- 953 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TEKNOLOJİ GELİYOR
OYUNCULAR:
Anne
Baba
4 Çocuk ( erkek biri kız.)
Babaanne
Öğretmen
Öğrenciler.
Köylü kadınları ve kocaları
Kocalardan Ali Efendi
Komşu kadın 1
Komşu kadın 2
1. PERDE
Köy evinin bir odası görünümünde bir sahne. Karşıda bir divan yerde bir kilim, ortada bir tabure kadar büyüklükte daha alçak sehpa.üzerinde bir gaz lambası yanmaktadır. Kenarlarda minder. Bir köşede istiflenmiş yatak yorgan vardır. Babaanne divanda uzanmaktadır. Evin ortasında gaz lambasının altında 3 çocuk yere yüzü koyun uzanmışlar ders yapmakta arasıra da itişip kakışmaktadırlar..
Babaanne:Eee ee yetivesin bu gada ders. Hadin yatın benim uykum geldi. Diye söylenir.
Çocuklardan büyük olanı: “Ya nene ya. Benim dersim bitmedi daha. Hep bu Memet konuşuyo”der..
Nene: Memet sen yokmun sen. Az değilsin ha.
Memet: Nene yalan atıyo bi kerem. Ben bişi yapmıyom
Nene : Hadi hadi konuşmanda bitiriverin gari.( İçeri bağırır) Kız Ayşeeee!
Gelin elindeki havluyla ellerini silerek içeri girip:
Ayşe: Buyur ana. Der.
Nene : aha senin bu oğlanlar kuduruyo. Ders yapmıyo benden sölemesi.
Ayşe:Leeen, doğrumu söylüyo neneniz. Çabuk bitirin dersinizi kemiklerinizi kırarım valla.
Ahmet: Ana Bak ben bitirdim. Diye kalkıp anasının yanına getirip gösterir.
Eliyle oğlanın başını okşayan kadın :
____Aferin benim akıllı oğluma diye sever.
Ahmet:( neneye doğru giderek):Nene ben bitirdim bana masal anlatıcan mı? Diye söyleyince, diğerleri “Bize de bize de” diye sızlanırlar.
Nene : size gidi veletler size. Teminden beri beni bağırtıyodunuz. Şimdi de masal istiyonuz. Diyerek çocuklara bakar ama onlara kıyamaz. “Eh hadi çabuk bitirin dersinizi anlatem” der.
Çocuklar hep bir ağızdan “yaşasın” diyerek derse yumulurlar.
Gelin: Ana hem söyleniyon hem de sen yüzveriyon bunlara. Diye kafasını sallayarak çıkar.
O çıkarken nene” Napim kıyamıyom be gelin “ der.
Derslerini bitiren çocuklar acele ile defterleri kitaplar poşetlere doldurup, bir kenara kaldırırlar. Koşarak nenelerinin yanına giderler.
Gelin:”Aman ne haliniz varsa görün.” Der ve dışarı çıkar.
Nene çocukları etrafına toplayıp başlar masalı anlatmaya.” Bir varımış bir yokimiş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Develer tellal, pireler berber iken, ben anamın beşini tıngır mıngır sallar iken.
Ahmet atılır:” Nene ya, hiç insan anasının beşini sallayabilir mi? Allah’ım Yarabbim ya.
Nene onun kafasına hafiften vurur gibi yapıp:”Sallar, sallar.” Der ve masala devam eder.
Az sonra içeri gelen anne:
“ Hadin bakalım yeter bu kadar masal.çişlerinizi yapın gelin. Ben de yatakları hazır edem. Der. Çocuklar mızmızlana mızmızlana dışarı çıkarlar.kadın odanın bir köşesinde yığılı olan yatak yorganları evin içine sererken nene:
“Oğlan kahveden gelmedi mi daha? “der.
Gelin:” Yok ana daha gelmedi ama eli kulağındadır.” Derken çocuklar koşarak içeri gelip, yataklara atılırlar.
Ayşe;
“Çoraplarınızı çıkarın len. Sona yatakları kokutuyonuz.”diye çıkışır. Çocuklar gülüşerek çoraplarını çıkarıp yatarlar. Kız çocuğu kenarda elini emerek beklemektedir. Kadın onu kucana alıp:
“Gel gızım, ben seni yatırem diye saçlarını okşayıp, ağabeylerinin yanına yatırır.” Ana bişi istiyon mu? “ diye neneye sorar. Nene:
“Yok gızım sağlığın.” Derken içeri adam girer.
