- 1839 Okunma
- 4 Yorum
- 4 Beğeni
MEKTUPLAR-16
Bir mektubun daha satır aralarından yeniden selam.
Sevgiyle satırlarımın arasına hoş geldin.
Hoş geldin can.
Hayatın farklı bir gününden,hayatın farklı bir renginden, hayatın sundukları içindeki tükenişimin ve iradesizliğin zavallı bekleyişinden selamlar olsun sana.
Hayat dediğimiz okyanusun suyundan içmeye hak kazanmış güzel can. Canları besleyen büyüten verimliliğe ulaştıran can. Yüreğime Aktığın bir nehir gibi, pınarından bir yudum su içmeye geldim. Çünkü her şeyi veren hayat ve hayatın oluşmasını sağlayan pınarlar her canlının varlığını sürdüren gıdalardır. Sende gıdamı almaya,beslenmeye geldim. Her canlının dünyası yeryüzü,benimde dünyam kalbin olsun olmaz mı? Yüreğin,gözlerin olsun. Dudaklarımı kutsanmış ateşle, yani aşk ateşiyle temizleyip, tüm kir arınmışlıklardan arıtarak geldim sana. Aşk diyerek. Haydi pınarından bir bardak suyunu sun bana. Beni her gece öldürüp,şafak sökene dek, yeniden yaşatan,dirime ulaştıran, ait olduğum dünyadan koparıp, sana bağlandığım dünyada yeniden var eden. Düğümlerini çözemediğim, hiçbir okyanusta bulamadığım,tutunduğum,sarıldığım,sevdiğim,aşk diye seslendiğim can…
Duy beni, duyda yüreğimin sesine kulak ver, sana mücizelerin, sana gökkubbenin altında var olan tüm varlıkları bir sözümle, bir gülüşünde anlatmama izin ver. Çalgına verdiğim ve söylediğim şarkıyı dinle...
Beni görmemenden, duymamandan hoşnudum ben. Bırak gecemle başbaşa kalayım. Geceden kopardığım,geceyle beslenen ve büyüyen güzellikleri de sana sarabileyim. Sen aşkı çok eskilerde yaşattığın ve zamanını bilmediğin bir yerden seslenmişsin her şiirde,her şiirine kattığın büyülü ve büyüten sesinle..
Sen cennetine yükselirken ben cehennemime inerim bir şiirinde, ahh benim can dediğim, hem canımı acıtan,hemde acımı dindiren güzel. Nede olsa iyilik ve kötülük düşman kardeşler olduğu gibi, cennet ve cehennemde düşman kardeşler gibidir. Tıpkı biz gibi, asla bir birimize ulaşmayacak ve sırat köprüsü olmayan sen gibi. Köprüyü bana kapatmış, ne cehenneminin ateşinde yakmak istersin,nede cennetinin varlığını görmemi istersin. Yani senin dünyanda ne amelime karşılık bir cennet, nede günahlarıma karşılık bir cehennem var. Öldüğümde yok olacak bir bitkiden öte değilim ben. Oysa sende, ben insan olmak isterdim. Amellerime karşılık cennetini sunacak. Günahlarıma karşılık ateşinde yakacak bir cehennem isterim. İşte o zaman bile bu ulaşılmaz uçurumun ötesinden bana seslenirsin ki, arkadaşım,can yoldaşım olduğun yerde dualarımla,düşlerimin olduğu yerle mutlu ol dersin. Ben de sana seslenirim, yoldaşım, arkadaşım, can dediğim, rüyalarımın tatlı gülüşü. Cehennemine odun lazımsa birilerini yakmak için beni al. Ama cennetine bahçede istersen yine beni al derim. Yinede ayrı yerlerde, olduğumuz zaman cehennemimi,acılarımı görmeni istemem. Sana dost yüreğimin alevleri görüşünü yakıp, duman yolunu bulandırsın istemem. Yolundaki sisleri dağıtan bir güneş olmak isterim. Senin gelmeni istemeyecek kadar da çok severim seni. Cehennemimden uzak dur cennetinde hep gülümse. Bırak, cehennemimle baş başa kalayım. Yada yağmur ol,tufan ol, söndür cehennemimi, yağmurunla cennete dönüşsün her yanım. Susayan,kuruyan toprağımı yağmurunla bir bahçeye çevir.
