- 844 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇARKIN BİR DİŞLİSİ
Stefan Zweig,’ Seine Kıyılarındaki Balıkçılar ’ adlı öyküsünde bir tarihçinin araştırmasından, şaşkınlıkla okuduğu bir olayı anlatır. Bu olay, Fransız ihtilali döneminde geçiyormuş. Yazarın eline geçen kaynağın aktardığına göre, 16.Luis’nin idam edileceği gün Place de Concorde’da büyük bir kalabalık toplanmış. Bu arada bir kaç ayrıntıyla birlikte kralın başının giyotinle nasıl kesildiğini aktardıktan sonra, Zweig şunları söylüyor:
’’Yüzyılın en büyük ve en etkili olayı artık geride kalmıştı. Ancak -o zamanki tarihçinin, biraz da öfkeli ifadeyle, anlattığına göre-o sırada Place de Concorde’dan ve giyotinden bir taş atımı ötede, Seine kıyılarına dizilmiş olan balıkçılar o unutulmaz tarihi anda tıpkı normal günlerde yaptıkları gibi, hiçbir şeyi umursamaksızın balık avlıyorlardı. Eşsiz sahneye sırtlarını dönmüş olarak, dikkatlerini yalnızca yüzmekte olan mantarlarına vermişlerdi. Kalabalığın sevinç çığlığı ülkenin en büyük tarihi olayının gerçekleştiğini haber verdiğinde, başlarını bile çevirmemişlerdi.’’
Zweig’ın bu öyküsünde vurgulandığı olay, bir çok yönüyle ele alınmaya değer. Öncelikle Seine kıyılarındaki balıkçıların umarsamaz davranışlarının nedeni olarak şu olasılıklar akla gelebilir:
Yönetimde ister Kral olsun, isterse Cumhuriyet yanlıları, onları en çok ilgilendiren konu karınlarını nasıl doyuracaklarıdır!
Kafası uçurulan bir kral da olsa, bu olay öyle sıradan olmaya başlıyor ki, artık ilgi odağı olmaktan uzaklaşıyor!
Ya da...Balıkçılar için hiçbir olay, balık tutmaktan önemli değildir!
Böyle olasılıklarla konuya bir açıklık getiremeyeceğimi biliyorum. Hele iki yüz küsür yıl önceki bir olayı çözümlemenin bir anlamı da yok;ancak benzer davranışları bugün de sergilediğimizi düşünürsek, bu konuda kendi kendimizi sorgulayabiliriz.
Günümüzde kentin bir meydanında toplanıp linç edilenleri, öldürülenleri izlemek gibi bir barbarlığa, birer sirk izleyicisi gibi tanık olmuyoruz, ama oturma odalarımızın rahat koltuklarında, dünyanın her bir köşesinde gelişen olayları televizyon aracılığıyla anında izleyebiliyoruz. Terör, toplu kıyımlar, acımasızca sürdürülen savaşlar, her kanalda birer kurgulanmış film gibi gözümüzün önünden geçiyor. Olayların oluştuğu ilk anlar her aklı başında insanı mutlaka tedirgin ediyor. Onlar, gözlerini aralıksız ekrana dikmiş gelişmelerle ilgili bilgilenmeye çalışırken, bir süre sonra günlük yaşamın dağdağası içinde, bu olaylar unutuluyor ya da önem sıraları altlara düşmeye başlıyor.
Bu davranışlarımızı nasıl nitelendirmeli, bilmiyorum:
Umursamazlık...
Sıradanlık...
Çıkarlarımıza doğrudan ya da dolaylı olarak etkili olmaları oranında takındığımız tutum...
Kimbilir! Belki de kendi doğamızın gereği olarak böyle davranıyoruz. Sonuçta gözlerimizin önünde sürdürülen bir kıyımın sessiz tanıkları olarak yaşantımızı sürdürüyoruz. Biliyorum, soru, namluya sürülmüş bir mermi gibi hazır bekliyordur:
Her birimiz bireysel olarak ne yapabiliriz ki?..Kime ve neye karşı koyabilecek bir gücümüz olabilir?..Bağırsak kim duyabilir sesimizi?
Doğrudur! Belki Zweig’in anlattığı balıkçılar da aynı şeyleri düşünmüşler, sonra da sırtlarını dönüp işlerini sürdürmüşlerdir. Aradan yıllar geçince de, tarihçinin, öykücünün işi yok onların davranışlarını sorguluyor. Belki aradan yüz yıllar geçince, bizim davranışlarımızı da araştıracak, inceleyecek, sorgulayacak olanlar çıkacaktır. İlerde bir gün, belki yazarın biri çıkıp bugünün insanı için şöyle bir yargıda bulunacaktır:
’’Herkes çıkarına dokunulmadığı sürece, yalnızca olayları izlemekle yetindi!’’
Artık yeryüzünde çarkların nasıl döndüğünü yedisinden yetmişine herkes biliyor. Ben yalnızca bu konu üstünde düşünelim, diyorum. Biz de bu çarkın bir dişlisi olduğumuza göre...
YORUMLAR
Yazınız çok anlamlıydı. Bizlere ders alınası bir gönderme vardı.
Fransa'da kralın başı giyotinle kesilirke, belki bir kaç balıkçı sırtını dönüp işne baktı. Ya şimdi,
ne kadar çok değil mi?
Neyse ki uyanış başladı . Umudumuzu yitirmeyelim.
teşekkürler bu güzel yazıya,
selâm ve saygılar..
çetin altungüneş
glenay
Çetin bey size radyoyu dinleyeceğim diye mesaj atacakken, mesajları sildim. Girmeye çalışacağım radyoya. Çünkü bir iki kez www.sirimimdili.com
adresine gitdiğimde reklamlar çıkmıştı nedense. Şimdi deneyeceğim tekrar..
iyi akşamlar..