“Cümleten iyi geceler.” Der.
Kadın kısık sesle:
“ Hoş geldin, aman yavaş şincik uyudula.” Der.
Adam “Tamam, tamam” diyerek kazanı ve pantolonu çıkarır. İçinde pijaması vardır.
Nene söylenir,” Saat gecenin kaçı oldu. Maşallah kave bi gittin mi evin yolunu unutuyon.”
Adam, “Bi kerede söylenme be güzel anam. Köy yerinde dağın başında bi eğlencemiz kave gitmek onu da çok görme be ana.”
Nene, “ Eyi, eyi, yat aşa senlen laf yarışına girilmez. Hadi Allah ırahatlık versin hepinize.” Der. Ve yatar. Galinle oğlu da ,” Sana da anam sana da.” Derler gelin lambayı kısar ve yatarlar. Derin bir sessizlik olur. Herkes uyumuştur.
Kız çocuğu yatandan kalkar ve annesine doğru ağlamaklı gelir, onu dürter.
“Anne, ıhı ıhı anne”
“Ne, noluyo? Gızım noldu?” diye çocuğa sarılır.
“ Anne korkuyom ben.”
“Korkma gızım ben burdeyim. Gel gel bubanla aramıza gir de yatıve güzel gızım. Hadi.” Der.çocuk hemen kendini yatağa atar. Uyur.
Az sonra oğlanlardan biri:
“Ana, ana.”
“Hıım”
“Ana,ana”
“Hımm”
“Ana be beni niye duymeyon. Bak işevecem şincik bure.”kadın yataktan yarı fırlar.
“ Dur, dur deyom sana sakın yapma.”. çocuğu görünce uyku sersenliği gider. “ Ne? Nen var len,sen ne isteyon.” Der.
“ Çok sıkıştım ana.”
“ Eee git de yap.” Der tekrar yatar.
“Ben dışara çıkmam. Çok gorkuyom . Ana, ana deyom, çok sıkıştım.”
“ Eyi eyi teee gapının ardındaki odun tenekesine çövdürüve gitsin. “ der uyur.
Çocuk hemen acele ile gider tenekeye çövdürüyo gibi yapar. Sonra gelir yatar.
Az sonra adam,” Hişt, Ayşe”
“Hımmm”
“Ayşe diyom lan uyansana.”
“ Ne , ne var yine noldu?”
“Galk lan bana bi bardak su getir. İçim yandı gız..”
“Kalkıp kendin alsana.”
“ Galk diyom lan.”
“İyiyi tamam, tamam. Öf Allah’ım biri korkar, birinin çişi gelir, biri susar. Nedir benim bu çilem.”
Adam ,“Söylenme, söylenme.” Diye çıkışır.
Kadın.” Tamam be tamam.” Diye homurdanarak kenardaki masanın üstündeki sürahiden suyu doldurup getirir. Adam uyumuştur ve horuldamaktadır. Kadın onu görünce,” Ey güzel Allah’ım nedir benim bu çilem? Bayram, hey Bayram Efendi.” Diye dürtükler.
Adam.”Hımmm.” der.
“Suyunuz diyom paşa hazretleri, geldi. Buyurun için.diye yarı doğrulan adama uzatır.
Adam dirseğini göstererek:”Bana bak öyle kinayeli kinayeli gonuşma bi godum mu oturturum valla . der ve suyu alıp içer.
Kadın:
“Eyi be eyi, tamam dİmedik bi şey.”diye söylenip kendini yatağa atar.
Sabah olmuştur. Gelin çocuklara bağırır:
“ Kalkın çocuklar sabah olmuş, okula geç kalcanız. “ çocuklar yataktan fırlarlar.
Kadın.
“ Hadin ben gavaltınızı hazırederken, siz de yüznumaraya gidin, elinizi yüzünüzü yıkeverin. Çabuk gelin hadi.”çocuklar koşuştururlar. Kadın yatakları toplarken küçük kız ağlar, kadın onu neneye uzatır” Ana bunu bari sen tut.” Der. Adam uykulu uykulu kalkarken,
“ Adamı bi uyutmuyonuz be” diye sızlanır.” Kadın sofrayı kurarken:
“ Sanki sen çok uyutuyon.”
