ilkokul 4'teyken "sevgi" konulu kompozisyon ödevi vermişlerdi. tey gidi günler tey. sonra "yüzyıllık yalnızlık"ı okudum fevrim döndü valla.

Evrenin mesajlarını algılamak güzeldi.Kınamayalım, öğretelim derim. Gaflet uykularından uyansın sevgiyle herkes. Evrene ne taraftan baktığınızda önemli. Sevgi ve sevgisizlik diyelim, hangi tarafta durup ne tür mesajlar vermek istediğinize siz karar verin. Saygılarımla

lcanacik2017 tarafından 12/25/2016 4:48:04 AM zamanında düzenlenmiştir.

İnsana insandan daha fazla zarar veren bir başka canlının olmamasına şaşırıyor ve bu yazıyı yazan kişiyi de kutluyorum...

ben bunları eleştirmek yerine, kendim insanları sevmeye çalışıyorrumi ve bu sevgi daha sonra her şeyi sevmeye yol açıyor...

teşekkürler şev

sevgili elif...elbette önemli olan aynı yürek diliyle konuşmaktr.lisan bir araçtır.anlamak ve anlaşabilmek için...
bunu farklı yerlere çekerek kendi dilimizi yozlaştırıp başkalaştırmak çabasında olanlardan OLMADAN ,bir başka dile de gereken saygıyı göstermeliyiz.kullandığımız dil ne olursa olsun hiç bir dil ile kıyaslanamayacak kadar güzeldir...

hoş görü ve sevgi içinde kardeşçe güzel yarınlara


sevgiler

laledevri tarafından 3/27/2008 4:26:48 PM zamanında düzenlenmiştir.

sahi haklı (mı) yız...
Bir kınama süreci ile polemik yaratarak, tatışma süreci yaratmanın neresinde sevgi ya da hoşgörü... Sussanız içinzde ki kıyamet mi patlayacaktı...
Ben merkezci olup nesnellikten uzaklaşmak neyin göstergesi acaba...
Bu ülkenin resmi dili türkçedir...
Hangi lehçeyi kullanacağız onu da belirleyin... Edebiyatçılar der ki Edebi dilde en iyi kullanım dili İstanbul türkçesidir... bunu mu kullanacaz... Şair ya da evrenseldir, kamboçyada öeln bir çocuğun acısını yüreğinde hissedendir, başı örtülü ananın ağıdında ağlayandır...
Dil bilmeside gerekmez dolayısıyla.... Acıyı ya da sevinci yakalayandır evrenseldir bu yüzden...
Türkçeyi çok güzel kullandığınızı ima edecek bir seviyede duruyorsunuz saygılar... yorumunuza bakıyorum "Biçem( tarz ) ne bu ikiside türkce değil mi... neden açılama gereği duyuyorsunuz... Biçem türkçeye yeni katılan bir kelime, anlarım ama neden bir sözcük kullanmıyorsunuz... Bu mu sizin tür diline bakış anlayışınız...
Mardin'den kürtçe kutladı diye kınama hakkını görüyorsunuz, peki güzelim dilimizi sözcük karmaşasına sokup bir de haklıyım diyenlere ( kendinize) ne diyeceksiniz...
Ben sizi kınıyorum kullandığınız türkçeden dolayı ve katılıyorum arkadaşa, siz kınanacak kadar haklısınız...

Ne yazık ki hoşgörüyü ve sevgiyi yok edip
kinle beslenmede insanoğlu.

Bakın dünyaya , bakın ülkemize şu küçücük edebiyat sitesinde bile bul bulabilirsen hoşgörüyü.

Herkes patlamaya hazır bomba gibi.

Eğer güzel bir dünya istiyorsak sevgiyle besleyelim yüreklerimizi.
Zor değil hiç zor değil

bu yazının altına imzamı atıyor,
duyarlılığını içtenliğimle kutluyorum
güzel yürekli.
sevgiyle hep sevgiyle ve dostlukla

muslum_aslan tarafından 12/25/2008 3:22:34 PM zamanında düzenlenmiştir.

