LEYLA'LARIN EVİ
Her fırsatta kaçtığım bir yer burası. Leylaların evi.Buradan hiç ayrılmak istemiyorum.Ben gidince olacakları merak ediyorum.Blr şeyler kaçırmak istemiyorum.Bensiz yaşanan mutluluklarda aklım.
Onları izlemek hoşuma gidiyor.Bu evdeki mutluluğu kıskanıyorum.Öyle sakinler ki sanki her köşede bir kedi uyuyor.Biri de ben olsam şu köşede yatsam ,hiç gitmesem ne olurdu sanki.
Pısır pısır konuşuyorlar,sessizce.Hiç aceleleri yok.Bakışları yumuşak hepsinin de.Uzun uzun bakıyorlar insana.Cevap vermede aceleleri yok.
Özenle hazırlanan kahvaltıda sadece zeytin reçel ve yağ var.Fakat her şey çok değerli,saygı görteriyorlar her şeye.Tek tek ve eşit bir şekilde bölünüyor ekmekler.Kahvaltı yer sofrasında yapılıyor.Sofra bezini dizlerine almak o kadar önemli ki onlarda.Ekmek nimettir bu evde yere düşmemeli bir kuşa bile temiz verilmeli.Kimin kaçdilim ekmek yediği konu oluyor sürekli.Çocuklara elde özenle tutulup gösterilen bir dilim ekmek uzatılıyor lütfen bir dilim daha ye diye yalvarıyorlar.Ufantıların ne kadar önem arzettiğini görseniz şaşarsınız.Tek tek toplanıyor parmakla.Büyükler çok önemsiyor bu konuyu.Uzun uzun nasihatler giriyor araya.
İnşallah beni de çağırırlar diye düşünürken hep bir ağızdan yalvarnaya başlıyorlar gel diye.Bu sofraya oturmak ne güzel ,ne güzel insanlar bunlar.Hiç böyle lezzetli bir kahvaltı görmedim.Aynı zeytin reçel ve yağ bizde de var.Neden böyle tatlı bunların ki.İçine bir şey mi katıyorlar acaba?
Kahvaltıdan kalkınca eller yıkanıyor ama anne tekrar kontrol ediyor.Yok olmamış mis gibi sabun kokmalı diyor ve yeniden yolluyor lavaboya.
Kaldırılan sofra bezi evdekiler tarafından uyarılarla özenle kaldırılıyor.İnsanların basacağı yerlere asla silkelenmiyor ve kuşlar düşünülüyor bu işlem yapılırken.Abla sofra bezini silkelerken biz yedik sıra sizde canlarım diyor sevgiyle övüyor kuşları.Her şey ne önemli bu evde!
Özenle katlanıyor sofra bezi .Öyle buruşturup çabucacık atılmıyor.Sanki bir daha hiç açılmayacakmış gibi bu bez evin ablası eliyle ütü yapıyor.
Kızlar okula gitmeden her gün alışılagelmiş şeyler yeniden yapılıyorDişlerini fırçaladın mı ,hımm bakayım gel şimdi saçlarını tarayalım diyor anne.Tarama işi bir türlü bitmiyor bu ailenin cidden hayata hiç acelesi yok.Tam bitti derken ağır ağır taranan saç bozuluyor ve olmamış tam ortadan ayıramamışım diyor anne ve abla çağırılıyor yapması için.Ağır ağır tarıyor abla saçlarını severek kardeşinin.Gülümsüyoruz hep beraber.
Abla kızları öpüp dualar edip yolluyor okula.Anne oturduğu yerden gülerek bakıyor onlara.Evdeki sessiz konuşmalar beynimi uyuşturuyor.Şimdi okula gideceğiz aslında ama ben izlediğim manzaralardan uyumak üzereydim.O kadar huzurlu insankar ki.Hayal dünyasında gibiyim.Puslu bir masalın tam ortasında.Konuşmalardan eve garip bir huzur yayılıyor.
