmişimdir.
Abisinden çok önceden evlenen zelihanın bu arada üç çocuğu olur bir erkek ikide kız
Erkek(zekeriya)(5)kızlar hatice(4) katife (2) yaşlarındalar.
Talihsizlik bir kez daha yakasına yapışır bu genç kadının
Kocasını amansız bir hastalık alır götürür ALLAHIN rahmetine kavuşur ölür.
Genç yaşta dul kalan bu talihsiz kadın o küçük yaşlarda çocuklarıyla ne yapacak.
gelin hep beraber kendi ağzından dinleyelim.
---kocam öldükten sonra çocuklarımla arada kaldım rahmetliğin bir yatırımı yoktu
perişan haldeydik zaten mal mülk ağalarındı kayınbaba,kaynanam yok onlarda rahmetlik
Sığınacağım kayın biraderler herkes kendi başının derdindeler.
---belki inanılması zor ama ben bunu yaşadım diyordu zeliha ana
Çocuklarımın aç ve susuz yattığı günleri sayamam..
Bir anne çocuğunun ağlamalarından anlar o duyguları ifade edemiyecek kadar acı çeker
Çaresiz kalıp bir iki kez kayın biradelerime durumu izah ettim.
---Ama onlarda ne yapsın onlarda bu yokluğun içinde bir kaç kez ihtiyacımızı giderdiler
koca bir hayat bu ne zamana kadar sürebilir ki
Bir gün yine ağlıyordu çocuklarım...yine hissediyordum açlıklarını ne yapıp ne ederim diye
Düşünürken gizlice hayvanların kaldığı ahıra geçtim kuru ekmekleri çuvala koyup ineklere
yedirirdik o çuvaldan seçtim bir avuç kadar suda bir müddet ıslattım şekerle karıştırdım
Ve o günü öyle geçiştirdim ama bu bir ömür oğlum diyordu bana
---Nasıl geçecek yaşım henüz(21)di çocuklar bu yaşta ve köy halkı her yerde olduğu gibi
dedikoduyu seven insanlarla doludur.
Herkesin gözü böyle genç dulun üzerinde olur..kimse ona acımaz oğul diyordu
okul yüzü görmemiş anne,baba eğitimi almamıştı ama bir çok insana ders verecek kadar
duyarlı doğmuştu zeliha ana
----Merak edip sormuştum hiç evlenme teklifi almadın mı ana
---seni bu dertten kurtaracak acını paylaşacak iyi yürekli insan bulunmaz mıydı
---Çoook oğlum çook evliliği isteyen çok
---Ama ben istemiyordum
---Niye ana çocuklarının aç yatmasından daha iyi değil mi
---Ahhh..evladım ahhh..bunları sen anlayamasın,öksüzlüğün ne demek olduğunu bilmesin
---Az mı çektim ben o amcamın elinden,az mı yitilip kakıldım az mı? horlandım
---Kaldı ki öz amcamdı şimdi bu çocukları hangi babalığın eline verip güvenebilecem
Derken haksız mıydı acaba
---Evet bir taraftan açlık ve sefalet diğer taraftan ezikliğin korkusu bu kadını çaresiz
Bırakmıştı ama devamını merak etmiştim ve sordukça yanıt alıyordum.
Ama her seferinde bu büyük insana saygım kat be kat artıyordu
---Eeee ana sonra ne oldu dediğimde yine döktürüyordu
---Bu halimizi gören her insan hep evlen kurtul kurtar diyorlardı bana
---Ama ben ısrar ediyordum dul biriyle yada kuma gitmem diyordum
---Ölüm pahasına da olsa böyle bir evliliği yapamam,başıma gelecekleri biliyorum diyordu
Zeliha ana ona bu genç yaşında yeniden sevmek sanki haramda artık
Ve bir gün dilediği olmuştu karşısına ondan iki yaş küçük üstelik bekar biri çıkacağına
Kendisi bile inanamıyordu
Askerliğini henüz yeni bitirmiş ona talip olduğunda
---Yok bu genç benimle gönül eğlendirecek buna vaktim yok diyordu
---Ben hayatımı çocuklarıma adamışım gönül insanı değilim derken çok ciddiydi belki
Ama gencin ısrarı devam ediyordu
Bunu anlayan genç kadın hala kararsızken
Genç işe koyulur..ve bir kaç bilmiş adamdan fikir alarak,işi resmiyete döker.
