İnsanlığın Uyanış Manifestosu

• 11 Mayıs 2013 Cumartesi 22:22:29

İnsanlığın Uyanış Manifestosu

Bu dünya komünizmin zulmünden 75 yıl çekti padişahlık ve benzeri antidemokratik rejimlerden ise asırlarca çekti ama rejimler değişsede insanoğlu ’dincilikten’ asla kurtulamıyor. Batı bu zulme engizisyon denen zulümle şimdilerde dış politikalarıyla hala devam etmektedir, doğu toplumlarıysa ’dincilerden’ dini; paraya, makama, politikaya alet edenlerden çekiyor. Özeillikle Türk Toplumu bu ’dinci’ ayak takımının pisliğini yıllardır çekiyor. Bir insanın anlını secde görmesi onun devlet adamlığına ve hatta eşinin başının kapalı olması cumhurbaşkalnlığına delalet sayılıyor. Bunların işleri güçleri kendi menfaatleridir. Gariban Babası denilen politikacılar hiçbir zaman o garipleri istihdam edecek insan onuruna yakışacak bir hayat sürmelerini sağlayacak bir imkan sunmaz, yaptığı sadece havayı kirleten, çevreye zarar veren kömür dağıtmaktır.

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

1 — Dini yalanlayanı gördün mü?

2 — İşte O’dur yetimi şiddetle iten,

3 — Yoksulu doyurmaya teşvik etmeyen,

4 — Vay o namaz kılanların haline,

5 — Ki onlar, kıldıkları namazdan gafildirler.

6 — Ki onlar, gösteriş yaparlar,

7 — Ve zekâtı da men’ederler.

Gariban Babaları hiçbir zaman zenginin ekmeğine dokunamaz, domuzlar gibi yaşayan, lüks içerisinde ne yapacaklarını şaşıran elit tayfaya asla dokunmaz. Onlardan fazla vergi alınamaz yada işlerini sekteye sokacak bir devlet pogramı yapılamaz. Varsa yoksa mazlum halktan vergi almaktı;, halkın hayalleri olan gariban çocuklarını A.V.M’lerde modern köle yapmaktır, işçi denen sınıfsız zavallıları kendi çarkları arasında ezmek ve basit hayat süren herkesi politikalarına, kana susamış iştahlarına, gözünü para hırsı bürümüş alçak nefislerine alet etmektir. Amerikanın züppe zenginleri evcil hayvanlarına yılda 17 milyar dolar para harcamayı kendilerine hak sayarken, mazlum, zavallı, garip ve sömürülen Afrika ülkerlerinin yıllık 13 milyar dolar olan insanı şartlarda yaşama şanslarını ellerinden aldıklarını asla göremezler.

BAKARA 7.Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır.Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır.Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür.

İnsanlar artık uyanmalı, tek bir yürek gibi dünya gelirlerinden hak ettiği kadar kullanmayı elde edene kadar savaşmalıdır. Neden memurlar aylık 2.000 Tl etmeyen maaş almak zorunda kalsınlarki, neden asgari ücretli dalga geçilir gibi 743 Tl alsınki, neden taksiciler sabahlara kadar binbir zorlukla para kazansınki, neden herkesin para kazanmak için göbeği çatlayana kadar çalışması gereksinki? Bu şükürsüzlük olamaz, bir tarafta evcil hayvanına günlük 1000 dolar harcayan insanlar var, amerikalı şarkıcıların çocuklarının doğum gününe 250.000 dolara aldıkları sindi bebekler var.

Araf süresi 31.Ayet: Ey Âdemoğulları! Her namaz yerinde (ve vaktinde) ziynetinizi alın (namazlarınızda temiz elbiselerinizi giyinin), yiyin, için, fakat isrâf etmeyin! Çünki O, isrâf edenleri sevmez.

İnsanlar artık ayağı kalkmalıdır, kendilerine yapılan bu zulme bir son vermelidir. Bunu batı emperyalizmle yapıyor doğudaysa ’dincilerle’ perçinliyor. Bu küresel godomanlaşmaya bir dur demenin zamanı gelmiştir, bu ensesi kalın domuzlara bir ders vermenin vakti geldide geçiyorda. Artık ne kadar duracağız? Neden günlük ortalama 12 saat çalışıyoruz diye ne zaman kendimizi sorgulayacağız? Ne zaman düşünmeye başlayacağız?

EN’ÂM SÛRESİ
(80) Kavmi onunla tartışmaya girişti. Dedi ki: "Beni doğru yola iletmişken Allah hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Hem sizin ona ortak koştuklarınızdan ben korkmam; ancak Rabbim’in bir şey dilemiş olması başka. Rabbim’in ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?"

Bu küresel godomanlara; silah şirketlerine, holdinglere, küresel şirketlere, petrol sermayelerine, parasının haddini hesabını bilmeyen ve kendini insan sanan bu elit tayfayı Küresel Halk Darbesiyle alaşağı etmeliyiz. Bu ne kavmiyet meselesidir ne de din meselesidir, bu tüm sömürülen halkların var olmak yada köle olmak meselesidir.

İnsanların tüm bu zülme ve kölelik sistemlerine karşı sabretmesinin, dayanmasının altında ise ’Din’ denen ilahi ve çok özel kavram var. Amerikan parasında şöyle yazar: "In God we trust!" yani Allah’a güvenip dayanırız biz!’ Oysa sömürü ve istila politikalarının ne din ile nede yaratanla bir alakası var. Yani Irakta 1.500.000 kişi neden yok yere öldürülsünki!

Batı iğrenç politikalarını haçlı iblislerle doğu ise ’Dinci’ yobazlarla gerçekleştiriyor.

Sözün sonuna İslam’a ya da başka bir semavi dine asla kötü tek bir lafımız yoktur olamazda. Dini çıkar politikalarına alet edenleredir sözümüz.