Adam geceki su meselesini kastettiğini anlayarak:
“Ayşeeee” diye uyarır.”Tamam be tamam. Git elini yüzünü yıka da sofraya otur.” Der.Kendisi de dışarı çıkıp, elinde ıslak bezle içeri gelir, bezi neneye uzatıp: “ Al anam sen dışarı çıkama ben sana bez ıslattım. Elini yüzünü bi güzel sil.” Der.
Nene bezi alırken:”Allah ırazı olsun gelinim senden.” Der.
Gelin, sofradaki çaydanlıktan bi bardak çay doldurup,peynir ekmeği bir küçük tepsiye koyup neneye uzatır. “Al ana buyur gavaltın. Der.Nene “ Sağol gızım sağol.” Diyerek alırken çocuklar koşarak içeri girerler arkalarından babaları girer. Çocuklar önlüklerini giymişlerdir. Sofraya oturup kahvaltılarını yaparlar. Sonra da defter ,kitap poşetlerini kaptıkları gibi fırlarlar.
Sofrayı kaldıran gelin divanda oturan neneyle kocasının yanına gelir.
“ Ana sana bişe decem emme”
“ Ne o gızım söle bakem.”
Adam:” Ne va gız?”
Nenen:” Gelin yosam yine mi yüklüsün.”
“ Yok ana töbe de. Ağzından yel alsın.”
“Eee söylesene o vakıt.”
“Şey diyom ana. Aşa köye gada cereyan bağlanmış. Dün bizim köye de gelmişler. Direkleri çekilmişti ya zati. İsteyenlerin evlerine bağlı veriyolamış. Nurten’nin, Kiraz gadının Muhtarın evini bağlamışla bile. Ana bi görsen gece de gündüz gibin oluyomuş. Her yer ışıl ışıl. Apaydınlık. He anam, güzel anam, bi he desen de biz de balatıvesek. Bizim evimiz de ışıl ışıl oluvese.
Adam:” Ayşe doğru söylüyo ana, gavede de herkes bunu konuşup duru.”
Nenen düşünür,” Çok para mı bu cereyan.” Diye sorunca gelin dayanamaz boynuna sarılı öper.
” Anam benim . Güzel anam.”
Nene onu boynundan çekerken, koynundan para kesesi çıkarıp içinden bir tutam para alarak oğluna uzatır.” Al bu parayı, git sen de bağlatmaya başvur gelip bağlasınlar.” Der. Adam parayı aldığı gibi fırlar,” Hemen ana hemen gidip yazılem, sıraya girem. “ der ve çıkar.
Kapı çalar gelin açar,komşularından iki kadın görünür.
Kadın” Heee Hacer gadın,Gülten Gadın buyurun buyurun hoş geldiniz. Geçin.” Der.
Kadınlar,” Hoş bulduk gız Ayşe,” diyerek içeri geçeler.
Hacer kadın,” Zöhre hala napıyon nasılsın?”
Diye elini öpüp otururken nene,” Eyiyim gızım eyiyim hoş geldiniz.” Der. Gülten gadın da nenenin elini öper otururlar.
Gelin de yanlarına otururken,” Eee gadınla nasılsınız bakem eyimisiniz?” diye sorunca ,
Hacer kadın,” Eyi olmamız heç. Pek eyiyiz maşallah. Dün bizim de elektirikle bağlanıvedi. Pek ırahatmış maşallah.1
Ayşe,” Hadiİİİ, sizin de mi bağlandı?
“ Bağlandı ya.”
“ Gülten, sizin de bağlandı mı?”
“Yok emme, bugün bağlanıvecek.”
Nene,” Eyi olmuş, güle güle gullanın gızım. “der.
Ayşe;” Bizim de bugün bağlaNcak. Bayramım getti söylemeye.”
Hacer, “Durdunuz gabat gız. Bağlatın tabi pek ırahat. Bi görseniz gündüz gibin her taraf. “
Ayşe, “ Bi gave yapem mi size?”der.
Hacer yerinden doğrulurken; “ Yok anam Sultan teyzede içtik biz. Haççe’ ye gidecez daha. Hadi bize müsaade.”
Nene “ Oturun decem emme sizin sevinciniz böyük. Hadi gidin paylaşın bakalım.”der.
