- 803 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
BENİM ŞARKIM
Bu kadar mı güzel gülünür dedi adam. O zaman birde şarkı söyler misin bana ? Kadın yine dudaklarında bir tebessümle ayağa kalktı ve adama doğru yürümeye başladı. Üzerinde ki mavi elbise her adımında adeta deniz gibi dalgalanıyordu. Adam sigarasını içerken gözlerinde hayran bakışlarla onu izliyordu. Kadın yaklaştıkça kalbinin ne kadar hızlı attığını farketti...Seviyordu işte bu güzel kadını hem de deli gibi... kadın adama iyice yaklaştığında açık pencereden esen rüzgar, vazo’daki leylakların kokusunu odaya daha da taze armağan etmişti...Bu güzel kadın onundu, birden içine ılık ılık bir şeyler aktı. Kırmızı koltuğa sırtını dayadığın da, kadının nefesi yüzünde bir kelebek gibi dolaşıyordu. İçini çekti, gözlerini kapatıp öylece kaldı... Kulağına gelecek tatlı fısıltıları dinlemeye hazırdı artık. Kadının onu deliye çeviren menekşe kokusunu içine çekti...Yanaklarında dolaşan ellerini öpmeye koyuldu... Karanlık iyice kendini göstermişti. Sessizliği bozmak sadece duvardaki yaşlı saate kalmıştı. Yüzünde bir ıslaklık hissedip irkildiğinde, kadının ağladını gördü... Neden ağlıyordu ki ? İşte gelmişti ve artık onunla birlikteydi... Kadının güzel yüzünü avuçlarının içine almak istediğinde, sessizlik adeta parçalandı... ’’ Artık sana söyleyecek şarkım yok , hepsini bitirdim’’ dedi kadın... Oda sanki arsız bir kış istilasına uğramış gibi ansızın soğudu...-Seni beklemekten yoruldum, hayatı kaçırmaktan da...senden gidiyorum...hadi kendine yeni bir şarkıcı bul... Kendime şarkılar yazdım ve kendime söyleyeceğim bundan sonra.....
Esra TÜRKER - BENİM ŞARKIM