- 468 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİDDET
Şiddet..Telaffuzu bile zor.Toplumun her biriminde gerek fiziksel,gerekse psikolojik olarak kişinin herhangi bir münakaşa esnasında sırf kendini haklı çıkarabilmek adına hayvani duygularının galeyana geldiği an..Acizliğin kardeşi.Eğer şiddet taraftarı kişi bu konuda uzmansa alttan girer üsten çıkar , iyice mağduru sindirir ki;ne kadar haklıda olsa onu savunmasız hale getirir.Şiddetin bir türü,diğerinden daha ağırdır diye sınır getirmekte doğru olamaz.Gerek kaba kuvvet,gerekse sözel olarak uygulanan şiddet gerçekten insan üzerinde onarılması uzun yıllara tekabül eden ciddi hasarla neden olmaktadır,bunu ancak yaşayanlar anlatabilir.Daha önceki deneme yazımda da belirttiğim gibi,Şiddet öğrenilir ve bu yolla kişiden kişiye aktarılır.Sıradan bir durummuş gibi algılanan bir çevrede kadın ne kadar zarar görse de bunu dile getirmeyebilir.Etrafında hatta ailesinde bile mağduriyetini paylaşabilecek kimseyi bulamaz.Zamanla bunu kişiselleştirerek ve hatta en kötüsü de bunu hak edenin şiddet görmesinde bir sakıncası olmadığı kanısına varabilir.Zira bilir ki, yalnızdır bu konuda.Her ne kadarda"eğitimsiz" kadınlar akla gelse de şiddet gören kadınların çoğunluğunu da maalesef eğitimli,ekonomik özgürlüğünü kazanmış kendi ayaklarının üzerinde duran kadınlarda daha sık olduğu kanıtlanmıştır.Eğitim ve ekonomik seviye arttıkça fiziksel şiddetin yaygınlığı azalıyor gibi görünse de, görmezden gelme, değersizleştirme, kısıtlama, şiddet sınıfına giren davranışlar veya cinsel şiddet oranlarında bir farklılık görülmemektedir.Gerçek şu ki;bu ikinci tanımlamadaki kadınlar,kesinlikle bunu ifşa edemiyorlar.Yıllarca "kan kusup,kızılcık şurubu içtim"misali bu ürkütücü olayla iç içe yaşamayı tercih ediyorlar toplumun eğitimsizliğinin temeli geçmişe bağlı örf ve ananelerinin yanında "söylesem acaba nasıl karşılanır ve ya ne düşünülür" diye.Anlatamıyorlar hayat hikayelerini..Zira,şiddeti yaşayan kadın, hala şiddeti uygulayan erkekten çok daha fazla yargılanıyor.Şiddet aslında evlilik öncesi çiftler arasına kendini gösteriyor.Bu konuda en şansız kesimde görücü usulü evlilikler..Bu evliliklerde,şiddet de dair ipuçlarını göremiyor kadınlar.Gördüklerinde de zamanla erkeğin değişebileceği umuduyla, uzun yıllara yayılan bir sabırla ,boyun eğiyor yaşadıklarına.Oysa ki ,kırmızı alarm veren bu türlü davranışlarda kangren olacak parmağı baştan kesip atmak en doğrusu olsa gerek diye düşünüyorum ama..İşte ama’sı var ..Bu kısacık tek kelimenin açılımını değerli dostlarıma bırakıyorum.Dillerine pelesenk ettikleri ama hiçbir şey ifade etmeyen "Yasalarda eşitliği sağladık" gibi cümleleri gevelemekten öte bir şey yapmayan yukarıdan "bakan" sorumlulara karşı.
Tüm hemcinslerime,yaşam hakkı gibi temel hakları güvenceye alınmış bir toplumun fertlerinin olması dileğim.Saygılarımla.EDA(Aşiyan052)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.