Gülten gadın: “Hadi görüşürüz Zöhre nenem. Allahaısmarladık. “ der
Nene ve gelin,” Gülü gülü gidin.” Deyip gelin misafirlerini yolcu eder.
Sahne kararır hemen ardından aydınlanır. Elektrik bağlanmıştır.
Adam ,nene, gelin ve çocuklar sevinç içindedirler.
Ahmet sevinçle:” Ana gece yüznumaraya korkmadan yalnız gide birim.”
Anası kafasını vurur gibi yapıp,” Eşşek sıpası bütün nazın bana mıydı?” der. “ Hatta nenemin aldığı velesbite bile binebilirim. “ der ve bir kenarda duran bisikletle evin içinde tur atar.
Nene,” Yeter len cavurun eneği, gece gece velesbit mi binilir? “
Çocuk,” ne gecesi nene , bak her yer gündüz gibi.” Diye bağırır.
Ayşe,” Tamam oğlum, yete bu gada, kaldır velesbitini, yarın binesiniz.” Der. Çocuk istemeye istemeye kaldırır.Sahne kararır, tekrar aydınlanır. Sahne de nene ve oğlu vardır. Gelin içeri girer “ Anam benim güzel anam.” Der.
Nene ;” Ne oldu gelin bişi mi decen gene?” der.
Gelin,” Ana şimdi bu cereyanlarımız var ya?”
“Eee var.”
“ İşte bu cereyenlar köye gelince bütün köy şimdi de televizyon alıyomuş”
“ O ne gız?”
“O ne biliyon mu ana, böyle kutu gibi bişey Hacerle dün almışla. Fişini takıyon içinde insanla çıkıyo, konuşuyola şarkı söylüyola, sen iziyosun. Ben Hacer’de gördüm. Çok değişik bişi ana bi görsen. Çok güzel. Anam güzel anan bi he desen de biz de alıvesek. “
“ Get gız ben anlamam öyle cavur icatlarından.”
Adam,” Hasan emmi de evelisi gün elinde koca kutuylan evine gidiyodu. Sordum. Tilevizyon dediydi. Ayşe doğru söylüyo ana köyde herkes alıyo.”
Nene,koynundan çıkardığı keseden bir tutam para alıp,oğluna uzatarak,” Eh napalım, o vakıt bizde alalım bari. Bayram al bu parayı git sen de al o cavur icadından.” Deyince gelin nenenin boynuna sarılıp,” Anam benim bi tanesin sen.” Diye sölerken nene,
“ Eyi eyi tamam, tamam. Hadi git oğlum.”
“Tamam ana gidiyom.” Diyen adam çıkar.
Sahnenin ev olan kısmı kararır yarısı tepe görünümünde aydınlıktır. Öğretmen çocuklarıyla sahneye girirer.
“ Çocuklar şöyle etrafıma oturun. Toplanın buraya. Evet şimdi beni iyi dinleyin. Bugün dersimizi açık havada yapacağız. “
Çocuklar hep bir ağızdan,” yaşasın!” diye bağırırlar.
Öğretmen,” çocuklar bakın şu anda bulunduğumuz yer bir tepe, tepe yüksekliği 500 metreden fazla olmayan yerlere denir. Şu karşıdakiler dağ. Dağlar 500 metreden daha fazla olan yükseltilerdir. Şu aşağıda gördüğünüz düzlüklere ova denir. Ülkemiz oldukça dağlıktır. Karadeniz de dağlar kıyıya paralel uzanır,Ege Bölgesi’nde ise dik uzanır. Ege Bölgesi’nin kıyıları bunu için çok fazla girintili çıkıntılıdır.”
O sırada sahnede bir delikanlı belirir. Çocuklardan biri, fırırlar,” Abi, abi,” diyerek yanına koşar. Hepsi o tarafa bakar. Çocuk abisine sarılır. Sonra elinden tutarak,” Abi gel seni öğretmenimle tanıştırayım. “ diye asılır.Öğretmen delikanlıyı görünce ayağa kalkmıştır. “ Öğretmenim öğretmenim. Bakın bu benim abim.”
Öğretmen,” Ya öylemi?” der.
Delikanlı nazikçe,” Kusura bakmayın öğretmen hanım, dersinizi böldüm.”
“Estağfirullah efendim. Önemli değil. Demek Ali’nin Ağabeyisiniz.”
“ Evet efendim.”