Her sabah hadi okula bahanesiyle onların evine gidip bu havayı teneffüs ediyorum.Bir kere bile sabah sabah geldim diye kızan olmadı.Her seferinde özlemle ve içtenlikle karşılıyorlar.Hatta bazen utanıp uğramayınca darılıyorlar.Dün sabah niye gelmedin diye hesaba çekiyor beni ablaları ve anneleri.
Kendi evimizi hatılayıp onlara imrenerek bakıyorum.Neden benim annem çalışıyor ki?Bende böyle bir ev istiyorum.Keşke bu evin çocuğu olsaydım ne şanslılar.
Ben çalışan anne istemiyorum.Mecbur oldukları için mi çalışıyorlar ?Yoksa kariyerlerinden mi vaz geçemiyorlar?O zaman çocuk yapıp onları üzmesinler.Ben tercih edebilseydim annemi ve evimi değil onların evini isterdim.
Her fırsatta geldiğim bu ev bana huzur veriyor.Onları izleyip gidiyorum.Masal gibiler,uyuşmuş bir halde çıkıp gidiyorum bu evden .Güzel bir film izlemiş gibiyim.Çıkarken anneme kızıyorum.Bende istiyorum bundan diyorum,bu huzurdan.
Babam çay demleyip üzerine tazedir dökmeyin yazmış ve gitmiş.Babamın gidişini bile göremiyorum.Annem babmı yolcu ediyor mu?Hiç sanmam ama görmedim bilemem.Annem hazırladığı kahvaltıyı boğazımıza diziyor.Neden mi ,çünkü o hiç oturarak yemiyor hep acelesi var çıkmak zorunda ve ayakta yiyor.Bu beni çok rahatsız ediyor.Annemin yanında huzurlu bir kahvaltı olamaz.Kahvaltıyı kaldırmadan çıkıyor.Genelde ablamla kaldırıyoruz.Ekmek çay değerli değildir bizde.Hani babm bir çay demlese bazen içilmeden dökülür hiç sorun değil.
Gürül gürül kazanıp gürül gürül döküyorlar.Okula gitmeliyim ama annem koşarak çıkınca kahvaltıyı toplamak hep bize kalıyor.Ben ne anlarım kahvaltı toplamaktan.Kakvaltılıklar nasıl toplanır inasıl saklanır,artıklar ne yapılır.?Sonra hepsi kuruyor işte! Hem ben çocuğum kahvaltıyı neden ben topluyorum ki!
Babam bir tencere dolusu yumurta haşlamış.Neden ki biz kaç kişiyiz?Yenmeyenler ne olacak.Soguk yumurta hiçbir işe yaramaz.Umurlarında bile değil.Yenmeyenler atılır ne var ki’
Ben sayıyla koyulan yumurtayı seviyorum o daha lezzetli oluyor.Zaten hiçbir şeyi taze yiyemiyoruz.Herkes evden koşturark çıkıyor.Bir telaştır gidiyor.Yakında kalptan gideceğim.
Bu evden nefret ediyorum.Sürekli çorabım islanıyor.Çünkü annem bulaşık yıkarken çılgın gibi yıkıyor.Yerler hep su oluyor.Çok acelesi lduğu içinde geneld silemiyor.Bu duyguyu sevmiyorum.Çorabımın ıslanmaması benim için çok önemli, ıslandığı an deli oluyorum.İçimden camı açıp çalışan annelere küfür etmek geliyor.
Herkesin evi çok güzel .Muntazam her şey yerli yerinde.Bizim ev sadece hafta sonları toplu.Birisi gelince mahçup oluyoruz.
Okuldan geldiğimde sabah ki kahvaltı bazen ortada oluyor.Her şey kurumuş ve kokmuş bir halde ev ise darmadağanık.Bazen biz de yetiştiremiyoruz ,okula geç kalınca bırakıp çıkıyoruz.