Sen gerçeği, güzeli, doğruluğu seversin, oysa ben herşeyi severim ve görürüm, sen bakmazsın kendinden olmayanlara. Tek bir yanı olan melekleri seversin. Sen artık iki yanı olanlara tahammül etmez, aşkta ayrılığı, sevgideki acıyı, umutlarına umutusuzluğu ekmek istemezsin. Oysa ben sende her şeyi severim. Seni bütününle sevdiğim gibi… Yaradanı sadece cennetiyle seviyoruz diyebilir miyiz can.. Cehennemiyle kabul edemeyiz diyebilir miyiz? Ben sende her şeyi severim. Asabi olan kızgınlığın kadar,uzaklara varan gözlerini de severim. Sen hoşnut olasın diye bir yanımı değil, her yanımla sende çıplaklığımı severim. Sevdiklerinin iyi olduğunu söylerim ama içimden senin sevgine gülerim. Çünkü “Allah”ın bile yarattığı bir cenneti olduğu gibi, bazı şeyleride yakacak bir de cehennemi vardır. Çünkü sevgin, sevgimle beslenmeyecek kadar asi, yüreğin beni almayacak kadar kararlı, ne ibadetime karşılık cennetini verecek, nede günahlarıma karşı cehennemimde yakacak bir yerdeyim sende. Söylesene, neden beni öyle bir yerde tuttun. gözlerin beni görmeyecek kadar perdelenmiş. Ben sende, dünyanda insan olmaya geldim, hem yanmaya hazır, hemde cennetine varmak istedim. Yinede aşk gülüşümü görmeni isterim. bırak tebessümünle başbaşa kalayım. Bırakta sevmediğin,saramadığın,sevmeye varamadığın yüreğimi ben parçalayıp, param parça etmiş, kurban etmiş olayım. İsmail gibi gülümseyerek başımı koyduğum taşa, isa gibi çarmıhımı kendim taşırım. Aşk; sen bana dost olamazsın, çünkü ben sana her şeyimi verebilenim. Ama sen bana veremezsin. Çünkü ben süretinin bana verdiği hisle değil, süretini besleyen ruhunun sevdalısıyım. Ama sen bunu bana sunamazsın ve anlayamazsın. Bir gülüşünde kaç anlam olduğunu sen bilemezsin.
Aşk, sen iyi, akıllısın, yürekli ve cesur bir ruhun taşıyıcısısın,ama eksiksin aşka, ben de seninle ölçülü ve düşünerek konuşurum ki gökkubbe sarsılmasın yerinden. Oysa ben deliyim aşka. Ama gizliyorum deliliğimi, kimseler görmesin diye, daha anlatmadım aşkı. Bırak aşk deliliğimle başbaşa kalayım. Dünya üzerinde ölümleriyle toprak olacak hayvanlara hiç özentim olmadı benim. Dünyada yaptıklarımın karşılığını bekleyen bir iradenin sahibiyim. İşte can, sende de ben öyle olmak isterim. Aşka olan ibadetimle hakkedersem cennetini, günah ve cinayet işlersem cehenneminde yak derim. Bana bunu vermezsen, sen benim dostum değilsin, ama ben bunu sana nasıl anlatacağım? benim yolum senin yolun değil. Ben dünyanda binlerce bitki veya hayvandan biri olmak istemem. Aldığını vermesini bilmeyen, verdiğinin karşılığı olmayan biri olmak istemem. Ben dünyanda insan olmak isterim. yinede de birlikte yürüyoruz elele hala seninle. ben aşka yolculuk eden yol iken,sen yolda, bir yoldaş bekleyensin. Yinede severim ben seni. Mektuplarımın satır aralarından, sana bakan gözlerimin içindeki bir gülüşte severim seni. Ben yinede çok severim seni…Sen bunu anladığın kadar çok severim seni. Dedimya. Bir gün cehennemine odun istersen de çağır beni, bir gün cennetine bir bahçe inşa etmek istersen yine çağır beni. Çünkü sen bir tanrı misali, ben tanrıyı cenneti ve cehennemiyle de severim…
Ne cennette gitmek için ibadetim,nede cehenneminde yanmak isterim. Ben rabbimi sanatı ve güzelliyle severim. Mülkü olan cennetinide,cehennemini de severim.
Gülüşünde öyle bir anlam varki,hangi çılgınlıklara sürüklemiyorki beni...
Hep gülümse...
YORUMLAR
matrix1971
Çok çok teşekkür ederim
cok anlamli satirlardi begeniyle okudum kaleminiz daim olsun degerli dost...