“Sizi daha önce bu köyde hiç görmemiştim.”
“Doğrudur. Yüksek okul okumak için İstanbul’daydım. Şimdi okulu bitirip dün köyüme döndüm efendim.”
“Öyle mi ne güzel. Mesleğiniz nedir acaba?”
“Yüksek kimyagerim efendim.”
“ Ne güzel. Bu zamanda böyle bir okulu bitirmek çok büyük bir başarı doğrusu.”
“Teveccühünüz efendim.”
“Neyse sizi çok tebrik ederim. İnşallah Ali de ilerde sizin gibi okur da büyük adam olur.”
“İnşallah efendim.”
Ali atılır,” Elbette ben de abim gibi okuyup büyük adam olucam.” Der.
Delikanlı gözleri öğretmende,” Neyse ben sizi daha fazla meşgul etmeyeyim. Sizin gibi güzel bir hanımla tanıştığım için çok memnun oldun. Size iyi günler.”
“ Ben de çok memnun oldum. Size de iyi günler. “ diyerek gözleri giden delikanlıda,” Çocuklar haydi şarkı söyleyerek okulumuza dönelim.” Derken delikanlı tam sahneden çıkarken tekrar arkasına dönünce gözgöze gelirler. Öğretmen hemen bakışlarını çevirip çocuklara,” Evet orda bir köy var uzakta yı söylüyoruz bir,iki, üç..” der ve birlikte şarkıyı söylerler. Şarkının yarısında söyleyerek sahneden çıkarlar.
. Öğretmen tek başına dolaşmaktadır. Sahneye delikanlı girer. Göz göze gelirler. Delikanlı yanına gelip,” Günaydın” der. Kız da “ Günaydın”der. Delikanlı “ Bugün sizi çok daha güzel gördüm.” Der. Kız,” Aman efendim beni mahcup ediyorsunuz.” Der.
Delikanlı,” Adınızı Ali’den öğrendim. Gülay değil mi?”
Kız mahcup,” Evet efendim Gülay” Der.
“Benim adım da Mahmut .”
“Memnun oldum .”
“ Ben de.”
“Gülay Hanım ya pardon size Gülay diyebilir miyim?”
“Elbette Mahmut Bey.”
“ Ama siz de lütfen Mahmut deyin.”
“Peki nasıl isterseniz Mahmut bey , Pardon Mahmut.”
İkisi de gülümser.
Mahmut,” Şey söze nereden başlayacağımı bilemiyorum. Geçen hafta sizi burada gördüğümden beri aklımdan bir türlü çıkaramıyorum. Galiba ben sizeeee. Şey size arkadaşlık teklifi etsem acaba kabul eder misiniz?.” Der.
Kız şaşırır ama durumdan da memnundur.
“ Bilmem ki biraz çok ani oldu sanki.” Diye lafı dolandırır.
Mahmut,” Niye ani olsun. Biz iki yetişkin insanız. Birbirimizden hoşlandıktan sonra. Hı bi cevap vermediniz. Arkadaşlık teklifimi kabul ediyor musunuz?”
Kız oğlanın gözlerine bakarak,” Evet, kabul ediyorum. Çünkü ben de senden hoşlandım. Der.
Oğlan,” Sahi mi? Beni çok mutlu ettin Mahmut.”diyerek ellerini tutar ve sahne kararır.
Sahnenin diğer yarısı aydınlanır. Nene ve çocuklar kurulan televizyonu izlemektedir. Televizyon siyah beyaz, ve TSM korosu vardır. Gelin elinde bezle içeri girer. “Oh be anam. Tilevizyon en çok senin işine yaradı valla. Bakyom da gözlerini kırpmadan izliyon valla.”
Nene gözü televizyonda,” Heç sorma gelin. Bi güze söylüyola bi güze söylüyola. Gız bu kadan şarkıyı akılanda nasıl tuteyo bunlar.”
Gelin gülümser,” E ana o da onlan işi tutcekle elbet.”der. Kapı çalınır gelin açar. Kocası gelmiştir. “Buyur bey, hoş geldin.” Der.
Adam,” Hoş bulduk. Ana napıyon, nasılsın?” der. “
Nene gözü televizyonda ,” Eyiyim oğlum, hoş geldin. Gel geç otur bak . nasıl güze söylüyola izle.” Der. Adam gülümseyerek geçer oturur.Tam o sıra da televizyon bozulur göstermez olur.
