- 1610 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANNELER GÜNÜ MÜ DEDİNİZ…
Yarın 12 Mayıs. “Anneler Günü” diyorlar. Madem öyle biz de tüm annelerin “Anneler Günü”nü kutlayalım. Fakat şunu da unutmayalım ki, canımız feda olan fedakar annelerimizi, 364 gün ihmal edip senede bir gün hatırlamak onlara karşı en büyük saygısızlıktır. Antik Yunan’dan gelen bir geleneği bizim kabullenmemiz kültürümüze de bir saygısızlıktır diye düşünüyorum. Hem bugün bütün dünyada “anneler Günü” falan da değildir. Hatta Yunanistan da bile başka bir tarihte bugün kutlanmaktadır.
Rahatsızlığım annelere bir gün tahsis edilmesinden değildir elbette. Her günü onlara tahsis etsek yine azdır. Niye Mayıs’ın ikinci Pazar’ı kutluyoruz. Bizimle ilgisi ne ola ki? Dünyanın sermayedarları var. Onların bir takım ticari hesapları var ve bu tür günleri allayıp pullayıp insanımıza takdim ediyorlar ki, bizi doya doya sömürsünler. Biz de onların figüranı olmayı maalesef içimize sindirebiliyoruz. Haa böyle bir günün kutlanması vahye ve sünnete mugayir mi? Hayır. İşte bu yüzden biz de varsın senede bir gün de olsa kutlansın. Neslimiz bir vesileyle annesini hatırlayıp, ona değer versin. Zararı yok diyoruz. Fakat özellikle bu Yahudi kesimi dünyadaki ticareti tekellerinde bulundurdukları için, neredeyse senenin her gününü bir özel gün gibi lanse etmektedir. “Anneler Günü”, “Babalar Günü” “Kelaynaklar Günü” vs. Yahu kardeşim birileri çıkıp bize özel gün ve haftalar enflasyonunu dikte ediyor. Biz de hiç sorgulamadan onunla sarmaş dolaş olabiliyoruz.
Halbuki biz bugün dün olduğu gibi, fatihler doğuracak haya, iffet, namus, fazilet ve ahlak abidesi anneler yetiştirme noktasına odaklanmamız gerekiyor. Aile kurumunu sağlam tutmamız icap ediyor.
“CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR” diyerek, annenin ayağına Cenneti seren İslam gibi bir sistemden daha iyi anneye değer verecek bir kurum ve kuruluş olabilir mi? İlla da bir anneler günü kutlanacak ise, bu sistemin bir ögesini esas almak gerekmez mi? Şahsen bugüne kadar “Babalar Günü” ne hiç mi hiç itibar etmedim. Çocuklarıma da bunun bir oyun olduğunu hissettirdim. Buna rağmen babalar gününde oğullarım bu özel günü kutladılar. Ben de teşekkür ettim. Hatta biri uzaklardan aynen şu mesajı çekmişti: ““ 1 milyon kere dünyaya gelsem ve her gelişimde önüme 1 milyon tane seçenek sunsalar ve o 1 milyonun içinde seni görsem, emin ol hepsinde seni isterdim bir tanecik babacığım. Allah senden her şey için sonsuz kere razı olsun. Seni benim kaderime yazan Allah’a sonsuz şükürler olsun…” Doğrusunu söylemek gerekirse mutlu olmadım da değil. Ama bizim kültürümüzde bu duygu bir gün değil, 365 gün taze olduğu için, her gün anneler ve babalar için özel olmalıdır diyoruz.
Yarın “Anneler Günü” dolayısıyla Arifiye Müftülüğü Şehit ve Gazi ailelerine günün anısına bir yemek organize etmiş. Bizi de konu ile ilgili bir sohbete davet ettiler. İnşallah bu fikrimi orada da dile getirip daha ziyade Şehitlik ve Gazilik kavramına ağırlık vermeyi düşünüyorum.
Anne Baba ile ilgili bazı ayet ve hadisleri aşağıda idraklerimize takdim ederek saygılar sunuyorum.
Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik " (Ankebut Suresi)
"De ki: "Gelin size Rabbiniz’in neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, …" (Enam Suresi)
"Rabbin, O’ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge." (İsra Suresi)
“Gerçi biz insana anasına be babasına itaati de tavsiye ettik.Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı.Onun sütten ayrılması iki yıl içindedir.Biz,anana ve babana şükret diye de tavsiye ettik.Dönüş,ancak banadır.” (Lokman Suresi)
Kur’an-ı Kerim’in anne babaya verdiği önemi, Rasülüllah’ın hadislerinde de net bir şekilde görmek mümkündür.
Peygamberimiz (a.s), üç defa: “Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi? Allah’a şirk koşmak, ana-babaya itaatsizlik etmek ve yalancı şahitliği yapmaktır (ya da yalan sözdür)” buyurmuştur
Bir gün Hz. Peygambere bir adam geldi ve,
-“Sana hicret ve cihad şartı ile biat etmek istiyorum. Ecri Allah’tan dilerim” dedi. Hz. Peygamber (a.s),
- “Annenle babandan sağ olan var mı?” diye sordu. Adam,
- “Evet! Hatta ikisi de!” diye cevap verdi. Hz. Peygamber (a.s.),
“Allah’tan ecir diler misin?” dedi. Adam,
- “Evet” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber,
- “O hâlde hemen annenle babanın yanına dön ve onlarla güzel sohbette bulun” buyurdu
Peygamberimiz mimberde: “Burnu yere sürünsün! Sonra burnu yere sürünsün! Sonra burnu yere sürünsün” demiştir. Sahabe,
“Kimin (burnu yerde sürünsün) ey Allah’ın Elçisi!)” diye sorunca, üç şey saymıştır. Onlardan birisi de:
“İhtiyarlığı anında annesi ile babasından birine yahut her ikisine yetişip de, onlar sebebiyle cennete giremeyenin” buyurmuştur
İslamda zengin olan çocuk anne babasına zekat veremez. Zira zaten onlara bakmakla yükümlüdür. Sahabeden Abdullah İbn Mes’ud anlatıyor:
"Allah’ın Elçisine, "amellerin hangisinin daha faziletli olduğunu" sordum Hz. Peygamber,
“Vaktinde kılınan namazdır” buyurdu.
- “Ondan sonra hangisidir?” diye sordum.
- “Ana-babaya iyilik yapmaktır" buyurdu
Buhari’de geçen uzun bir hadis-i şerifte; üç genç bir mağaraya sığınmış iken, büyük bir kaya parçası düşerek mağara kapısını kapatır. Çaresizlik içerisinde, yaptıkları iyilikleri dile getirerek dua eden gençlerin duası kabul olunur ve mağaranın kapısı açılır. Bu gençlerden birisi de anne ve babasına karşı saygısını ve ikramını gösteren davranışlarından birini dile getirerek dua ve niyazda bulunmuştur.
Tüm annelere saygı ve dua ile…
Mustafa Turan
Web Site: mustafaturan11.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.