- 1469 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVMEK VE ACI ÇEKMEK
SEVMEK VE ACI ÇEKMEK
Acı çekmek bir kişinin bir konuya çok üzülmesi ve çok kederlenmesi anlamında kullanılmakla beraber çok değişik çeşitleri mevcuttur.
Her insan hayatının belli dönemlerinde büyük acılar yaşamıştır. Kısacası acı çekmeyen insan yoktur dünyada… insana en ağır gelen acı ise ayrılık acısıdır. Bir türlü nedenini bulamazsınız, nerde nasıl bir hata yaptığınızı anlayamazsınız. Ama mutlaka bir hata vardır ki, sonuç ayrılık olmuştur. Bu hata sizin de olabilir sizi terk edip gidenin de, giden sizi suçlar siz onu, gerçek suçluyu bulmak çok kolay bir iş değildir aslında. Senin doğrun karşındaki insana yanlış gelebilir, onun doğrusuda sana, ortak bir noktada anlaşılabilir ama, çok zordur o ortak noktayı bulmak. Hadi ortak noktayı bulduk diyelim, hatalı olan hangi insan kolay kolay hatasını kabullenir? Kabullenmesini beklemek biraz fazla iyimserlik olur. Belki hatasını anlayan kabullenen insanlarda vardır ama, öyle insanlarda bizi bulmaz.
Benim yaşadığım acı tarifi mümkün olmayan bir acı, hala yaşadığım olaylara bir mana verememekle birlikte, ben bitecek dedikçe günden güne beni kahreden, beni bitiren bir acı. Çevremde akıllı insan olarak bildiğim büyüklerimin, akranlarımın hiç birinin anlam veremediği “gökten zembille” inen bir ayrılığın bana verdiği ızdırap, beni her gün defalarca öldüren bir acı. Kime sorsam “biz seni de tanıyoruz o nu da” boş vereceksin önüne bakacaksın. Çok güzel de kardeşim, neyi boş verecem.,niye önüme bakacam , ben o kişiyle yaşamış olduğum çok mutlu günleri, saatleri nasıl bir anda silecem soran yok. Hoş daha kötü tarafı var, arkadaş lotodan çıkar gibi hiç sebep yokken neden terk edildim, bir kavgam yok , bir kötü sözüm yok, onunda hatırlayabildiğim bana karşı aynı ne oldu da böyle oldu?? Hadi buradan yak… çık işin içinden çıkabiliyorsan. Durup dururken hem bu dünyamızı hem ahretimizi kaybettik. Nereye baksam ne yapsam aklımdan çıkaramıyorum, o beni acaba aklından nasıl çıkardı ? alkolle arkadaşlık yaptım olmadı, bir iki saat unutup tekrar kaldığı yerden devam. Çok aciz duruma düştüm, aslında her şeyi yapmak geldi aklıma ama, ölmek öldürmek gibi, fıtriyatımda canilik yok. Arabamla yolarda azraili aradım izine çıkmış galiba. Ne yaptımsa bir çözüm bulamadım.
Bakıyorum şöyle halime, gerçekten, bu birliktelik beni aşırı yıpratmış. Kafamda saç kalmamış, kalanlar da bembeyaz olmuş, kırk yaşında tam manasıyla çökmüşüm. Ama olsun beni onu seviyordum, o da beni tabii , nasıl sevgi bu, seven sevdiğini bırakır mı, ölür yine bırakmaz. Kendi sevgimden hiç şüphem olmadı, demek ki, benim onu sevdiğim gibi, o beni sevmemiş, işte içimi yakan, canımı acıtan detayda bu, benim halimi benim kadar severken, benim yaşadıklarımı yaşayan bilir. Dönse af eder miyim, asla! Hiçbir zaman! Ona olan sevgim bitmez, belki benle mezara gidecek ama nefretimde öyle. Allah’tan dileğim inşallah bir gün karşıma çıkmaz. Ben onun karşısına çıkmayacağım, saçının bir teline,tırnağının ucuna zarar gelmesini istemem. Ben onunla doğdum, onunla yaşadım, ve o öldürdü. Ama olsun canımı acıtsa da çok sevdimdi onu, o bu sevgiye ister değsin, ister değmesin. Kimseden gocuncak bir şeyim yok, sevmek acı çekmekmiş, çekerek öğrendim. Hep aldanmış hep kandırılmışım. Ne güzel söylemiş şair :
Ben böyle değildim yaşarken oldum,
Bu kötü kaderi sonradan buldum,
Aldana aldana ömrümden oldum,
Allah’ın yarattığı bir kulum işte…
Acılardan ders alıp gelecekte aynı hataya düşmemek lazım. Allah kimseye en sevdiği insandan gelen acı yaşatmasın…(amin)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.