Nene,” Amanin tilevizyon bozuldu. Napcez gari?” der. Adam,
“ Dur ana telaş etme , Ali abi bu işten anlıyo ben bi koşu gidip çagırem gelem.” Diye çıkarken,
Nene, “ Koş oğlum çabuk getir Ali ‘yi “ der.
Gelin;” Ne oldu ki şimdi buna ?
Nene “ Ah ben ne bilem gelin, izlerken gidivedi.” Der.
Adam Ali ile birlikte içeri girer,
“ Gel Ali abi. “der.Ali içeri girer.,
“ Zöhre ana nasılsın?” der.
Nene,” Hoş geldin oğlum. Nasıl olem. Baksana tilevizyon gidivedi.”
“ Telaş etme ana. Şimcik yaparız.”
Ali televizyona şöyle bi bakar,
“ Anteni dönmüş her hal, ben çatıya bi çıkıp bakı verem.”
Adam,” Tamam Ali abi .” der. Ali çatıdan,
“ Oldu mu?” diye bağırır.
Adam ,” Olmadı.” Diye bağırır.
Ali ,” Oldu mu?” der.
Adam,” Oldu oldu elleme böyle kalsın.” Der. Az sonra Ali içeri girer, televizyona bakar.
“ Hah tamam olmuş.” Derken görüntü yine gider.
Gelin, “ Abi gene gitti.” Der.
Nene ,” Amanın iyice bozuldu herhal.” Der
Ali,” Dur ana telaşlanma ben şimcik düzeltirim .” der ve televizyonun yanına gider ve yumruklar.
Nene,” Aha düzeldi.” Diye sevinçle bağırır.
Ali,” Eeee ana azbuçuk anlarız bu meretin dilinden.” Der.
Nene. “ Sağol evladım ellerin dert görmesin. Otur bak Tatlı Cadı var birlikte izleyelim..” der.
Ali,” Yok ana sağol. Bizde de var. Gidim evde izlim. “ der.
“ Eh sen bilin. Hadi güle güle Suzan gızıma selam söyle.”
Ali,” Olur ana söylerim. Kalın sağlıcakla.” Der ve çıkar.
Ailecek televizyon izlerlerken, gelin ,” Ana sana bişi decem emme.”
Nene gözü tevizyonda,”De hadi de, lafı geveleme.”der.
“ Ana göyün bütün gadınları kocalana çamaşır makinesi aldırıveryolamış. Cereyanda geldi gari biz elde çamaşır yıkamayız diyolamış..”
“Eeee”
“ Hani diyom güzel anam biz de alıvesek. Biliyon nüfusumuz galabalık. Elim heç sudan çıkmeyo du, pek ırahat ederiz valla. Ha ana de deyon?”
Adam ,” Doğru ana köyün bütün adamları evlerine çamasır makinesi alıp durula.” Der.
Nene,” Eh napalım biz de alalım bakalım.” Der
Gelin yine sevinçle nenenin boynuna sarılır. Nene oğluna koynundan çıkardığı paralardan verir. Oğlu ,” Ben hemen makineyi alem gelem.” Der ve koşarak çıkar. Sahne kararır ve tekrar aydınlanır. Makine kenarda kuruludur. Çocuklar yerde ders yapmaktadırlar. Adamla nene televizyon izlemektedirler. Gelin içeri girer neneye yakın oturur. “ Ana gız ana.” Der.
Nene,” Ne oldu yine gelin ?” der.
Gelin,” Ana köydeki bütün çocuklara bilgisayar alıyolamış. Bizim çocuklan nesi eksik. Mehmet yerinden fırlayıp,”He ya nene sınıfta 11 kişiyiz. Sadece 4 kişinin bilgisayarı yok. Nene neolu bize de al.” Diye sızlanınca.
Nene,” O ne gız bilgisay milgisay. Ben anlamam öyle şeyden. Hem ne işe yarecemiş o.” Deyince Ahmet fırlar.” Ohoooo her işe yarıyo nene ders yapıyon, araştırma yapıyon, merakettiğin her şeyi soruyon,”
Nene,” Bari cevap veriyo mu len.”
“ Vermez mi nene ne istersen sor hepicini sana söylüyo.”
“ Deme len. Benim bu dizlemin ağrıları nasıl geçe söyleyo mu?”
