- 1457 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kirli Savaşın Esir Kadınları!..
Riyad’a 90 km mesafedeki küçük bir kasabadaydı iş yerimiz...
Adamın adı Sultan bin Abdelrahman’dı. Devletin resmi posta hizmetlerinde çalışıyordu...
Yaşı olsa olsa ancak 35’ti...
Kasabada devlet tarafından inşa edilen villasını, yıllık 50 bin riyal karşılığında bize kiralamıştı. Kendisi ise eski Arap evleri olan kümese benzer toprak evinde yaşıyordu...
Bizim devlet dairelerinde olan evrak işlerimizi halletmek için de part-time olmak suretiyle bizde de çalışıyor; ayda 2.500 riyal maaş alıyordu...
Perşembe günü öğleden sonra başlayan ve Cuma günü devam eden tatil süresinde de; Riyad yolu üzerinde kamyonetinin arkasında hıyar domates satıyordu...
Ayrıca devletin her Suudlu vatandaşa verdiği “petrol geliri”nden de hissesine düşen miktarı alıyordu...
***
Günlerden bir gün, benim odamda sohbet ediyorduk bu adamla...
Yukarıda sıraladığım gelirlerini birer birer saydım ve doğruluğunu teyid etti...
“Peki Sultan” dedim, “ne yapacaksın bu kadar parayı?”
Hiç tereddütsüz “Üçüncü eşi alacağım” dedi...
“Nereden alacaksın?”
“Suriye’den...”
***
Petrol zengini Suudluların eş ve iş durumunu sormak kolay değildi, burunlarından kıl aldırmazlardı... Bizim Sultan en alt tabakadan biri olduğu için bu soruları cevaplıyordu...
Hiçbir şey gizli kapaklı değildi. Gayet açık yapıyorlardı...
İkinci, üçüncü, dördüncü eşlerin menbaı ya Suriye, ya Yemen ya da Mısır idi... Petrolü olmayan fakir Arap ülkeleri...
Rayiç de aşağı yukarı belliydi: 80 bin ile yüz bin Suudi Riyalı (yaklaşık 22 bin ile 27 bin dolar).
Bu rakamlara malik 50-60-70 yaşındaki Suudili, parayı bastırıp 15-16 yaşındaki kızları satın alıyordu...
Kural buydu...
Sultan’a “Sizin ülkenizde kanun nizam yok mu yahu?” diye tepki gösterdim...
“Eş kanun, eş nizam? Fi kelâm-ı Allah. Erba mümkün!” dedi... (Kanun nizam nedir? Allah’ın kelâmı var, dört tane almak mümkün!)
***
Yukarıda yazdıklarım, İnternet sitelerinde “Suriyeli mülteci kadınlar evlilik için satılıyor” başlıklı haberi okuyunca aklıma geldi... Üstünden yirmi yedi yıl geçmiş...
Kirli bir savaş, işin rengini de şeklini de değiştirmiş şimdilerde...
Hem bulmak, hem de ucuza bulmak kolaylaşmış artık...
Leşe saldıran akbabalar misali, ilgili ülkelerde cirit atan Suudili yaratıklar, 27 bin dolar yerine 3-4 bin dolara işi kotarıyorlarmış!
***
Özellikle Ürdün’deki mülteci kamplarında aç bi-ilaç yaşayanlar, bu akbabaların hedefindelermiş...
18 yaşındaki Suriyeli Kazal, 50 yaşındaki bir Suudili tarafından 3.100 dolara satın alınmış! Oysa o, Humus’taki 20 yaşında komşusuyla evlenme hayâlleri kuruyormuş! Bir hafta sonra boşanmak zorunda kalmış. “Kocam bana, hizmetçi muamelesi yaptı” diyor...
Ya direnemeyenler? Ya alıp ücra bir kasabaya götürülüp esir edilenler?
Haberden okuyoruz...
“Para için seks
BM Mülteci Kurumu UNHCR’in Ürdün temsilcisi Andrew Harper, ülkedeki yaklaşık 500.000 Suriyeli mülteciden bir kısmının çaresizlikten bu tür yollara başvurmasından kaygılı.
"İhtiyacı olanlara yeteri kadar yardım veremiyoruz. Mültecilerin büyük çoğunluğu da kadın ve çocuklar. Çoğu işe gitmeye alışık değil. Bu durumda, geçinmek için seks bir seçenek haline geliyor" diyor.
Amman’ın merkezindeki UNHCR ofisi önünde, yardım için kayıt yaptırmaya gelen yeni mülteciler uzun kuyruklar oluşturuyor.
Harper, mülteci kurumunun küçük yaşta kızlarını evlendirmeye çalışan bazı ailelere müdahale ettiğini söylüyor.
"Mülteci kadınlara göz koyulmasından daha iğrenç bir şey düşünemiyorum" diyor, "Buna tecavüz diyebilirsiniz, fuhuş diyebilirsiniz, ama en zayıf durumdakilerin istismarıdır."
***
Kamplarda para karşılığı eş ayarlayan çöpçatanlar da peydah olmuşlar!
Bunlardan biri:
"Erkekler genelde 50 ile 80 yaşları arasında. Beyaz tenli, mavi ya da yeşil gözlü kızlar istiyorlar. Kızların çok genç olmasını, 16 yaşından büyük olmamasını şart koşuyorlar" demiş...
***
Daha geçtiğimiz aylarda, Suudili bir mel’un müftü, mealen şöyle bir fetva vermişti...
“Suriye’deki genç kızlar ve dul kadınlar muhalif savaşçılara cinsel hizmette bulunsunlar. Onlar, savaşırken yorgun düştüler. Kadınlarla birlikte olmaları onları daha da yürekli savaşçılar yapacaktır!”
***
Kimi muhterislerin, kimi alçakların pis emellerine hizmet eden kirli bir savaş, evleri, yuvaları yıkıyor. Dul veya yetim kalan kadınları leş akbabalarına altın bir tepside yem olarak sunuyor!
Dünya gerçekten de gittikçe iğrençleşiyor!..
Cahit Kılıç
İstanbul, 11 Mayıs 2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.