Eve gelir gelmez ilk yaptığım önlüğümü çıkarır çıkarmaz evi toplamak ve yemek yemek tabi bulursam.Evi toplamak o kadar uzun sürüyor ki derse vakit kalmıyor neredeyse.Eve gelirken tek düşündüğüm yanımdaki kızın gidince nasıl karşılanacağı.İstemesemde hep aklıma geliyor.Onun tek derdi dersi.Ellerini yıkayıp üzerini değiştirdimi işi bitiyor.Benim gidince karşılayanım olmadığı gibi her şeyi kendim yapmak zorundayım.
Dolabı açıp annemin hazırladığı köfteliği görüyorum ama ben çok yorgunum ve kızartmak tehlikeli.O nedenle soguk yiyecekler yöneliyorum.
Okula gittiğimde arkadaşlarım önlüğüme diktiim düğmeye gülmeye başladılar.Beyaz iplikle dikilmezmiş siyah kıyafetler.Ben nereden bileyim.İğneye iplik geçirebildiğime sevinirken söylenenlere de bakın hele!
Bütün bunları annemin yapması gerekmez mi? Nerde!...
Annem bizi okuldaki her faaliyete sokuyor.Bence vicdan azabını hafifletmek için.Kıyafet isteseler ilk o diktiriyor.Fakat çoğu zaman izlemeye gelemiyor.Bana ben oradaydım görmedin mi diyor.Biliyorum ki yine gelemedi.Ben beni başkalrının seyretmesini istemiyorum.Çocuklar için parayı basınca bitmiyor iş eğer ilgilenemiyorsanız lütfen çocuk düşünmeyin demek geliyor içimden.
Annem okula gelemiyor pek.Ayşe’nin annesi ise neredeyse okula yatak atacak.Onun beslenme çantası eşyaları her şeyi çok güzel.Her gün değişik yemekler getiriyor.Aslında bana da vermek istiyor ama ben özendiğimi anlamasını istemiyorum.Önlüğü hep ütülü saçlarını sürekli farklı yapıyor.Benim saçlarım ondan daha güzel ama hep aynı at kuyruğu.
Bazen derslerini bile annesiyle yapıyormuş.Hava atmasından bıktım .Benim annem herkes dersini yapsın diyor o kadar.Ben Ayşe den daha akıllıyım ama o hep benden önde.Çünkü annesi hep yanında.
Evde ziyan olan erzaklara bakınca annem evde olsaydı bunlar ziyan olmazdı diyorum.Annem çalışacağına eve gelen malzemeleri güzel değerlendirseydi yeterliydi.Ben büyüyünce asla çalışmayacağım.Çocuklarımın sürekli mahçup olarak yaşamalarını ve bazı normal olan şeylere özenmelerini istemem.
Babam eve gelince annemle tartışıyorlar.Sen yap ben yorgunum ,yok sen yap erken geldin diye.Annem evde olsaydı babamı güler yüzle karşılayıp hizmet ederdi.Babam yemeğini yedikten sonra koltuğa geçer annem de ona çay yapardı.
Sözde Leylaların evi eski ve tahta
Sözde Leylalar çok fakir
Sözde Leylanın annesi cahil
Sözde benim annem saygın biri
Sözde biz zenginiz
Sözde evimiz daha güzel bir apartman
Neye yarar onlar bizden daha mutlu!..
Hepsi sadece sözde hayatta ise mutlu olanlar hep onlar.
Ben büyüyünce Leyla’ nın abisiyle evleneceğim ve o evin bir ferdi olacağım.
Neyse ben biraz Leylalara uğrayacağım ,huzuru seyretmeye ihtiyacım var.
YORUMLAR
Çalışan kadın olmak, çalışan anne olmak, çalışan eş olmak, çalışan anneye sahip olmak, çalışan eşi olmak...
Her yönüyle sayfalarca yazılabilecek, yorumlanabilecek konular. Tabii ki, en iyisi her yavrunun sıcacık anne kucağı ve ilgisi ile büyümesi. Bir anne de, eminim, yavrularını elleriyle büyütmenin huzur ve mutluluğunu hiçbir şeyde bulamaz.
Selâm ile.