“Valla söyleyo nene. He alalım mı?”
“Olur alırız. “Der ve tam koynundan paraçıkaracakken gelin atılır.
“ Ohooo çok konuştunuz ana çok zaman kaybettiniz.”
Nene şaşırır,” Neiçin gız?” der.
“ Ana bu teknoloji dediğin şey o gadan hızlı ilerliyo ki ahan da siz bu gaden konuşurken bilgisayarın modası geçti bilem artık laptop var ana .”
“ O da ne ola gız?”
“Bak ana eğerim bilgisayar aleydik masanın üstüne kuracağidik. Sandalyeye oturup ordan kullanacaktık. Ama bu laptop var ya bu laptop ahan sen yerinden kımıldamadan alıyon kucana oturduğun yerden kulanıveriyon.”
Nene şaşırır.” Aboooo, elindeki paraları oğluna uzatıp, çabuk koş oğlum teknoloji daha fazla ilerlemeden bi laptop gap da gel.” Der oğlu parayı aldığı gibi fırlar. Az sonra elinde laptopla içeri girer ,
“ Aldım geldim ana .” der ve anasına uzatır. Çocuklar neneden önce davranıp laptopu alıp, dışarı kaçarlar.
Gelin nenenin yanına gelip sırtını sıvazlar. “ Ah benim altın kalpli, iyi yürekli anam.” Diye onu severken, nene,” Gız nerdeyse beni sevme decem ha .”
”Neden ana?”
“ Nedeni vamı. Ne zaman beni sevsen arkasından bişi aldırıyon. De bakalım şimdi ne istoyon?
“ Heç anam. Ben şey decektim sadece.”
“ Ne?”
“ Köydeki garıla artık evleni kendileri süürmüyolamış. Elektrikli süpürgeyle süpürüyolamış. Kendileni heç yormeyolamış.”diye sızanır.
Adam “Ayşe doğru deyo ana herkesevine elektrik süpürgesi alıp duru.” der
Nene kaşlarını kaldırıp,” Yaaaa” der
Gelin, “ He ya ana. Bizde alıvesek mi bidene . Ha ne deyon?”
Nene yavaşça ayağa kalkar, geliniyle oğlu da kalkıp yanına gelirler.
Gelin çekinerek ,” Ana ha ne deyon? “deyince nene onu kolundan tuttuğu gibi,
“ Ne diyom biliyon mu? Televizyon bizi eğleyecek, çocukları dersi laptop yatıracak, yemeği fırın pişirecek, çamaşırımızı makine yıkayacak, evimizi elektrik süpürgesi süpürecek. O zaman gızım sen ne işe yarıyacan? Sana yapacak bi iş galmeyo. Eee o zamanda sen ananın evine . hadi sana güle güle. “
“ Ana!”
Nene gelin kolundan kapıya doğru asılırken gelin,” Ana ben ettim sen etme gönderme beni anamın evine. Bak söz bütün işleri ben yapıcam. Gönderme anam.”
Nene ,” Olmaz, aldık artık makineleri, sana iş galmadı hadi gızım hadı beni uğraştırma da yürü ananın evine .”diye dışarı artken , gelin, başını iki eliyle vura vura,
” Uy ben nettim. Uy ben nerelere gidem. Gözün kör olsun teknoloji senin. Gül gibi yuvamı yıktın benim.” Diye bağırarak çıkar. Nene geri döndüğünde olanı biteni şaşkın seyreden oğlu,
“ Ana sen ne ettin?”der.
“ Eyi ettim oğlum eyi ettim. Sen heç meraklanma.”
“ Ana garım getti. Garısız kaldım ben. Şimcik ben netcem. Çocuklarıma kim bakcek?”
“Çocuklarına ben bakarım oğlum. Sen heç merak etme.”
“ Ana ben deyom ben nolcem. Ben garımın yanına gediyom. Ben garımsız yapamam.”
Nene onu kolundan asılıp sahnenin ortasına doğru çeker,
“ Gel sen, bak bi ne decem. Senin istediğin avrat mı?”
“He?
“Ben seni tilevizyona çıkarıp Esra Erol’un programın da tekrar evlendirecem.”
“Sahimi deyon ana.”
“Tabi sahi deyom.
“ Söz mü?
“ Söz deyom oğlum söz.”
Der ve sahne kararır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.