Genç kadına bile haber vermeden gurbetteki abisine gider.
Kararında ALLAHIN emriyle kardeşini ondan istemeye
Ancak böyle inandırabilirim diye düşünür..belkide haklıdır da
Bende bunları ilerde kocası olacak adamdan duydum (muhittin)
Ben sordum o yanıtladı doğrularcasına
---Ne yaptın sen diye sordum nasıl buldun abisini
---Sora,sora bağdat bulunur ata sözüyle cevapladı
---Daha önce tanışyormuydunuz hiç karşılaştınız mı
---Hayır ben aşağı köydendim ve hiç karşılaşmamıştık
---Sonra ne oldu dedim
---selam aleyküm
---Ve aleyküm veselam diye karşılık verdi
---Ben hataydan geliyorum daha henüz sözümü tamamlamadan
---Hoş geldin iş mi arıyorsun yarın ola hayr ola bir bakarız dedi
---Yok efendim yanlış anladınız dedim ben bu niyetle gelmedim.
---Yoksa kardeşime birşey mi oldu derken telaşlı ve korku yaşadı
---Hayır şöyle bir sakinleşin önce..anlatyım dedim
---Hadi söyle be..adam çatlatma beni
---ALLAHIN emriyle kardeşinize talibim onu sizden istemeye geldim
Dediğimde önceleri kararsızdı
---Kardeşim dul ve üç çocuklu sense bekarsın nasıl olacak bu
---Efendim her şeyin bilincindeyim,her şeyi kabul ederek buradayım
---İyi o zaman hayırlı uğurlu olsun dedi bana ve evlendik
Zeliha ana bir bakımdan dileği olmuştu ona sahiplenecek biri çıktı en azından bu zor şartlarda çocuklarına kol kanat olabilecek zamanı vardı.
Ama hala hatay halkının kaderini paylaşmak onun alın yazısıydı (yokluk ve sefalet)
Sözünün eri olmak isteyen adam.
---Bu iş burada olmayacak hadi şehre göç edelim iş alanımız geniş olur fikrini açıklar
Ve buna karar verirler.
Gelinir yerleşilir hayat devam eder bu evlilikten üç kız ikide erkek sağ salim hayatlarına
devam ederler..tabi olayın yada hikayenin cezbeden yanı burası değil.
bu hikayeyi yaşayan insanların milyonlarcası var.
Ama bu hayatlarıyla yoğrulan değerli iki insanın çektiklerinden sonra insanlığa verdikleri
Ders alkışlanmalı gerek mehmetali gerekse zeliha ana bulundukları her ortamda onlara
saygı duyulacak bir insan hale gelmelerinde.
Çektikleri cefa mı?yoksa içlerinde var olan insanlık mı?
Okul yüzü görmemiş,anne yada baba eğitimi almamış,birilerin desteğini görmemiş,sadece
çektikleriyle topluma var olmuşlar.
ama katkıları bir çok insanda olmayan bu iki insanın birinin oğlu birininde yeğeni olmakla
Ne kadar onurlu ve gururlu olduğumu ifadelerim yeterli olmayacak kanısındayım
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere diyorum
Her tür olabilecek yazı hatamda affınıza sığınarak özürüm kabul olsun
SALAHATTİN TOPUZ
17-05-2013
YORUMLAR
kaleminiz daim olsun.
Anadolu insanının gerçek yaşam hikayelerinden birini okumaktan çok memnun oldum.
İki kardeşin sevilen ve saygı gören insan olmalarının temelinde, ana ve babadan aldıkları tertemiz yapılardır. İnsan özünde güzelse çevre insanı kolaylıkla değiştiremiyor.
Sabır gösretip Allaha sığınan insanların sonları her zaman hayırlı olur.
yazmaya devam dost.yazdıkça yazılarını daha güzelleşecek ve daha bir anlamlı olacak.
saygılarımla.