BEN VE HAYAT
umut yarını düşlemek ise benim umudum yok demektir,çünkü yarınım çoktan karanlıklara mahkum edildi.mutluluk adına ne varsa uğramadı hüzün dolu yaşamıma,ellerimle güneşi gölgeledim,sahra çölünün kavurucu sıcağında nasır tutmuş avuçlarımla umudu yeşertmeye çalıştım.
hep bir umut taşıdım çocuk kalbimin kıyısında belki bir gün sadece o hiç gelmeyen günü bekledim yorulmuş ruhumla tüm olumsuzluklara rağmen...gökkuşağını andıran renklerle çizdim hayat resimlerimi,yılmadım arkamda kayıp bırakmış olsamda kimi zamanlar,kazandıklarımın avuntusuyla yürüdüm dikenli yollarda bıkmadan.ancak sonu gelmeyen bir mutluluk fotoğrafının peşinden koşmaktan yoruldum be gönül,ipin ucu çoktan elimden kayıp gitti,ardına vermiş olsam bile üzerine oturup ağlayacağım kaldırım taşını düşünüyorum.elimdeki renkler bir bir siyaha dönüşüyor sanki,onlarda artık hayatın acımasızlığına yenik düştü.biliyorum şimdi kızıyorsun bu yolunu kaybetmiş yolcuya ama inan ki her yolu denedim,gün geldi sert fırtınalara dağ oldum,gün geldiğinde de küçük bir çocuğun masumiyetine sığındım.gözyaşlarımı içime akıttım geceler şahitliğinde...
akşama inat yeni doğan güne gülücüklerle selam verdim ne yaptıysam olmadı be gönül.hep bir eksiklik oluştu kırık dökük albümümde,değirmenin çarkları döndükçe döndürdü aşk sarhoşu olmuş başımı.
bir gün tekrar eskisi gibi hayallerimin peşinden koşacak gücü bulur muyum bilmem ama şu bir gerçektir ki,hayat benimle inatlaşmaya devam edecektir kuşkusuz.