Yazıyı ortak dilde yazmak ayrı yorumda sizin anlaycağınız dili kulanıp altına kendi dilinde de iafde ettiği için KINIYORUM kelimesini kulanmak çok ayrıdır kınamak insanlar neyi kınarlar işlenen suçu kınarsın yapılan haksızlığı kınarsın saygısızlığı kınarsın açılımı bu dur ama

öyle bir yolculuk
_____________ki içinde kendimi bulduğum

gelek spas heval
çok tşkler dost.

Ben yorumda kınamak kelimesini hakeden bir yan görmüyorum

Türkçe den bahsetiniz ya kulandığınız kelimelerin hangi durumlar için kulanıldığınıda bilmek gerekli diye düşünüyorum

KINAMAK: Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak.

ayrıca konu uzamaz ortaya yazılan bir yazı kim alırsa üstüne onda kalsın ...

İnsanların çeşitliliği bir zenginliktir; farklı diller, farklı kültürler, farklı düşünceler bir arada ve armoni içinde en güzel ülkeleri yaratırlar.

Ve yazar son noktada;

''''Aynı topraklarda nefes alıp aynı mavinin yağmurlarında ıslanan aynı güneşe günaydın deyip aynı gecede hüzünlerini yaşayıp ta evrenin anadilini konuşamayan herkesi KINIYORUM... '''' diye bitirmiş...

Katılıyorum evrenin anadili söylemine...başka başka yönlere çekerek kavram kargaşı olmaması için ''evrenin anadili'' sözcüğü unutulmamalı.

Yazarı kutladım.

Sevgiyle.

Bu tartışma epey uzayacak gibi görünüyor.

Sevgi nedir? Tek başına yaşanıp yaşatılabilir mi? Sevgimizi nasıl aktaracağız, nasıl iletişim kurabileceğiz? Siz bu yazınızı başka bir dilde yazmış olsaydınız ulaşabildiğiniz alan ne kadar olurdu? Ben bu yazınızı anlayıp yorumlayabilir miydim?

En küçük toplum olan iki kişi arasında dahi iletişim kurulması için dile ihtiyaç vardır. İşaret dili ya da yazım dili için bile ortak bir dil gereklidir. Dil kültürün, birlikteliğin ve barışın temelidir.

Zengin bir etnik kimliğe sahip vatanımızda dostça, kardeşçe ve barış içerisinde yaşanılırken neden bir grup ön plana çıkmaya çabalayıp kendi dillerini kullanıp Türkçe kullanımını baskılamaya çabalıyor bunu düşünmek gerekir.
“Aynı topraklarda nefes alıp aynı mavinin yağmurlarında ıslanan aynı güneşe günaydın deyip aynı gecede hüzünlerini yaşayıp ta evrenin anadilini konuşamayan herkesi KINIYORUM...”demişsiniz, peki siz söyleminizi uygulayabiliyor musunuz? Bir başka söylemle sizi can evinden vuran birine sevgi gösterebilir, sizi yok etmeye çalışan birine hoşgörüyle yaklaşabilir misiniz? İçerisinde kin ve öfkenin, intikamın, kanın olduğu bir sevgiden bahsedebilir miyiz?

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Özel yaşantımda çok fazla sayıda Arap, Arnavut kökenli akrabalarım Kürt, Laz, Çerkez arkadaşlarım var. Hepimiz birbirimizi çok seviyor sevgi, dostluk ve barış içerisinde geçiniyoruz. Bunun tek sebebi ortak dilimiz Türkçeyi kullanmamızdır. Şimdiye kadar olan tüm söylemlerimi, mesajlarımı ve yorumlarımı farklı yöne çekerek kendilerine olmayan payı çıkarmaya çalışan ve polemik yaratarak haklı olduğumu bir bakıma kanıtlamış olan herkesi kınıyorum.

Sevgi ve saygılarımla